Ruble neden düşüşte? Mihail Delyagin yanıtlıyor
"Ruble istikrarlı olmalı; bu Anayasa'da bile yazılı. Bugünkü duruma gelince, Merkez Bankası Başkanı Nabiullina anayasal görevini sadece bugün inkâr etmiyor."
Çevirmenin notu: Rus rublesi son bir aydır şiddetli bir değer kaybı yaşıyor. Bunun belirtilen bir dizi sebebi olsa da öteden beri bankerlerin çıkarlarına hizmet eden IMF tahsilli Rusya Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı yetkilileri, görüldüğü kadarıyla yeniden döviz spekülatörlerinin cebini dolduruyor. Konuya dair daha detaylı değerlendirmeye şuradan erişilebilir. Duma İktisadi Politikalar Komisyonu Başkan Yardımcısı Mihail Delyagin soruları yanıtlamış.
Ruble 100 dolar oldu: Nabiullina’nın Onur Nişanı ile ödüllendirilebileceği bir alem
Aleksey Polovnikov
14 Ağustos 2023
Devlet Duması Mali Piyasa Komisyonu Başkanı Anatoliy Aksakov, doların yüz ruble sınırını aşmasıyla ilgili olarak “İnsanların yüzünde gülümseme var ve stres yok,” yorumunu yaptı. Uzmanlar, sadece sıradan yurttaşların hayatlarını değil, sanayiyi, lojistiği ve bir bütün olarak ekonomiyi de etkileyebilecek psikolojik eşiğin geçildiğini söylerken Devlet Dumasında görünüşe göre çoğunluk bu konuda sakin. Bir zamanlar maaşlarımızı ruble olarak alırken endişelenecek bir şey olmadığı konusunda ikna edilmiş olsak da o zamandan beri bunun tam tersi olduğuna giderek daha fazla ikna olduk; dolar kurunun yükselmesiyle birlikte her şeyin fiyatı kurun kendisinden bile daha fazla artıyor. Peki döviz kurundaki bu kontrolsüz artışın sebepleri neler, nelerin fiyatları değişecek ve önümüzde hangi beklentiler var? İktisatçı ve Devlet Duması İktisadi Politikalar Komisyonu Başkan Yardımcısı Mihail Delyagin, görüşlerini Nakanune.ru ile paylaştı.
Sizce rublenin bu şekilde zayıflamasının sebepleri neler?
Bunun sebepleri basit: dolar kurumuz arz ve talep dengesi tarafından belirlendiğinden ve arz ve talep esas olarak Rusya Merkez Bankası tarafından belirlendiğinden, dolar kurundaki artış Rusya Merkez Bankası’nın kararının sonucu.
Döviz piyasasına döviz girişi, döviz gelirlerinin zorunlu satış normuyla belirlenir. Petrolün varili 20 dolarken yüzde 100’lük bir döviz satış normuna sahipseniz, döviz piyasasında yüzde 0’lık bir norm varken ve petrolün varili 80 dolarken elde ettiğinizden daha fazla gelir getirecektir.
Öte yandan ruble hakkında da söylenecek bir şey var. Rusya Merkez Bankası ruble ihraç ediyor; bunu en büyük bankalara bunlarla devlet tahvili satın almaları için vererek yapabilir ya da bu şekilde verebilir, bu durumda bu para döviz piyasasına gelecektir, zira Rusya Merkez Bankası tarafından yürütülen yapay olarak yaratılan para kıtlığının yardımıyla ekonomik durumun bastırılması sayesinde, en azından bankalar için ve en azından Rusya Merkez Bankası tarafından sürdürülen zorunlu karşılık sistemi koşullarında ekonomiye yatırım yapacak yerimiz yok.
Dolayısıyla, ruble kurunu zayıflatma kararı Rusya Merkez Bankası’nın kararıdır.
O halde bu kararın arkasındaki mantık neydi?
Bence bunun nedeni bu yaz ve mayıs ayında imalat sanayiinde çok iyi büyüme oranlarına sahip olmamızdı. İmalat sanayi büyüdüğünde, yalnızca savunma sanayii pahasına değildi, büyüyordu, şimdi de büyüyor, yatırım talebinde artış oluyor ve böylece yatırım talebi finansal spekülatif piyasalardan bir miktar para çekebilir. Finansal spekülatörler için bu kaynak kaybı anlamına geliyor. Dolayısıyla, ülkelerinin halklarına karşı finansal spekülatörlerin çıkarlarına hizmet eden liberaller adına vazife, imalat sanayini nasıl boğacaklarını bulmaları, böylece ilgili yatırım talebini yapmaz ve finansal spekülasyon için bir tehdit oluşmaz.
En basit çözüm, Rusya Merkez Bankası’nın faiz oranını tercihen keskin bir şekilde yükseltmesi. Ancak faiz oranını yükseltmek için Merkez Bankası’nın enflasyonist bir panik yaratması gerekiyordu, zira hatırlarsanız Sayın Nabiullina ve genel olarak yetkililer yıllık yüzde 2,8 enflasyonumuz olduğunu, Rusya Merkez Bankası’nın hedef seviyesinin ise yıllık yüzde 4 olduğunu söylemişlerdi, dolayısıyla aynı Nabiullina’nın resmi olarak belirttiği mantıkta tam tersine faiz oranını düşürmek gerekiyordu. Fakat liberallerin asıl kanaatine göre Rus ekonomisini bastırmak için enflasyonist korkular yaratmak gerekiyordu. Bu amaçla ruble zayıflatıldı ve rublenin bu zayıflamasından sonra Sayın Nabiullina, Rusya Merkez Bankası’nın borç verme faiz oranını keskin bir şekilde, yüzde 1 puan artırdı.
Sonrasında yaşananlara ise 2014’ten bu yana ilk kez tanık olmuyoruz zira Nabiullina, Rusya Merkez Bankası’nın başına geçer geçmez, aslında anayasal görevlerini kategorik olarak reddettiğini ilan etti ve tüm bu süre boyunca rublenin istikrarını sağlamaya yönelik anayasal görevlerini inkâr etti. Ve 2014’ten bu yana gösterdi ki, yarattığı ve desteklediği para kıtlığı karşısında faiz oranları keskin bir şekilde yükseldiğinde, ekonomi çizgi dışı davranıyor. Eğer ekonomide yeterli para varsa ya da para fazlası varsa, faiz oranını yükseltmek ulusal para birimini güçlendirmeye yardımcı olur. Ancak ülkede para açığı varsa, faiz oranındaki artışlar, tam tersine, reel sektörden döviz piyasasına ruble sıkıştırır. Döviz piyasasına ruble girişi artar, döviz talebi artar, bu da Rusya Merkez Bankası’nın aradan çekilmesi durumunda rublenin daha da değer kaybetmesine neden olur.
Bunu 2014’te gördüğümüz gibi şimdi, 2023’te de görüyoruz. Ve bu eğlencenin sonunda, belki de Sayın Nabiullina yine Onur Nişanı alacak.
Duma Mali Piyasa Komitesi Başkanı Anatoliy Aksakov’un söylediği gibi, Rusların bu gidişata şimdiden zayıf bir tepki verdiği tezine katılıyor musunuz?
Tüm Ruslardan bahsetmiyordu. Etrafında konuyla ilgilenmeyen insanların mutlu bir şekilde gülümseyen yüzlerini gördüğünü söylüyordu. Bunun aslında Çuvaşistan’ın örtülü bir reklamı olduğunu düşünüyorum. Bizde para olmadığı için ülkenin en önemli para kaynaklarından biri turistlerin parası. Oblastlar turist parası için birbirleriyle son derece kıyasıya rekabet ediyorlar.
Ve Anatoliy Gennadiyeviç, Çuvaşistan’ın çok büyük bir yurtseveri ve insanlara ülkede bir sulh, mutluluk ve selamet vahası olduğunu ve oraya gidip insanların orada ne kadar mutlu ve iyi yaşadıklarını görmeleri gerektiğini hissettirmek uğruna itibarını riske attığını kabul ediyorum. Zira, açıkçası, oldukça eleştirel, oldukça ironik ve şüpheci bir insan olan ben bile, eski bir deyişte olduğu gibi — “her şeye tükürüp Uryupinsk’e gitmek” — her şeye tükürüp Çuvaşistan’a giderek, ithal mal tüketmeyen veya ithal mal tükettiklerinin farkında olmayan insanlara bakmak, tamamen Rus ekipmanlarına sahip üreticilere bakmak istediğim hissine kapıldım. Bu yapmak istediğim bir şeydi.
Yani, bölgesinin reklamını yapmak açısından bakıldığında, elbette kısmen kendini feda ediyor, zira kendisi sosyal ağlarda telaffuzu zor olan tüm maddelerle karıştırıldı. Fakat bu Nabiullina’yı savunmanın bir yolu değil, Çuvaşistan’ın çekiciliğini tanıtmanın bir yolu ve bu açıdan Anatoliy Gennadiyeviç’i tüm kalbimle destekliyorum. Tüm ülke diken üstünde ve Çuvaşistan bir cennet, beni de alın lütfen.
Bir zamanlar bize şöyle demişlerdi: Paranızı ruble olarak kazanıyorsunuz, dolayısıyla dolar kuru sizi etkilemiyor. Şimdi döviz kuru Rusların yaşam standartlarını ne ölçüde etkiliyor?
Bu koca bir yalandı ve Oreşkin bile bunun bir yalan olduğunu itiraf etti, ancak elbette bu şekilde bir ifadeyle değil. Zira insanlar ruble ile kazanıyor ama son 9 yılda ve aslında Birinci Başbakan Yardımcısı Aksyonenko’nun bu politikayı ilan ettiği 1999’dan bu yana, yani 24 yılda elde edilen ithal ikamesi “fazlalıkları”, öyle ki çok fazla ithal ürünümüz var. Ve daha da fazla ithal ekipmanımız var. Şöyle ki, özel askeri harekattan önceki son üç yılda, inşaat sanayiinde ithal ekipmanların payı yaklaşık yüzde 75’ten yüzde 93’e çıktı. İthal ikamesi bu şekilde ilerliyor.
Şu an dinamikler başka yöne dönmüş olabilir, bunun böyle olabileceğini inkâr edemem. Fakat kritik ekipmanlar hala ithal ediliyor. Bize 2025 yılında sivil uçaklarda yedek parça sorunu yaşayacağımız söylendiğinde, bunları kendimiz üretebileceğimiz fikri bile ortaya çıkmıyor. Çin’de bir yerden satın alalım, yapıyorlar zaten.
Dolayısıyla ruble kazandığınızdan bahsetmek, tüketiminizin büyük ölçüde dolar cinsinden olduğu gerçeğine sessiz kalmanın bir yoludur, zira nihayetinde eczaneden öteye gitmeseniz bile pek çok şey dolara bağlıdır, ilaçların önemli bir kısmı hala ithal ediliyor. Bu pay azalıyor, evet, bu iyi bir şey, övünülecek ve gurur duyulacak bir şey ama hala oldukça yüksek.
Fiyatlandırmadaki gerçek faktörün, ithal malların, ithal ekipmanla Rusya’da üretilen malların ya da tamamen Rus mallarının dolar ya da ruble cinsinden maliyeti değil, tekellerin keyfiliği olduğu unutulmamalı; fiyatlandırma büyük ölçüde iki şey tarafından belirleniyor: birincisi, sermaye kaçışı ve ikincisi, korku.
Mağazalardan aldığımız ürünlerin fiyatları, perakende zinciri sahibinin Londra’da ya da Arap Emirlikleri’nde kendisine almak istediği dairenin fiyatına ya da kendisi için yaptırmak istediği yatın fiyatına bağlı. Ve parasını oraya götürecektir zira Rus devleti, Nabiullina’nın çabaları sayesinde sermayenin ülkeden kaçırılmasını sınırlamayı kategorik olarak reddediyor. Ruble kazanan bir Rus oligark, rublenin zayıflaması nedeniyle yatının daha pahalı hale geldiğini görürse, bu parayı size ve bana aktaracaktır.
Fiyatlar mallar ithal edildiği için artmıyor; bizim Lada Granta’nın fiyatı geçen bahar tamamen yerli olmasına rağmen arttı. Lada Granta’nın fiyatı parçalar ithal edildiği için değil, tekellerin keyfiyeti yüzünden arttı; Zürih’te bir yerde daire istiyorlardı çünkü. Zayıflayan döviz kuru nedeniyle ruble bazında arttı. Şimdi de aynı şeye şahit oluyoruz.
Korku derken neyi kastediyorsunuz?
İkincisi ise korku, zira bir kişi, oligark bile olsa, hükümet temsilcilerinin yetersiz açıklamalarını duyduğunda, örneğin Nabiullina, Rusya Merkez Bankası’nın sermaye tahliyesini ithalat avanslarından ayıramadığını ve genel olarak sermaye tahliyesinden bahsetmenin yanlış olduğunu, ancak negatif dengeden bahsetmek gerektiğini söylediğinde ve bu kişi ruble yönettiğinde, doğal olarak, parası olan kişi, bu düzeyde düşünen bu kişinin parası üzerindeki etkisinden kurtulmak için korkuyla rubleden kaçar.
Ruble şiddetli bir şekilde zayıflarken ve devlet sessiz kalıp “Her şey yolunda, Madame Marquise” derken, bu aynı zamanda para sahibini de korkutur, bir kez daha devletin kendi bakış açılarından yetersiz olduğunu ve hatta belki de çok aklı başında olmadığını görür. Bu da paniğe neden olur ve bu panik, devletin hiçbir şekilde sınırlamadığı şişirilmiş fiyatlarda da kendini gösteriyor. Ekonomimizi yöneten liberaller açısından var olma hakkı olan tek özgürlük olan girişimciliğin, fiyatları yükselterek ve döviz kurunu manipüle ederek tüketicileri soyma özgürlüğü olduğu hissine kapılıyorum.
Yani her şeyde fiyatların artmasını bekleyebilir miyiz, yoksa bir noktada devlet düzenlemesi olacak mı?
Fiyatların nüfusun yoksulluğuna bağlı olduğu yerlerde fiyatlar yükselmeyecektir. İnsanlar zaten yoksul olduğu için fiyatlar yükseltilemiyorsa ve fiyatları yükseltmek kendilerini parasız bırakmak anlamına geliyorsa, fiyatlar orada yükselmeyecektir. Fakat insanların cebinde kalanları da alma konusunda bir fırsat varsa, muhtemelen bir süre sonra yükseleceklerdir. Hemen değil ama yavaş yavaş. Peki nerede yükselmeyecek? Sosyal ağlardaki bazı haberlere göre elektronikte halihazırda fiyatlar yükseldi, yerli otomobillerde de bir fiyat artışı açıkladılar. Muhtemelen patates, mevsim meyveleri ve elmalarda artış olmayacak.
Döviz kurunu istikrara kavuşturmak mümkün mü?
Ruble istikrarlı olmalı; bu Anayasa’da bile yazılıdır, zira bu ülkedeki yaşamın öngörülebilirliğinin teminatı. Bugünkü duruma gelince, Nabiullina anayasal görevini sadece bugün inkâr etmiyor, bunu 9 yıldan fazla bir süredir yapıyor, bu anayasal görevi Anayasa’yı sevmediği için değil, yurttaşların yaşam hakkı ile beraber Rusya’nın kalkınmasını önlemesi gerektiği için inkâr ediyor.
Peki bundan sonra döviz kuruna ne olacak?
Bence bir süre sonra ruble güçlenmeye başlayacak, Vladimir Vladimiroviç Putin, telefonu eline alıp Nabiullina’yı arayacak ve “Rubleye ne oluyor, neden Batı ya da Doğu ile stratejik müzakerelerden saçma sapan bir şey yüzünden dikkatim dağılıyor, orada ne yapıyorsun?” diye soracak. O zaman ruble derhal güçlenmeye başlayacaktır. Putin’in televizyonda enflasyonun ne olduğunu sorduğu ve resmi enflasyon endeksinin Pravda gazetesiyle ezilen bir sinek gibi düştüğü doksanlı yılların ortalarında olan buydu. Fakat elbette keskin bir güçlenme olmayacak, kademeli olacak, ancak tersine dönüşün ne zaman gerçekleşeceğini bilemem.
Dolar başına 100 rublenin aşılmasını önleyecek kadar mantıklı olduklarını düşünüyordum ama şimdi Rusya Merkez Bankası’ndakilerin eylül ayındaki seçimler öncesinde, hükümetin gerçekten hiçbir şey yapamadığını ve sıradan insanların ihtiyaçlarına tamamen kayıtsız kaldığını insanlara göstermek adına siyasi durumu kasıtlı olarak istikrarsızlaştırmak istediklerini hissediyorum. Belki de Rusya Merkez Bankası’nın böyle bir siyasi görevi vardır, bilemiyorum. Rusya Merkez Bankası ne zaman isterse, ruble o zaman güçlenmeye başlayacaktır.
Mihail Delyagin yazdı: Rubledeki değer kaybının asıl sebepleri
"Son yıllarda defalarca ispatlandığı üzere faiz oranındaki keskin artışlar rubleyi güçlendirmez, aksine spekülatif saldırıları kışkırtır ve bu da rublede, yeni bir zayıflamaya yol açar."