Rusya'nın "özel askerî harekâtı" nasıl "fiili savaşa" dönüştü?
"Şimdi çatışmaların dinamiğinde bir değişiklik beklemeli miyiz? Büyük ihtimalle. Son aylarda Rusya ordusu aktif bir şekilde Ukrayna'nın kaynaklarını yok etmekle meşgul."
Çevirmenin notu: Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, geçen günlerde Argumentı i Faktı dergisine verdiği mülakatta, NATO ülkelerinin Ukrayna’ya, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un dile getirdiği olası asker gönderme kararını değerlendirdi. Peskov, Rusya’nın savaşta Ukrayna’nın vatandaşlarını ve topraklarını tehdit edemeyeceği şekilde hareket etmeye devam edeceğini, zira referandum ile Rusya’ya bağlanan Kırım ve diğer dört bölgeyi geri almak için her türlü yöntemi kullanmaya niyetli bir devletin varlığına izin veremeyeceğini söyledi.
Sözcü, “Devlet Başkanı [Vladimir Putin] neyden söz ediyor? Federasyona bağlı dört yeni bölgemiz var. Bizim için önemli olan bu bölgelerdeki insanların güvenliğini sağlamak ve şu anda Kiev rejimi tarafından fiilen işgal edilmiş olan bu bölgelerdeki toprakları kurtarmaktır,” ifadelerini kullandı.
Fakat Peskov, cuma günü düzenlediği basın toplantısında ise bu ifadelerinin “özel askeri harekatın” yasal statüsünün değiştiği anlamına gelip gelmediği yönündeki soruya, “Bu herhangi bir yasal değişiklikle ilgili değil. Bu de jure bir özel askerî harekâttır ama bizim için de facto olarak, kolektif Batı’nın çatışmaya doğrudan müdahil olma düzeyini giderek artırmasıyla bir savaşa dönüşmüştür,” yanıtını verdi.
Aşağıda tercümesi verilen köşe yazısı, Peskov’un beyanına dair Rus basınındaki ilk değerlendirmelerden biri.
Özel askerî harekât neden fiili bir savaş haline geldi?
Gevorg Mirzayan
22 Mart 2024
Kiev rejiminin özel askeri harekatın savaşa dönüşmesinde üzerine düşeni yaptı. Rusya’nın hedefinin yalnızca Ukrayna’nın askerden arındırılması ve silahsızlandırılması olduğu bir dönemde Zelenskiy, Moskova ile herhangi bir uzlaşmaya varmayı reddetti ve topyekûn bir çatışma süreci başlattı.
Rusya’nın Ukrayna topraklarındaki özel askerî harekâtı, kolektif Batı’nın açıktan çatışmaya girmesinin ardından fiilen bir savaşa dönüştü. Bu sözler, Rusya Devlet Başkanı’nın sözcüsü Dmitriy Peskov’un ağzından çıktı.
Peskov, “Bir savaş durumundayız. Evet bu, özel askerî harekât olarak başladı ama orada gruplaşma oluştuğu andan itibaren, yani kolektif Batı Ukrayna’nın yanında müdahil olduğunda, bu bizim için zaten bir savaş haline gelmişti. Ben buna inanıyorum. Ve herkes kendi iç seferberliğimiz açısından bunu anlamalı,” dedi.
Aslında Batılı liderler Ukrayna’da yaşananları uzun zamandır bir savaş —kolektif Batı ile Rusya arasında açık bir savaş— olarak nitelendiriyorlar. Batı’nın Kiev rejimine sadece silah tedarik etmekle kalmadığı, aynı zamanda askerlerini de gönderdiği bir savaş. Şimdilik paralı askerler ve tatilciler olarak ama Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron asker göndermeyi göz ardı etmedi. İlk başta askerlerin gönderilme maksadının bölgede mayın temizleme olacağı söylense de Fransız lider daha sonra Rusya ordusuna karşı cepheye gönderilebileceklerini açıkça belirtti.
Bu savaş değilse nedir? Kiev rejimi de özel askerî harekâtın bir savaşa dönüşmesinde üzerine düşeni yaptı. Rusya’nın hedeflerinin yalnızca Ukrayna’nın askerden arındırılması ve silahsızlandırılması olduğu bir anda Vladimir Zelenskiy Moskova ile herhangi bir uzlaşmaya varmayı reddetti ve topyekûn bir çatışma süreci başlattı. Savaş, Ukrayna rejiminin varlık nedeni haline geldi. Ülkeyi geleceğinden mahrum bıraktı, ancak Rusya’ya zarar vermek için tüm kaynaklarını şimdi ve burada cepheye seferber etmesine izin verdi.
Tüm bunlar göz önüne alındığında Moskova’nın harekatın gidişatını değiştirmek zorunda kalması şaşırtıcı değil. Askerden arındırma ve silahsızlandırmaya şimdi, Rusya’nın yeni topraklarının (ve bunlar bir zamanlar Ukrayna'nın bir parçası olan sınırlar içindeki Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye oblastlarının bir kısmı) kurtarılması da eklendi.
Özel askerî harekât fiili bir savaşa dönüştü ve çoktan bir halk savaşı haline geldi. Çok sayıda insan, 1941-1945 yıllarında Ukrayna’da faşizme karşı savaşan atalarımızın kahramanlık görüntülerinden güç alarak cepheye yardım ediyor. Dahası, Rusyalı yetkililer ülkenin birleşik bir devlet olarak hayatta kalmasının Ukrayna’daki eylemlerimizin sonucuna bağlı olduğunu defalarca ve iki kereden fazla söylediler. Devletin hayatta kalması özel askeri harekata bağlı olamaz. Fakat savaşa bağlı olabilir. Ancak aynı zamanda Dmitriy Peskov, Kuzeydoğu Askeri Bölge bizim açımızdan “fiilen bir savaş alanına dönüşmüş" olsa da bunun “de jure bir özel askerî harekât” olarak kalacağını açıkladı. Başka bir deyişle, basitçe söylemek gerekirse, Rusya Ukrayna’ya savaş ilan etmeyecektir.
Aynı zamanda, yetkililerin Ukrayna yanlısı bir tavır sergileyen ve özel askerî harekâtı savaş olarak adlandırmak da dahil olmak üzere itibarsızlaştıran şahıslara karşı tutumlarını yumuşatmalarını beklememeliyiz. Dmitriy Peskov, açıklamalarının bu şahısların paylaşımlarıyla özdeşleştirilmemesini istedi ve bağlama bakılmasını önerdi. Kremlin Sözcüsü, hakikaten de savaştan, Rusya topraklarını işgalden kurtarmak ve Rusya’nın Kırım’ına dönük tehditleri ortadan kaldırmak gibi bir kurtuluş eylemi olarak bahsediyor. Öte yandan Ukrayna yanlısı aktivistler savaşın adaletsiz olduğundan bahsediyor. Aslında Rusya mahkemelerinde bu sebeple yargılanacaklar.
Şimdi çatışmaların dinamiğinde bir değişiklik beklemeli miyiz? Büyük ihtimalle. Son aylarda Rusya ordusu aktif bir şekilde Ukrayna’nın kaynaklarını yok etmekle meşgul. Kiev rejimini, örneğin Avdeyevka bölgesinde cepheyi istikrara kavuşturmak için son yedeklerini de savaşa dahil etmeye zorluyordu. Aynı zamanda Ukrayna ordusunun sadece cephede değil, gerideki tüm mevzilerini de aktif bir şekilde tarumar ettiler. Ukraynalı ve Batılı generallerin, Rusya ordusunun ikmal sıkıntısı yaşayan Ukraynalı savaşçılara karşı bu yaz başlarında geniş çaplı taarruz harekatları başlatacağından ciddi şekilde korkmaları şaşırtıcı değil.
Peskov’un beyanının ardındaki askeri saikler tartışma konusu olsa da savaşı savaş olarak adlandırmanın dış politika gerekçeleri ortada. Moskova şu anda hem dost hem de hasım ülkelerin bir dizi dış politika girişimine başkanın sözcüsünün ağzından yanıt veriyor.
Örneğin, Rusya’yı korkutarak NATO birliklerini getirebileceklerini düşünenlere, Vladimir Putin’in deyimiyle düşmanın cephanesi tükeniyor diye Kremlin’i çatışmayı dondurmaya zorlamaya çalışanlara Ukrayna’da sonuna kadar gitmeye hazır olduğunu gösteriyor. Dondurma olmayacak ve Rusya, Batı’nın provokasyonlarına (aynı Fransız birliklerinin getirilmesi) özel askeri harekatın değil, savaş cephaneliğinin eylemleriyle karşılık vermek de dahil olmak üzere çıkarlarını savunmaya hazır olduğunu gösteriyor. Tek soru, Batılı yetkililerin bu sinyalleri okuyup okuyamayacakları. Okumaları ve en önemlisi de anlayıp anlamamaları.