Ukrayna çamaşırhanesi: FTX vurgunu ve Amerikan Demokratları
ABD’deki seçimlerin on milyonlarca doların çarçur edildiği trajikomik süreçler olduğuna herkes aşina. Bu yılki Kongre ara seçimlerinde de yine bazı kritik eyaletlerde büyük meblağlar harcandı.
Son seçimlerin ayrı bir önemi var; zira Ukrayna’ya kozmik rakamlarda mali yardımların yapıldığı bir dönemde gerçekleşti. Paranın yolsuzluk rekortmeni bir mafya cehennemine akıyor olması son bir yıldır pek sorgulanmamasına rağmen Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 180 ülkenin yer aldığı listesinde Ukrayna’nın 122. sırada olduğu görülebilir.
Konu, şimdiye dek ABD’de pek az kişinin gündemindeydi. Ancak Kiev’e giden paranın bir kısmının kripto para borsası FTX’e yatırıldığı ve Demokratların bu parayla seçim kampanyalarını finanse ettiği ortaya çıktı.
Bu, FTX’in iflasıyla birlikte su yüzüne çıktı. Basında çıkan haberlere göre, Ukrayna’ya akan on milyarlarca dolar, FTX aracılığıyla aklanarak Demokrat politikacıların cebine girdi.
Durum, Demokratların FTX’i bir tür ponzi şeması olarak kullandığını göstermekte.
FTX’in sahibi Sam Bankman-Fried, ya da nam-ı diğer SBF, siber saldırıya uğradıklarını ve olayı soruşturduklarını söyleyerek, müşterilerden FTX’in web sitesine girmemelerini talep etti.
Kripto teknik analiz firması Elliptic Enterprises Ltd.’ye göre kaybolan paranın toplam değeri yaklaşık 473 milyon dolar.
FTX ne diyor?
Merkezi Bahamalar’da bulunan şirket, geçen hafta müşterilerin yangından mal kaçırır gibi para çekme işlemleri yaptığını açıklayarak iflasını duyurdu.
FTX’in ABD’deki yan kuruluşunun hukuk danışmanı Ryne Miller, 12 Kasım’da Twitter’dan yaptığı açıklamada “yetkisiz işlemler” olduğunu söyledi.
Miller, tüm dijital varlıkların önlem olarak çevrimdışı şekilde saklandığını belirtmiş ama çalınan paranın hacmine dair herhangi bir bilgilendirmede bulunmamış.
Elliptic’e göre FTX’ten çalınan kripto paralar, merkezi olmayan borsalarda Etherium ile takas edildi.
FTX’in iflası kripto para piyasasında kargaşaya neden oldu. Bitcoin ve iki numaralı Ethereum, son birkaç gün içinde önemli ölçüde değer kaybetti.
Bu insanlar merkezi vergi cenneti Bahamalar’da olan bir şirkete para yatırmadan önce hiç mi düşünmemiş diye insan sormadan edemiyor…
Reuters’ın haberi
11 Ekim’de Reuters haber ajansı, “içeriden edinilen bilgilere” göre yatırımların en az bir milyar dolarının kaybolduğunu bildirdi.
Ajansa konuşan “konuya aşina” iki kaynak, SBF’nin FTX’ten gizlice kendi şirketi Alameda Research’e en az 4 milyar dolar para transfer ettiğini söyledi.
Kaynaklar, Elliptic’in verdiği rakamı ekarte ederek kayıp paranın 1 ila 2 milyar dolar arasında olduğu tahmininde bulundu.
Cointelegraph’a göre de SBF ve gizemli kurucu ortağı Gary Wang, Dubai’ye kaçmayı planladıkları bildirildikten sonra Bahama makamları tarafından gözaltında alındı.
Amerikan Demokratları bu işin neresinde?
FTX’in sahibi SBF, ara seçimlerde Başkan Joe Biden ve Demokratların en büyük ikinci bağışçısıydı. Seçimlerde Demokratlara yaptığı bağışın hacminin 40 milyon dolar civarında olduğu açıklanmıştı.
SBF’nin annesi, Stanford Üniversitesinde hukuk profesörü olan Barbara Fried. Barbara Hanım, Demokratların seçim kampanyasına 140 milyon dolar bağış toplayan “Mind The Gap” grubunun kurucu ortağı.
Sosyal özürlü ana kuzusu SBF’nin seçimlerden önce en çok bağış yaptığı kurumlar arasında Demokratik Ulusal Komite (DNC) başta olmak üzere Demokratların arayüz olarak kullandığı “Protect Our Future” ve “Guarding Against Pandemics” gibi oluşumlar yer alıyor.
SBF’nin bağışları, özellikle Nancy Pelosi ve Chuck Schumer’in irtibatlı olduğu kuruluşlara gitti.
Biden yönetiminin kripto piyasasını müdahale etmemesinin demek ki bir sebebi varmış…
SBF’nin kesenin ağzını açması, Demokratların kripto para yatırımcılarına olan şefaatinden ötürü; mesela Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonunun kripto para piyasalarına müdahale etmesine mani olacak yasa tasarısında Demokrat New York Senatörü Kirsten Gillibrand’ın imzası vardı.
Washington Free Beacon’a göre SBF, 22 Nisan ve 12 Mayıs’ta Beyaz Saray’ı ziyaret ederek Biden’in üst düzey danışmanı Steve Ricchetti ile görüştü.
SBF, geçen yıllarda da Bill Clinton ve Tony Blair gibi isimlerin katıldığı uluslararası kripto zirvelerinde ve cafcaflı televizyon ve sosyal medya reklamların boy gösteriyodu.
SBF’nin başını okşayanlar arasında Dünya Ekonomi Forumu’ndaki (WEF) kalantorlar da vardı. Hatta FTX’i kendilerine “kurumsal ortak” yaptılar ama bu bilgiyi iflas haberlerinden sonra 48 saat içinde apar topar web sitelerinden kaldırdılar.
FTX’in bir başka ortağı da girişim sermayesi yatırım fonu Sequoia’ydı; borsaya 200 milyon doların üzerinde para yatırdılar. Sequoia’nın ortağı Michael Moritz; Nancy Pelosi’nin San Francisco’daki komşusu ve Trump karşıtı Lincoln Project’in veli nimeti.
Ukrayna?
Konunun en can alıcı kısmı burası; zira FTX, Ukrayna ile de bağlantılı.
Biraz daha geriye gitmek gerekebilir; 3 Mart’ta Washington Post gazetesinde yer alan haberde Ukrayna’nın kripto ticareti yaptığı bildirilmişti:
“[…] Elliptic’e göre, Ukrayna hükümeti cumartesi gününden bu yana 42 milyon dolardan fazla kripto para bağışı ve yaklaşık 200 bin dolar değerinde sınırlı sayıda NFT topladı. Buradaki zorluk, ülkenin savaş ihtiyaçlarını finanse etmek için bu varlıklardan nasıl para kazanacağı.”
Aradan daha bir hafta geçmeden FTX, Ukrayna’ya “yardım” konvoyuna katıldı. 15 Mart’ta Coindesk, Ukrayna’nın FTX ile ortaklık kurduğunu bildirdi.
SBF, FTX’in Ukrayna Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası’nı (NBU) kripto bağışları toplama konusunda destekleyeceğini ve FTX ekibinin bağış sürecini basitleştirme konusunda Kiev’e yardım etmekten onur duyduğunu dile getirdi.
Ukrayna-FTX ortaklığından iki gün sonra, 16 Mart’ta Biden, Kiev önetimine 800 milyon dolar güvenlik yardımı sundu. Kasım ayı itibariyle Washington’un Kiev’e yaptığı yardım 60 milyar doların üzerinde.
Yani; Demokratlar Ukrayna’ya yığınla para gönderdi ve ardından FTX aracılığıyla bu para yine Demokratların ceplerine girdi.
Güzel tezgah… Konuya aşina olan okur, belki 2016’daki Ukrayna’nın en zengin oligarklarından ve Atlantic Council think-tank kuruluşunun en büyük bağışçıları arasında yer alan Viktor Pinçuk’un IMF kredileriyle Clinton Vakfı’na sponsor olduğu haberlerini anımsayacaktır.