Zelenskiy'in barış formülü öldü — Ian Proud
"Ukrayna'nın taleplerini öne çıkarıp Rusya'nınkileri görmezden gelen bir bildiri şekillendirmeye çalışmak asla geniş tabanlı bir uluslararası destek sağlamayacaktır."
Çevirmenin notu: Üçüncü yılını yaşayan savaşta Ukrayna ve Batılı destekçileri, hala Rusya’nın asker sayısı ve silah üstünlüğüne yetişmekte zorlanıyor. Elbette, Ukrayna’nın kendi avantajları da mevcut: askerleri daha iyi motive edilmiş ve daha esnek hareket edebiliyorlar ama Rusya kalite farkını kapatıyor. Eğer ABD ve Avrupalı müttefikler, Rusya’nın silah üretimine yetişebilmesi için üretimini artırır ve Ukrayna’ya daha fazla teçhizatı bağışlarsa maçın döneceği hissiyatı olsa da bu ancak bir mucizeyle mümkün. 2014-2019 yılları arasında Moskova’daki İngiliz Büyükelçiliği’nde ticaret ataşesi olarak görev yapan Ian Proud, fiyaskoyla sonuçlanan İsviçre barış zirvesini değerlendirmiş.
Zelenskiy’in barış formülü öldü: İsviçre zirvesinden çıkarımlarım
17 Haziran 2024
Ukrayna’nın müttefiklerinin Zelenskiy’i Rusya ile resmi barış müzakerelerini reddetmeyi sürdürmesi konusunda cesaretlendirdiği bir yankı odası olan İsviçre zirvesinden hiçbir sonuç çıkmadı. Benim temel çıkarımlarım şöyle:
Batı, imzaların üçte ikisini oluşturuyor
Bildiriyi imzalayan 82 ülkeden 45’i AB üyesi olmayanlar da dâhil olmak üzere Avrupa ülkeleri, 4 Avrupa kurumu ve Japonya da dâhil olmak üzere Rusya’ya yaptırım uygulayan 5 diğer Batı müttefiki. ABD’nin müşteri devleti olan İsrail’i de eklediğimizde bu sayı 55 ülke ve kurum ediyor.
BRICS, 9 G20 üyesi gibi zirveyi veto etti
Hiçbir BRICS üyesi ülke nihai bildiriye ilişmedi. Bunun iki nedeni var. Birincisi, herhangi bir barış sürecinin inandırıcı olması için buna Rusya’nın dahil olması gerektiğine inanmaları. Hindistan’ın zirvedeki temsilcisi Rusya ile Ukrayna arasında “sadece samimi ve pratik bir angajmanın” kalıcı barışa yolunu açabileceğini söyledi. İkinci husus da Ukrayna’nın herhangi bir barış sürecinde zor tavizler vermesi gerekecek ki Zelenskiy bunu yapmamakta kararlı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, “uluslararası toplumun, barışa giden yol haritasının bir parçası olarak zor tavizler verilmesini gerektirecek ciddi müzakerelere yönelik her türlü adımı teşvik etmesinin önemli olduğuna inanıyoruz,” dedi.
Batılı olmayan üyelerden 9’unun bildiriye katılmamasıyla birlikte buna G20’den de veto geldi. Bunun en önemli istisnası zirve sonuçlarının arkasında duran Arjantin oldu.
Orta Doğu zirveye tamamen sırtını döndü
ABD’nin İsrail’in Gazze’deki eylemlerine verdiği neredeyse koşulsuz destek karşısında Orta Doğu ülkeleri zirveye ve sonuç bildirgesine sırtlarını döndüler. Bu ülkeler büyük ihtimalle, ABD’nin Gazze’deki çabalarına benzer şekilde, çatışmada bir tarafı diğerine karşı desteklemeyi amaçlayan, ABD’nin Ukrayna adına tasarladığı barış girişimine sırt çevirdi.
Sadece esirlerin takası müzakerelerinde aktif bir rol oynayan Katar bildiriye dahil oldu.
Küresel Güney’in genelinde olan
Bildiriyi imzalayan 27 Batılı olmayan müttefik arasında, çoğunlukla daha küçük Asya ve Pasifik (6) Latin Amerika (9) ve Afrika ülkelerinden çok sınırlı bir katılım vardı. Bu durum, küresel Güney’in bu girişimden vazgeçtiğine dair güçlü bir mesaj verdi.
Ukrayna’nın toprak bütünlüğü konusundaki tutumu sürdürülebilir değil
Batı basını, bildirinin Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü adil ve kalıcı bir barışın temeli olarak onayladığını iddia etse de bu doğru değil.
Zelenskiy’in sözde barış formülünün temel bir parçası, Ukrayna’nın 1991 sınırlarına geri dönmesinin herhangi bir barış anlaşmasına varmanın temel şartı olması. Bu husus, BM Tüzüğünün 2. Maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Devletlerin uluslararası ilişkilerinde herhangi bir devletin toprak bütünlüğüne ya da siyasi bağımsızlığına karşı ya da Birleşmiş Milletler’in amaçlarıyla bağdaşmayan herhangi bir şekilde güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da güç kullanmaktan kaçınmaları” hükmünün şemsiyesi altında vurgulanıyor.
Fakat Rusya, Ukrayna da dahil olmak üzere NATO’nun genişlemesinin BM Tüzüğünün aynı maddesi uyarınca kendi devletine yönelik bir tehdit olduğunu iddia ediyor. Dolayısıyla bildiri metni bu noktada muğlak. Sahiden de Rusya, metnin son paragrafının Ukrayna’nın hakları kadar kendi haklarına da atıfta bulunduğunu iddia edebilir.
Dolayısıyla bildiri en iyi ihtimalle toprak bütünlüğü konusunda sonuçsuz kaldı. Bu da benim gelecekteki herhangi bir barış anlaşmasının Ukrayna’nın savaş alanındaki gerçeklere göre taviz vermesini gerektireceği yönündeki değerlendirmemi teyit ediyor ki bu da değişecek gibi görünmüyor.
Ukrayna nükleer ve esir takası konusunda tek taraflı bir metin talep etmeye çalışıyor
Bildiri bir bütün olarak diplomatik dolambaçlı ifadeleri barındırsa da Ukrayna’nın sözüm ona Zelenskiy formülünü metne yedirmeye çalıştığı bariz noktalar var. Zaporijya’nın “Ukrayna'nın tam egemen kontrolüne” iade edilmesine ilişkin madde, buranın şu anda Rusya’nın kontrolü altında olduğu hakikatini göz ardı ediyor. Aynı şekilde, “sınır dışı edilen ve yasa dışı bir şekilde yerlerinden edilen Ukraynalı çocukların” geri dönüşüne ilişkin madde: Rusya, doğru ya da yanlış, savunmasız çocukları korumak için hareket ettiğini iddia ettiğinden, bu madde asla herhangi bir barış anlaşması metnine girmeyecektir. Mesele şu ki, Ukrayna’nın taleplerini öne çıkarıp Rusya’nınkileri görmezden gelen bir bildiri şekillendirmeye çalışmak asla geniş tabanlı bir uluslararası destek sağlamayacaktır.
Zelenskiy’in askeri çekilme, sınırların yeniden tesisi ve savaş suçları mahkemesi talepleri suya düştü
Ayrı bir makalemde de öngördüğüm üzere, Zelenskiy’in zamanı 1991’e geri döndürerek barışa razı olma talepleri bu tek taraflı diyalog formatında asla karşılanamaz. Ukrayna, İsviçre’de tartışılan daha az ihtilaflı konular için küresel Güney’den pek bir destek sağlayamadı. Batı dışındaki ülkeler bunun Rusya’ya gıyabında bir sonuç dayatmaya yönelik ABD öncülüğünde bir girişim olduğunu düşünürse, çok daha ihtilaflı noktalar üzerinde anlaşmaya varmak asla mümkün olmayacaktır.
Suudi Arabistan’da yapılacak müteakip bir zirve Zelenskiy üzerinde uzlaşma ve Rusya’yı sürece dahil etme konusunda daha fazla baskı yaratacaktır
BRICS ve küresel Güney, bu İsviçre girişimine kesinlikle sıcak bakmazken, gelecekte Rusya’ya karşı daha sert bir çizgi için desteklerini almak mümkün değil. Eğer başka bir Ukrayna Barış Zirvesi toplanırsa —ki bunun Suudi Arabistan’da yapılabileceğine dair iddialar var— Zelenskiy üzerindeki taviz verme ve Rusya’yı da dahil etme baskısı artacaktır.
Dolayısıyla zirveden çıkan en önemli sonuç, eğer bir sonuç çıkaran varsa, Zelenskiy’in sözde 10 maddelik barış formülünün suya düştüğünün teyit edilmesi oldu. Şimdi onun için Rusya ile görüşmeye başlama zamanı.
Jacques Baud ile mülakat: Krizleri ele alacak entelektüel kaynaklara sahip değiliz
"Sorun şu ki, genel manada Batı, ama özellikle de gazetecilerimiz, siyasetçilerimiz ve hatta akademisyenlerimiz krizleri ele alacak entelektüel kaynaklara sahip değil."