Ufak bir Google taramasıyla Tiananmen Katliamı'nın yalan olduğu nasıl istpatlanır?
33 yıl önce Pekin’in Tiananmen Meydanı’nda meydana geldiği öne sürülen katliam bu 4 Haziran’da da yad edildi. Çin ve Rusya’nın ya da Şi Cinping ve Putin’in mevcut dönemde super-villain karakterler haline gelmesi nedeniyle Tiananmen hadisesinin kıymeti de artmış oldu.
Batı ana akım medyası, yoğun bir emekle kurduğu postmodern sansür mekanizması içinde kaynağa önem verdiğini, aktif asparagas avcılığı yaptığını iddia etmekte.
Fakat Tiananmen hadisesiyle alakalı kısa bir Google taraması da tüm yalanları faş etmeye yetiyor.
Arayanın ilk karşısına çıkan, sağ frame’de görülen bir Wikipedia içeriği. Wikipedia konusunda dikkatli olunması gerektiği hakkında Markus Fiedler’in “Wikipedia’nın Karanlık Yüzü” ve “Sansür — Wikipedia ve Diğer Medyanın Organize Manipülasyonu” serisi yardımcı olabilir.
Wikipedia epey çakal bir mecra. Konu fark etmeksizin Wikipedia makalelerine dikkatli bakılırsa dil değiştikçe büyük ölçüde farklılaştıkları, yalnızca farklı uzunluklarda değil, farklı içerikleri olduğu görülebilir.
Kaynaklar da aynı şekilde sorunlu. Tiananmen’le ilgili İngilizce makalede şu var:
“Çin Kızılhaçı’ndaki kaynaklara atıfta bulunan haberler, hafta boyunca Pekin genelinde 2 bin 600 isyancı ve askerin öldüğünü ve yaklaşık 7 bin kişinin yaralandığını ortaya koydu”.
Ve kaynağı açmayı deneyin, basında çıkan herhangi bir haberle değil, o dönem ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Pekin Büyükelçiliği’ne gönderdiği ve gizliliği sonradan kaldırılmış bir belge karşınıza çıkacak.
Bu belgede ise hadiseye dair bir anlatım mevcut, ancak ölü ve yaralılara ilişkin herhangi bir rakam yok.
Wikipedia’daki makalelerin kaynaklarını kimin kontrol ettiği epey ciddi bir soru.
Hayal ürünü kayıp rakamları
Bu arada, “2 bin 600 can kaybı” bilgisinin dayandırıldığı diğer kaynak da 21 Haziran 1989’da New York Times’ta yayımlanan haber. Ama sorun şu; haberde de belirtildiği gibi Çin Kızılhaçı sayı bildirmedi.
Kamu yayın kurumu BBC’ye konuşan Birleşik Krallık’ın Pekin Büyükelçisi Sir Alan Donald ise “10 bin ölüden” bahsetmiş. Pespaye İngiliz basınının yalancılık sicili epey kabarık, yine her zamanki gibi mübalağa etmeyi tercih ediyorlar.
“2 bin 600” rakamını kimin yumurtladığını bilen yok ve 30 yılın ardından hâlâ bunu sorgulama gayreti içine düşen yok; bu ağır bir yalan.
Ve hatta, o sırada “katliamı” olay yerinde haber yapan CBS muhabiri Richard Roth, olayın 20. yıldönümünde “Tiananmen Meydanı’nda katliam olmadı” başlıklı bir makale yazdı. Roth, makalede yaşadıklarını aktarıp, askerlerin meydandaki kalabalığa müdahale ettiklerini, kimseye silah doğrultmadıklarını, sadece havaya ateş ettiklerini ve orada kimsenin ölmediğini söylüyor.
Makalenin sonunda Roth, meydanın yakınında çok sayıda insanın öldüğüne şüphe olmadığını ve fakat bugüne kadar kimsenin kaç kişinin hayatını kaybettiğini bilmediğini de ifade ediyor.
Çin devletinin anlattığı şu: Meydan boşaltıldı, Pekin’in bazı bölgelerinde polis memurları ve askerler de dahil olmak üzere 200 ila 400 arasında insanın hayatını kaybettiği çatışmalar yaşandı.
Çin, o zamanlar 1 milyar nüfusu olan bir ülke. Orada 10 bin kişi gösteri yaptıysa, bu herhangi bir Avrupa kentinde bin kişiyle yapılan bir gösteriyle eşdeğer. Ki bu çapta bir gösteri ne hükümet düşürebilecek ne de devlet başkanı, başbakan ya da bakan istifa ettirebilecek kudrette.
Bu, geçen yıllarda Hong Kong’da “Trump gel bizi kurtar” pankartlarının açıldığı gösterilerin yanında bile mum ateşi gibi kalıyor.
Ve medya, şu cümleyi formüle edip sunsa hiçbir soru işareti olmayacaktı: “Binlerce insanın katıldığı ve haftalarca süren gösterilerin ardından 4 Haziran’da polis ve ordunun alanı boşaltmasıyla olay sona erdi. Pekin’de 100’den fazla insanın hayatını kaybettiği çatışmalar yaşandı. Kesin sayı bilinmiyor. Yaşananlarla ilgili herhangi bir bağımsız soruşturma yürütülmedi”.