Ukrayna savaşının sosyal medya ayağı: "NAFO trolleri" kimlerdir?
Konu biraz uzun. Son bir haftadır Twitter ortamında fazlaca tartışıldı ve yeteri kadar veri birikti.
Ukrayna savaşında Brüksel’deki NATO karargahına binlerce mecradan — çoğu da büyük gazete ve ajanslar — oluşan medya gücü yetmemiş olacak ki Twitter’da bir troll ordusu seferber etme gereği duymuşlar.
Şiba İnu meme’leriyle bilinen “NAFO” [açılımı “North Atlantic Fellas Organization”] fenomeni, başındaki Polonyalı sosyal medya kişisinin ifşa olarak Nazi Almanyasını öven, Yahudilere hakaret eden ve Holokost’u inkar eden paylaşımlarının ortaya çıkmasıyla tartışılmaya başladı.
Kamil Dyszewski adındaki şahıs, ifşa olduktan sonra Twitter hesabını kilitledi.
Batı medyasında övgüler
New York ve Londra basını, olmayan Kremlin trolleriyle savaşını sürdürürken ağustos ayında kendine yeni bir müttefik bulduğunu büyük bir şevkle duyurdu.
Politico, NAFO trollerinden “Kuzey Atlantik Dostları Örgütü, Kremlin’in propaganda makinesiyle savaşıyor ve kazanıyor” değerlendirmesinin yer aldığı Mark Scott imzalı bir makale yayımladı.
Washington Post gazetesi de şunları yazdı:
“Son aylarda Ukrayna’ya sempati duyan internet kullanıcıları Kiev’in savaş çabalarını desteklemek için bir araya geldi.
[…]
Grup, hem Rusya’nın savaşın kasvetli gerekçelerini hem de Rus devletinin müttefiklerinin savaşı gerçekte olduğundan daha olumlu bir seyirde göstermeye çalışan hesaplarının altını oydu.
[…]
Ukrayna Savunma Bakanlığı’nın, muhabirlerin ülkenin bazı bölgelerine seyahat etmelerini yasakladığı aynı hafta NAFO’yu benimsemesi dikkate değer.”
NAFO ekibi, basit bir troll ordusu değil. Daha önce Suudiler ve İsrail’in yarattığı ordulardan çok daha profesyonel ve organize çalışıyor. NAFO, Rusya’nın askeri müdahalesinin başladığı 24 Şubat’tan bu yana anketler yapıyor, “Kremlin taraftarı” olduğunu iddia ettiği açık ya da anonim hesapları fişliyor ve Ukrayna ordusu ve milis grupları adına bağış kampanyaları yapıyor.
Ekibin çalışmaları Kiev yönetiminden de tam not alıyor. Ukrayna Savunma Bakanlığı’nın 28 Ağustos tarihli Twitter paylaşımı şöyle:
“Askeri yardımlar konusunda şükranlarımızı genellikle uluslararası ortaklarımıza sunuyoruz. Fakat bugün, eşisiz bir oluşuma; Kuzey Atlantik Dostları Organizasyonu NAFO’ya teşekkürlerimizi sunmak istiyoruz. Kremlin propagandası ve trollerine karşı verdiğiniz amansız mücadele için teşekkürler. Sizi selamlıyoruz arkadaşlar!”
Kyiv Post gazetesi ve NAFO
Kamil Dyszewski, Polonya vatandaşı bir “gamer”. Yaşı hakkında kamuoyuna açık bir bilgi yok ama 20’li yaşlarında olduğu varsayılabilir. Aşağıda paylaştığı meme’lerden bir seçki var, ne tür biri olduğu hakkında fikir sunabilir.
Amerikalı blogger Moss Robeson, Banderacıların başta Kuzey Amerika olmak üzere yurt dışındaki faaliyetlerine dair iyi bir kaynak. Medium’daki uzun yazıları dikkate değer ve NAFO fenomenini de etraflıca detaylandırmış.
NAFO ekibi, kısa sürede büyürken büyük medya kuruluşlarını da peşine taktı. İngilizce yayım yapan Ukraynalı gazete Kyiv Post, bu ayın başlarında NAFO’yla ortaklık kurduğunu duyurdu.
Gazete, yakın zaman önce tenkisata giderek elemanlarını işten çıkardı. Şimdi gazete, aşırı sağcı İngiliz UKIP partisinin eski yöneticilerinden haber editörü Jay Beecher gibilerinin elinde. Beecher, aynı zamanda son yllarda New York’ta hücresinde “intihar eden” çocuk taciri Jeffrey Epstein’e aracılık yapan Ghislaine Maxwell’in masum olduğunu ispat etmeye çalışan bir projede görev almış.
Temmuz ayında Beecher’in neo-Nazi Azak Taburu’nun uluslararası ilişkilerden sorumlu irtibat memuresi Elena Semenyaka ile yaptığı mülakat Kyiv Post’ta yayımlandı. Semenyaka’nın ne gibi işlerle meşgul olduğundan mart ayındaki bir yazıda bahsetmiştim.
Gazeteci İvana Stradner, 31 Ağustos’ta “dünyanın dört bir yanındaki insanları Rusya ordusunun enformasyonu silah olarak nasıl kullandığı konusunda bilinçlendirmek üzere” Kyiv Post ekibine katıldığını açıklayarak, “Özgür Dünya enformasyon savaşını kazanacak!” demiş.
Stradner, neo-con Amerikan Girişim Enstitüsü’nde araştırma görevlisi ve web sitesindeki biyografisinde “siber uzay, siber saldırılar ve Rus hibrit savaşı üzerine yoğunlaşıyor” notunu düşmüş.
10 Ağustos’taki gönderisinde Stradner, “sosyal medyada Rus propagandasına karşı koyma misyonlarına katkıda bulunmak” için NAFO ekibine katıldığını bildirmiş.
Kyiv Post, bu çağda basının ne hale geldiğini anlamak açısından çok güzel bir emsal. Gazete, NAFO’yla ortaklık kurarak kendisini “enformasyon savaşı”, yani propaganda ekibi ilan ediyor.
Gazetenin yayın yönetmeni kim? Banderacı Ukrayna Milliyetçileri Örgütü’nün (OUN) uluslararası örgütlenmesi olan Ukrayna Gençlik Derneği’nin üyelerinden, Britanya’da doğup büyüyen Bogdan Nahaylo.
Kyiv Post, neo-Nazi olduğunu kendisi bile hiçbir zaman inkar etmeyen Azak Taburu’nu aklama misyonunun başındaki mecra. “Azak Taburu resmen Nazilerden temizlendi. Geride kalanlar var mı? Eminim ki var. ABD Silahlı Kuvvetlerinde, tüm Azak Taburu üyelerinden çok daha fazla Nazi olması muhtemeldir” demişler.
Fakat gelin görün ki Azak örgütünün neo-Nazi olup olmadığı konusunda NAFO bünyesinde de ihtilaf söz konusu. NAFO’nun en büyük bileşenlerinen biri olan “NATO Gençleri için Ukrayna Meme’leri” grubu, Azak elemanlarının “kanser”, “son derece sıkıntılı”, “gerçek Nazilerin favori örgütü” vs. olarak tanımlamış.
Kamil’in saz arkadaşları
NAFO grubunun “kraliçesi” ya da “bir numaralı e-girl’ü” Alona Şevçenko adında bir kadın. Londra’da yaşıyor. ABD Kongresinin kurduğu ABD-Helsinki Komisyonu’nun kıdemli danışmanları arasında yer alan Paul Massaro’nun kız arkadaşı. Massaro da NAFO ekibinden.
Bu arada Massaro’nun takipçileri arasında ABD’nin Kiev Büyükelçiliği ve Ukrayna Dışişleri Bakanlığı da yer alıyor. Göz dolduran bir diplomatik adap söz konusu.
Alona Şevçenko, Twitter profilinde neo-Nazi sembolü Volfsangel’i de gururla sergiliyor.
Şevçenko’nun asıl işi kripto para bağışı toplama. Rusya’nın Ukrayna’ya girmesinden hemen sonra “Merkezi Olmayan Özerk Örgüt”ü (DAO) kurdu. Rus grotesk punk grubu Pussy Riot’tan Nadya Tolokonnikova ve Ethereum’un kurucu ortağı Vitalik Buterin’in de yardımıyla NFT işiyle mart ayında 7 milyon dolar toplamış.
DAO’nun da Nazi sembollerini kullanmaktan geri durmadığı görülebilir. NAFO’nun parası buradan sağlanıyor.
Ukrayna adına toplanan bağış aslında Şevçenko’nun kendi hesabına yatıyordu. Aradan geçen birkaç ay sonra Tolokonnikova, Alona’yı “haydut” olarak nitelendirip projeden ayrılmış.
Alona Şevçenko, Tolokonnikova’dan 5 milyon dolar aldığını itiraf etmiş. Fakat Tolokonnikova’nın çıkışından sonra Pussy Riot grubunu “Ukraynafobik” olmakla suçlamış. Hatta temmuz ayında grubu “FSB projesi olmakla” da suçlamış.
Pussy Riot ile ilişkisi kötüleştikçe Şevçenko, tüm Rusların “soykırımdan” sorumlu olduğunu ve topluca cezalandırılmayı hak ettiğini söylemeye başlıyor.
Bunun yanı sıra Alona, temmuz ayının sonlarında DAO’nun Azak Taburu’na destek sunacağını resmen duyurdu. Günler sonra Ukrayna’ya giderek Semenyaka ile bir araya geldi.
Alona, kendisine hedef seçerken hiç titiz davranmamış. Twitter’da New York Times’tan başlayarak Reuters, Axios, Euronews, Meduza, The Independent ve Bellingcat’i de dahil ettiği bir “Rusya’ya çalışan kurumlar ve şahıslar” listesi oluşturmuş.
Azak Taburu ile örgütü hedef alan enformasyon saldırılarıyla mücadele etmek üzere ortak çalıştığını savunan Şevçenko, Rus yalanlarını yaymanın “ifade özgürlüğü” anlamına gelmediğini iddia ediyor.
Ortaklıklar
Ekim ayının başlarında NAFO’nun resmi hesabı, “Azize Javelin” markasıyla ortaklığa gittiğini bildirdi. İki oluşum halihazırda yakından ilişkiliydi.
Azize Javelin, Nazi işbirlikçisi Stepan Bandera’ın kurduğu suç örgütü Ukrayna Milliyetçileri Örgütü (OUN-B) ile bağlantılı isimlerin hakim olduğu Ukrayna Dünya Kongresi ile ortak.
Diğer yandan Alona, Paul Massaro ile birlikte Kiev Teknoloji Zirvesi’nin düzenlenmesine önayak oldu. Etherum’un kurucusunu Kiev’e getirdi ve güvenliğini Azak Taburu sağladı.
Ağustos ayında İngiliz STK UK4UA, DAO ile ortaklık kurduğunu açıkladı. Ukrayna Dünya Kongresi birinci başkan yardımcısı ve uluslararası OUN-B lideri Stefan Romanov liderliğindeki Avustralya Ukrayna Örgütleri Federasyonu tarafından bağışlanan tıbbi yardımın götürülmesine yardımcı oldular.
Gürcü Lejyonu
Belki de işin en can alıcı kısmı bu olabilir; zira NAFO, Ukrayna’da Rus kuvvetlerine karşı savaşan Gürcü Lejyonu’nun finansörüne dönüştü.
Gürcü Lejyonu, 2014 yılında Mamuka Mamulaşvili tarafından kuruldu. Mamulaşvili, şu anda kodeste olan eski Gürcistan Cumhurbaşkanı ve Odessa Valisi Mihail Saakaşvili’nin eski “kıdemli askeri danışmanı”ydı.
Gürcü Lejyonu, Donbass’ta savaşın başlamasıyla Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin nezaretinde büyüdü; ayrıca Twitter’da da aktif. Örgütün Twitter’daki takipçi sayısı bu yılın haziran ayında 20 bin seviyesindeyken ekim ayında 113 binlere fırlamış.
Mamulaşvili, “kendi örgütü ile Azak Taburu arasında bir ayrım çizmeye” çalıştığını ve aşırılarla aralarına mesafe koyduklarına işaret ediyor:
“Bazı dinci fanatikleri, aşırılığı, Nazileri, ırkçılığı ya da her neyse onu dışlamam icap ediyor.”
Ancak gazeteci Leonid Ragozin’e göre Gürcü Lejyonu, Azak’ın Kiev’deki Genel Merkezi’ne bağlı.
Mamulaşvili’nin sicili kabarık; 2017’de çıkan ve Batı basının önce görmezden geldiği, sonra alay ettiği İtalyan yapımı belgeselde Mamulaşvili’nin 2014’teki Maydan gösterileri sırasında eylemcileri öldüren Gürcü keskin nişancılar arasında yer aldığı bilgisi mevcut. Kaçıranlar için; bu cinayetlerin sorumluluğu eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in çevik kuvvet birimi Berkut’a yüklenmişti.
2019’un kasım ayında Berkut personelinin avukatı Aleksandr Goroşinskiy, Kiev Svyatoşinskiy mahkemesine toplu katliamda yer alan Aleksandr Revazişvili’nin noter tasdikli ifadesinin bir kopyasını vermişti.
Belgede şu ifadeler yer alıyor:
“2014 kışında Ukrayna’nın Kiev kentinde yaşanan olaylara tanık oldum.
Diğer Gürcistan vatandaşlarıyla birlikte, 18–20 Şubat 2014 tarihlerinde Kiev’in Bağımsızlık Meydanı’ndaki etkinliklere katıldım. Daha sonra Ukrayna hükümetinde yüksek mevkilerde olan şahısların düzenlediği toplu infazlarına tanık oldum.
Ukrayna yargısına neler olduğu hakkında bilgi vermek istiyorum ve Maydan’daki olaylarla ilgili gerçeğin Ukrayna halkına aksettirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Belarus Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından uluslararası hukuk düzenine Ukrayna’daki kolluk kuvvetlerinin bir parçası olarak tanık sıfatıyla sorgulandığımı bildiriyorum. Belarus Başsavcılığı’na Şubat 2014’te Bağımsızlık Meydanı’nda meydana gelen olaylara ilişkin kanıt verdim.
Yukarıda belirtilenler ışığında, Bağımsızlık Meydanı’nda 18-20 Şubat 2014’teki olaylarla ilgili gerçekleri aktarma fırsatı gerçekleri iletmek için bir fırsatı sunulmasını, tekrar video bağlantısı aracılığıyla sorgulanmamı tekrar rica ediyorum.”
Daha fazla detay linkteki içerikte bulunabilir. Bu yılın şubat ayında Gürcü Lejyonu, yabancı gönüllülerin en önemli destinasyonlarından biri oldu.
NAFO, Gürcü Lejyonu’nun PR faaliyetlerini ve örgüte maddi kaynak tedarikini üstlendi.
StopFake ve NAFO
Facebook ya da yeni adıyla Meta Inc.’in Doğu Avrupa’daki “fact check” projesinin taşeronluğunu verdiği StopFake’in eski elemanlarından Jim Kovpak, NAFO’nun ortakları arasında. Twitter’da “SpaghettiKozak” mahlasını kullanıyor.
Batı medyasında StopFake, “2014’te kurulan, Kremlin’in yalanlarıyla nasıl mücadele edileceğine dair model olarak övgü toplayan ve ABD hükümeti tarafından finanse edilen dezenformasyonla mücadele örgütü.” Bu ifadeler, bu yılın başlarında The Nation’da Lev Golinkin imzasıyla çıkan makalede geçiyor.
Dört yıl sonra StopFake, savaş suçları başta olmak üzere uzun soluklu bir suç mazisi olan iki Ukraynalı neo-Nazi örgütü aklamaya başladı.
StopFake’in faaliyetleri ve geçmişine ilişkin diğer detaylara şuradaki yazıdan ulaşabilirsiniz.
Son olarak NAFO’nun diğer mensupları da şöyle: Rusya operasyonlarını yürüten eski CIA elemanı John Sipher, istihbarat bağlantıları herkesçe kabul gören Jamestown Vakfı’nın analistlerinden Anna Bunnik, ABD hükümeti tarafından finanse edilen Atlantic Council’in kıdemli araştırmacılarından Alex Plitsas, Brookings Enstitüsü’nün kıdemli üyelerinden Benjamin Wittes ve dahası…
Bununla beraber, Polonyalı bir ergenin tweet’iyle ortaya çıkmış gibi görünen NAFO fenomeni, şimdi ABD Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi mensubu Adam Kinzinger ile beraber Ukrayna Savunma Bakanı Aleksey Reznikov ve çok sayıda think-tanker ve emekli (?) casusu etrafına topladı.
Bu üye listesi, NAFO’nun Batılı istihbarat teşkilatlarının eseri olduğuna delalet.