Vatansız oligark ve bilmediğimiz kadarıyla Ukrayna
Rusya’nın Ukrayna’daki askeri harekatı, Ukrayna’nın 1990’larda Rusya ile benzer yolsuzluk ve yağma süreci yaşadığı hakikatinin geçici olarak üstünü örttü. Fakat Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, birkaç hafta evvel kendinin en büyük sponsoru, ülkenin en büyük mafya ve hırsızlarından biri olan İgor Kolomoyskiy’i imzaladığı kararnameyle vatandaşlıktan çıkardı.
Karar, muhtemelen Delaware mahkemesinde görülen kara para aklama davasıyla ilgili Kolomoyskiy’i teslim almak isteyen ABD yönetiminin baskısıyla geldi.
Kolomoyskiy’in son yıllarda başına gelenler ve işlediği mali suçlar, Ukrayna’nın New York ve Londra basınında resmedildiğinden çok daha farklı olduğunu ortaya koyuyor.
Mazideki yolsuzluklar
Ukrayna’nın kamu varlıkları, Sovyetlerden sonra Rusya’dan daha şiddetli bir yağma sürecine maruz kaldı. 2000’e kadar eski Komsomolcular, istihbarat elemanları ve mafyalar kamu mallarına birer birer çöktü.
Bu mafyaların birçoğu Yahudi kökenliydi; cepleri birdenbire dolmaya başladı. Rus oligarklarla benzer profile sahip olan Ukrayna’nın büyük sermayedarları arasında, eski Devlet Başkanı Leonid Kuçma’nın damadı [ikinci evliliğinden olan kızının eşi] Leonid Kuçma gibi Batıyla barışık olanlar da dahil olmak üzere çoğu, Yeltsin döneminde ve Putin’in ilk zamanlarında Rusya ile sorunsuz iş yaptı.
Tüm Ukraynalı oligarklar Rusya ile çalışmasına rağmen Dmitriy Firtaş ve Rinat Ahmetov, Batı’da uzun süre Rusya’nın adamları olarak anıldılar, bunun nedeni diğerleri gibi kendilerine hür dünyanın dostu hayırsever ve sanat aşığı imajı çizecek Batılı PR ajanslarıyla iş yapmamalarıydı.
Mesela Pinçuk, Rus petrol ve gaz devlerinin iletim ağının genişletilmesi için gerekli boruları ihraç eden Interpipe şirketinin sahibiydi ama Ruslarla olan münasebeti pek dillendirilmedi.
Kolomoyskiy ve Yahudi cemaati
2019 seçimlerinde Kolomoyskiy, Zelenskiy’in ana sponsoruydu. Kolomoyskiy, Poroşenko döneminde Washington’un talimatıyla sürgün edilmiş, bir süre vatandaşlığı olan İsrail’de, Herzliya kentinde yaşamıştı.
Dolayısıyla Zelenskiy, onun dönüş biletiydi ve desteğinin karşılığını aldı. Bu işbirliğinin işaretleri medyada görüldü. Kolomoyskiy, Amerikalı milyarder ve borsa spekülatörü Ronald Lauder’dan zorla aldığı 1+1 televizyonunu Zelenskiy’e tahsis etti.
Kolomoyskiy, bu kanala “çökmüştü”; Lauder, başta kanalı satmayı reddetti. Kolomoyskiy ile Lauder arasındaki çatışma, özünde Yahudi cemaatleri arasındaki çıkar çatışmasının tezahürüydü.
Lauder, 2007’den beri Dünya Yahudi Kongresi’nin başkanı ve Kolomoyskiy de 2008’den beri Ukrayna’daki Birleşik Yahudi Cemaati’nin başındaydı.
Kolomoyskiy’in arkasında, yedinci ve son lideri Menachem Schneerson olan Habad Lubaviç cemaati üyeleri yer alıyor.
Habad Lubaviç cemaati, dünya ölçeğinde Yahudiler arasında etkili bir konumda. Schneerson’un Kolomoyskiy’e olan şefaatiyle Ukrayna’nın önemi de artmış oldu.
Sürpriz olmayacak ki Habad Lubaviç cemaatinin “Menora” adlı en büyük mabedi Dinyeper’de inşa edildi. 32 bin metrekarelik alan kaplayan mabed 60 milyon dolara mal oldu.
Hatta 2010 yılında İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Ukrayna turunda mabede ziyaret düzenlemişti.
Kolomoyskiy nasıl zengin oldu?
1991’de SSCB’nin dağılmasında sonra Kolomoyskiy, Yahudi kökenli Ukraynalı Gennady Bogolubov ile Sentoza adlı şirketi kurdu ve ticarete atıldı.
Kolomoyskiy, bu dönem dolarla yurt dışına çelik satıp, üreticiye grivnayla ödeme yaptı. Zamanla Kolomoyskiy ve ortağı Bogolyubov, petrol endüstrisine ve ardından bankerliğe başladı ve daha sonra Ukrayna’nın en büyük özel bankası haline gelecek PrivatBank’ı kurdular.
2014’teki Maydan darbesi, Kırım’ın Rusya’ya bağlanması ve Donbass cumhuriyetlerinin tek taraflı bağımsızlık ilanından sonra Kolomoyskiy, Moskova’ya savaş ilan etti. Başta Azak Taburu olmak üzere çok sayıda neo-Nazi örgütü destekledi ve hatta PrivatBank, o dönem sokaklara “Rus kellesi getirene 10 bin dolar ödül” vaat eden dev pankartlar asmaya başlamıştı.
Kolomoyksiy, ayrıca Mart 2014 ve Mart 2015 arasında Dinyeper valisi olarak görev yapmıştı.
2016’ya gelindiğinde Kolomoyskiy’in PrivatBank’ı yağmalayarak milyarlarca doları ABD ve Kıbrıs’ta, birbirine borç veren şirketlerle akladığı ortaya çıktı. Ardından Washington yönetimi, Kolomoyskiy hakkındaki yargı sürecini işleme koydu.
Kolomoyskiy’in PrivatBank’tan hortumladığı paranın bir kısmı Florida ve Pensilvanya’da ikamet eden Habad Lubaviç mensuplarının hesaplarına yatırıldı.
2014’te ABD Dışişleri Müsteşarı Victoria Nuland’ın sadık köpeği olan Kolomoyskiy, bir anda FBI ve ABD Adalet Bakanlığı’nın arananlar listesine girdi.
Yanı sıra Kolomoykiy, para babalarının sıkıya geldiklerinde nasıl haysiyetlerini gözlerini kırpmadan iki paralık edebileceklerine dair iyi bir emsal. 2019’un kasım ayında New York Times gazetesinde çıkan bir haber şöyleydi:
“Ukrayna’nın Rusya ile savaşmasına yardım etmek için milyonlarca dolar harcayan İgor Kolomoisky, dikkate değer bir fikir değişikliği yaşadı: Ukrayna’nın Batı’dan vazgeçip Rusya’ya dönmesinin zamanının geldiğini söyledi.”
Kolomoyskiy’in Ukrayna, Kıbrıs ve İsrail olmak üzere üç pasaportu ve İsviçre’de oturma izni var, fakat Amerikan yargısının soruşturması sırasında Dinyeper’den ayrılmadı.
ABD’ye iadesiyle ilgili Kiev yönetimiyle herhangi bir anlaşma da yapılmadı, dolayısıyla sınır dışı edilmedi.
Bununla beraber Kolomoyskiy’in vatandaşlığının alınması, ABD’ye sınır dışı edilmesine kapı aralayabilir. İsrail ve Kıbrıs’ta çok sayıda hırsızın saklandığı doğru ama bu iki ülkenin ABD’nin baskısına dayanması da pek mümkün değil.