Topal ördek Zelenskiy ya da kukla Zelenskiy
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, zamanında epey başarılı bir aktördü. Pyotr Poroşenko döneminin en incelikli mizahını Zelenskiy’in Kvartal 95 topluluğu yaptı. Pek ağza alınmayan yolsuzluk ve körüklenen neo-Nazizmle gırgır geçtiler.
Zelenskiy, oligark İgor Kolomoyskiy’e ait 1+1 televizyonunda yayınlanan “Halkın Hizmetkarı” dizisinin başrolüydü. Dizi aslen Netflix’e ait. Bu senaryoda Zelenskiy, ülkeyi yolsuzluktan kurtaran, oligarkları saf dışı bırakan, IMF’i ülkeden kovan ve anayurdunu müreffeh yarınlara taşıyan cefakar bir devlet başkanını canlandırdı.
2019 devlet başkanlığı seçimlerinde adaylığını açıklarken kurduğu partiye dizinin adını verdi. Seçim sürecinde, o sırada İsrail’in Herzliya kentinde sürgünde olan Kolomoyskiy’in medyasından tam destek aldı.
Seçimlerden önce halka Donbass’ta barış taahhüdü veren Zelenskiy, nihayetinde yüzde 70 küsur oyla Poroşenko’ya karşı ezici bir galibiyet aldı. [2019 seçimlerinde Zelenskiy’in vaatlerine dair detaylara şuradan erişebilirsiniz.]
Tüm bu vaatlerde samimi olup olmadığı kuşkulu ama arkasında mafya eskisi — misafirlerini ürkütmek için yazıhanesinde köpek balığı besliyor —, Azak, Aydar, Dinyeper-1 taburları gibi cümle neo-Nazi çetenin finansörü ve yağmaladığı serveti başta Kıbrıs olmak üzere vergi cennetlerine zulalayan bir oligark varken hayal pazarlamış olduğu kuşku götürmez.
Ve bir konu daha var… Ukrayna’da artık sıradanlaşan yolsuzluk ve kara para aklama gibi suçlamalar nedeniyle FBI’ın Kolomoyskiy hakkında açtığı soruşturma derdest vaziyette. Yani Kolomoyskiy, Amerikan yönetiminin peşine düşmemesi için neyi yapıp neyi yapmaması gerektiğini gayet iyi biliyor.
Joe Biden’ın göreve başlar başlamaz kaldığı yerden açtığı Ukrayna dosyasında baktığı ilk sayfada Kolomoyskiy vardı. Biden yönetimindeki ABD Hazinesinin ilk yaptırım uyguladığı isimlerden biri Kolomoyskiy oldu. Bunun sebebi, Zelenskiy’in Kolomoyskiy’in talimatıyla Donald Trump’la iyi geçinmeye çalışması ya da hiç değilse, Hunter Biden Jr’ın Ukrayna’da karıştığı yolsuzlukların soruşturulmasında Trump ile işbirliğini reddetmemesi olabilir. Hatırlanacaktır; Demokratların Trump aleyhinde yürüttükleri azil süreci tam da bu konuyla ilgiliydi.
Biden, Zelenskiy’den hazzetmiyor
Bu mazi yüzünden Biden, görevdeki ilk birkaç ayında Zelenskiy’e epey soğuk davrandı. Üstüne Zelenskiy bir de Ukrayna devlet petrol ve doğalgaz şirketi Naftogaz’ın, Obama döneminde Biden’ın atadığı başkanı Andrey Kobolev’i görevden aldı. Netice olarak ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken aradan geçen bir hafta sonra yanına müsteşarı Victoria Nuland’ı da alıp Kiev’e, Zelenskiy’i tokatlamaya gitti. [Detaylara şuradan erişebilirsiniz.]
Geçen yılın haziran ayında Biden’ın Avrupa turu yaptığı ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cenevre’de görüştüğü sıralarda, Zelenskiy’in Biden’la yüz yüze görüşmek için alelen yalvarmadığı tek bir gün bile geçmedi.
Eylül ayına gelindiğinde Washington’da tekrar tekrar ertelenen görüşme nihayet gerçekleşti ve Biden, Zelenskiy’i açık açık aşağıladı.
Zelenskiy bir topal ördek, 2019 temmuz ayında düzenlenen parlamento seçimlerinde tek başına iktidar olan partisi Halkın Hizmetkarı, Yüksek Rada’da çoğunluğu kaybetti ve ayrıca Atlantic Council finansörü ve ABD’de iyi bağlantıları olan, ülkenin en zengin oligarkı Rinat Ahmetov ile de kavgalı.
Yani, Zelenskiy’in akıbeti tamamen Washington’un keyfine kalmış. Belki de Ukrayna’da bir şeyleri daha iyi hale getirebileceğini düşünecek kadar saftı ama hakikat ne yazık ki televizyon ekranında parlayan sahtelik kadar mutluluk verici değil. Bunun farkına epey acı bir tecrübeyle vardı.
Yerine getirilmeyen seçim vaatleri
Diğer yandan Zelenskiy, seçim vaatlerinin istisnasız tümünü lafta bıraktı. Yolsuzluk mu? Hala gırla gidiyor. Ukrayna halkından çaldığı 3 milyar doları Birleşik Krallık’a kaçıran Poroşenko’yu yargılamak gibi bir vaadi vardı, bu da olmadı.
Aksine IMF’in geçirmesini talep ettiği yasaları bekletmek için Poroşenko’nun partisi Avrupa Dayanışması’yla ittifak kurmak zorunda kaldı. Zira Zelenskiy’in başta kendi vekilleri IMF’e sadık kalmayı tercih etmişti. Konu, tarım arazilerinin yabancılara satışını yasaklayan kanunla alakalıydı. IMF, yasağın kaldırılmasını Ukrayna’nın acilen ihtiyaç duyduğu ek krediler için koşul haline getirdi. 2020 mart başında Zelenskiy, Başbakan Aleksey Gonçaruk’u görevden aldı ve 31 Mart’ta yasağı kaldıran kanun değişikliği kıl payı oy farkıyla Rada’dan geçti. Hatta o dönem Gonçaruk ve bir dizi bakanın Zelenskiy’i ekonomi konusunda zırcahil olarak andıkları tape’ler de sızmıştı.
Tüm bunlar, Zelenskiy’in kamuoyu yoklamalarında popülaritesinin düşmesiyle sonuçlandı. Sayı en son yüzde 20’lere kadar gerilemişti.
Kukla
Meseleye aşina olanların fark etmiş olabileceği bir şey daha var; Zelenskiy, son zamanlarda yaptığı konuşmalarda hep “Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi'nin tavsiyesi üzerine talimat veriyorum…” sözünü kullanıyor.
Bu çok acıklı bir tablo. Zira Zelenskiy, ülkede karar alma inisiyatifinin Konsey Başkanı Aleksey Danilov’da olduğunu kendi ağzıyla itiraf ediyor. Şu an tüm işi, Danilov’un sunduklarını imzalamakla sınırlı.
Dolayısıyla artık siyasi anlamda gücü yok, kayda değer bir mali destek de alamıyor. Bugün Rusya’yla uzlaşıya evet dese, yani taviz vermeye kalksa onu çarmıha gerecek neo-Naziler sokaklarda bekliyor.
Batı medyası şimdi bu palyaçoyu, sözde ülkesini cesurca müdafaa eden yeni Churchill ilan etti. Çekip paylaştığı videoların internette çeşitli analizleri mevcut ve halihazırda Kiev’de olduğu bile şüpheli.
Durumu çok umutsuz, hatta Şaakaşvili bile ondan daha şanslıydı.