Seymour Hersh ile söyleşi: Joe Biden Kuzey Akım'ı havaya uçurdu çünkü Almanya'ya güvenmiyordu
"Benim ne düşündüğümün bir önemi yok. Bildiğim tek şey, bu savaşın arzu ettiğimiz şekilde sona ermesinin hiçbir yolu olmadığı".
Çevirmenin notu: Pulitzer ödüllü araştırmacı gazeteci Seymour Hersh, geçen hafta Kuzey Akım sabotajının kim tarafından planlandığını ve nasıl gerçekleştirildiğini tüm ayrıntılarıyla anlatmıştı. Okur, makalenin Türkçe tercümesine şuradan ulaşılabilir. Hersh’in anlattıkları, öteden beri ismi meçhul kaynaklara dayanarak haber yapan Batı ana akım medyası tarafından şüpheyle karşılandı. Çoğu açısından anlatılanlar “komplo teorisi”ydi. Ve ne tesadüf ki Hersh’in ifşaatının ardından Amerikan basını “UFO”larla, “uzaylılarla” ve “casus balonlarla” dolmaya başladı. Bunların dikkati başka yöne çekmek adına yapıldığına şüphe yok. Nitekim iş ciddi. Alman Berliner Zeitung gazetesi bir istisna örneği teşkil ederek Hersh ile söyleşi yapmış.
Seymour Hersh ile söyleşi: Joe Biden Kuzey Akım'ı havaya uçurdu çünkü Almanya’ya güvenmiyordu
Fabian Scheidler — Berliner Zeitung
14 Şubat 2023
Araştırmacı gazeteci Seymour Hersh, Kuzey Akım sabotajıyla alakalı tartışmalı bir araştırma yayımladı. Kendisine sorduk.
Araştırmacı gazeteci Seymour Hersh, Kuzey Akım boru hatlarına yönelik saldırıların Norveç’in desteğiyle ABD yönetimi tarafından kışkırtıldığını ortaya koyan bir araştırma yayımladı. ABD yönetimi ve CIA, Hersh’in sorusuna cevaben ilgili açıklamaları yalanladı. Pek çok medya kuruluşu Hersh’i anonim kaynağını açıklamayarak iddialarını doğrulanamaz hale getirmekle suçladı. Araştırmanın tutarlı olmadığı yönünde eleştiriler de yapıldı. Berlinli gazeteci Fabian Scheidler, Berliner Zeitung’da Seymour Hersh ile söyleşi yaptı.
Sayın Hersh, lütfen bulgularınızı detaylandırır mısınız? Kaynağınıza göre, Kuzey Akım saldırısında tam olarak ne oldu, kimler yer aldı ve amaçları neydi?
Anlatılması için insanların gırtlağını patlattığı bir hikâyeydi. Eylül 2022’nin sonunda, Baltık Denizi’ndeki Bornholm adası yakınlarında sekiz bomba patlatılacaktı, bunlardan altısı oldukça sığ bir bölgede infilak etti. Kuzey Akım 1 ve 2’nin dört ana boru hattından üçünü yok ettiler. Kuzey Akım 1 boru hattı uzun yıllar boyunca Almanya ve Avrupa’nın diğer bölgelerine çok ucuza doğalgaz tedarik etti. Sonra Kuzey Akım-2 gibi o da havaya uçuruldu ve asıl soru bunu kimin, neden yaptığı oldu. 7 Şubat 2022’de, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinden iki hafta kadar önce ABD Başkanı Joe Biden, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında ABD’nin Kuzey Akım’ı durduracağını söyledi.
Biden kelimesi kelimesine şöyle dedi: “Eğer Rusya [Ukrayna’yı] işgal ederse, Kuzey Akım-2 diye bir şey kalmayacak, projeye son vereceğiz”. Bir muhabirin, projenin esasen Almanya’nın kontrolünde olduğu göz önüne alındığında, bunu tam olarak nasıl yapmayı planladıkları yönündeki sorusuna Biden sadece şunları söyledi: “Bunu yapacağımıza söz veriyorum”.
2014’teki Maydan devrimi olaylarına derinlemesine müdahil olan Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland da birkaç hafta önce benzer yorumlarda bulunmuştu.
Boru hattını devre dışı bırakma kararının Başkan Biden tarafından daha da önce alındığını söylüyorsunuz. Makalenizde, Aralık 2021’de Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın Genelkurmay Başkanlığı, CIA, Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı’ndan müteşekkil yeni görev gücünü bir toplantıya çağırdığını yazıyorsunuz. “Sullivan gruptan iki Kuzey Akım boru hattını yok etmek için bir plan oluşturmalarını istedi” diyorsunuz.
Bu grup esasen meseleyi incelemek üzere toplanmıştı. Çok gizli bir ofiste bir araya geldiler. Beyaz Saray’ın hemen yanında bir ofis binası var; İdari Ofis Binası, Beyaz Saray’a bir tünelle yeraltından bağlı. En tepede de Başkan’ın İstihbarat Danışma Kurulu adı verilen gizli bir dış danışmanlar grubunun ofisi var. Beyaz Saray’dakilere elimde bilgi olduğunu göstermek için bundan bahsettim. Toplantı, Rusya savaş başlatırsa ne yapacağımızı incelemek üzere planlanmıştı.
Bu, savaştan üç ay önceydi, 2021 Noel’inden önce. Muhtemelen farklı bir adı olan üst düzey bir gruptu, ben onlara “Kurumlar Arası Grup” adını verdim, resmi bir adı varsa da bilmiyorum. CIA ve Ulusal Güvenlik Ajansı temasları izliyor ve dinliyordu, Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı da bütçe sağlıyordu. Ve muhtemelen işin içinde başka birkaç kurum daha vardı. Genelkurmay Başkanları da temsil ediliyordu. Amaç, Rusya’nın ya daha fazla yaptırım ve ekonomik baskı gibi geri döndürülebilir tedbirlerle ya da yıkım gibi geri döndürülemez, “kinetik” tedbirlerle nasıl durdurulacağına dair tavsiyelerde bulunmaktı.
Burada daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum ve kaynağımı korumak durumunda olduğum için belirli bir toplantı hakkında konuşmak istemiyorum. Kaç kişinin katıldığını bilmiyorum, ne demek istediğimi anlıyor musunuz?
Makalenizde CIA’e bağlı çalışma grubunun 2022 başlarında Sullivan’ın “Kurumlar Arası Grubuna” rapor verdiğini ve “Boru hatlarını havaya uçurmanın bir yolunu bulduk” dediğini yazmışsınız.
Evet bir yolu vardı. Orada, bizim Amerika’da “mayın savaşı” dediğimiz şeyden anlayan insanlar vardı. Birleşik Devletler Donanmasında denizaltılarla ilgilenen birimler var, bir de nükleer komutanlık var. Mayın komutanlığı da var. Sualtı mayınları alanı çok önemlidir ve bunun için eğitimli uzmanlarımız var. Eğitimlerinin yapıldığı yer Florida’nın ücra, kuş uçmaz kervan geçmez Panama City adında küçük bir tatil kasabası. Orada çok iyi insanları eğitiyor ve görevlendiriyoruz. Sualtı mayın uzmanları çok önemli, örneğin limanların tıkanmış girişlerini açmak ve yol üzerindeki şeyleri havaya uçurmak için. Ayrıca belirli bir ülkenin su altındaki petrol boru hatlarını da havaya uçurabilirler. Yaptıkları her zaman iyi şeyler olmaz ama kesinlikle gizli çalışırlar.
Boru hatlarının nasıl hava uçurulacağı Beyaz Saray’daki grup için belliydi. C4 adı verilen ve kullandıkları belirli miktarlarda inanılmaz derecede güçlü olan bir patlayıcı var. Sualtı sonar cihazları ile uzaktan kontrol edilebilir. Bu sonar cihazları düşük frekanslarda sinyaller yayar. Yani bu mümkündü ve ocak ayının başında Beyaz Saray’a iletildi ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Victoria Nuland, bunu iki ya da üç hafta sonra yapabileceğimizi söyledi. Sanırım bu 20 Ocak’taydı. Başkan da 7 Şubat 2022 tarihinde Almanya Şansölyesi ile birlikte düzenlediği basın toplantısında bunu yapabileceğimizi dile getirdi.
O esnada Alman Şansölyesi net konuşmadı, muğlak ifadeler kullandı. Parlamentoda bir oturuma başkanlık ediyor olsaydım Scholz’a sormak istediğim bir soru şu olurdu: Joe Biden size bundan söz etti mi? O sırada boru hattını imha edebileceğinden nasıl bu kadar emin olduğunu size anlattı mı? Amerikalılar olarak o dönemde üzerinde çalıştığımız bir planımız yoktu, ancak bunu yapabilecek kabiliyete sahip olduğumuzu biliyorduk.
Norveç’in de rolünün olduğunu yazıyorsunuz. Bu ülke ne ölçüde işin içindeydi ve Norveçliler niye böyle bir şey yapsın?
Norveç denizcilik açısından gelişkin bir ülke ve derinlerde enerji kaynakları mevcut. Ayrıca Batı Avrupa ve Almanya’ya doğalgaz tedariklerini arttırmaya da çok hevesliler. Ve bunu yaptılar, ihracatlarını arttırdılar. Öyleyse neden ekonomik nedenlerle ABD ile güçlerini birleştirmesinler? Rusya’ya karşı Norveç’te de belirgin bir düşmanlık söz konusu.
Makalenizde Norveç istihbaratı ve donanmasının olaya dahil olduğunu yazıyorsunuz. Ayrıca İsveç ve Danimarka’nın bir dereceye kadar bilgilendirildiğini fakat her şeyden haberdar olmadığını söylüyorsunuz.
Bana söylenen şuydu: Onlar ne yaptıklarının farkındalardı ve ne olup bittiğini anlıyorlardı ama belki de hiç kimse “tamam” demedi. Konuştuğum insanlarla bu konu üzerinde çok çalıştım. Her halükârda bu görevin yerine getirilebilmesi için Norveçlilerin doğru yeri bulması gerekiyordu. Panama City’de eğitim almış olan dalgıçlar, ağır ekipmanlar olmadan 100 metre derinliğe kadar dalabiliyorlardı. Norveçliler bize Baltık Denizi’ndeki Bornholm adası açıklarında sadece 260 fit [yaklaşık 80 metre] derinliğinde bir nokta buldular, böylelikle orada operasyon yapabildiler.
Dalgıçlar yavaşça yukarıya dönmek zorundaydı, bir dekompresyon odası vardı ve bir Norveç denizaltı avcısı kullandık. Dört boru hattı için sadece iki dalgıç kullanıldı. Bir sorun da Baltık Denizi’ni gözetleyenlerle nasıl başa çıkılacağıydı. Baltık Denizi çok kapsamlı bir şekilde gözetleniyor, açıktan erişilebilen çok sayıda veri var, bu yüzden bununla biz ilgilendik, bu iş için üç veya dört farklı kişi vardı. Yapılan şey çok basitti. Akdeniz ve Baltık Denizi’ni kontrol eden Altıncı Filomuz, 21 yıldır her yaz Baltık Denizi’nde NATO donanmalarıyla tatbikat düzenliyor [BALTOPS, editörün notu]. Bu tatbikatlara bir uçak gemisi ve diğer büyük gemileri yolluyoruz. Tarihte ilk defa Baltıklardaki NATO tatbikatının yeni bir programı oldu. 12 gün süren bir mayın bırakma ve tespit etme tatbikatı olacaktı. Bir dizi ülke mayın timleri gönderdi, bir grup mayın bıraktı ve başka bir mayın timi de onları aramaya ve patlatmaya gitti.
Bu iş belli bir zaman diliminde gerçekleşti ve bu süre zarfında derin deniz dalgıçları, mayınları boru hatlarına bağlamak için çalışabildiler. İki boru hattı yaklaşık bir mil arayla uzanıyordu, deniz dibindeki alüvyonun biraz altındaydılar ama ulaşmaları zor değildi ve dalgıçlar bu konuda antrenmanlıydı. Bombaları yerleştirmek sadece birkaç saat aldı.
Yani bu Haziran 2022’de mi oldu?
Evet, tatbikatın sonuna doğru yaptılar. Ancak son dakikalarda Beyaz Saray’da gerginlik baş gösterdi. Başkan bunu yapmaktan endişe duyduğunu söyledi. Kararını değiştirdi ve yeni talimatlar verdi, böylece patlayıcıları istedikleri zaman uzaktan patlatabileceklerdi. Bunu normal bir — Raytheon ürünü — sonarla yapıyorsunuz, o noktanın üzerinden uçuyorsunuz ve bir silindir bırakıyorsunuz. Düşük frekanslı bir sinyal gönderiyor, bunu bir flüt sesi olarak tanımlayabilirsiniz, farklı frekanslar ayarlanabilir.
Fakat korkulan, patlayıcıların suda çok uzun süre kalmaları halinde işe yaramamalarıydı, ki aslında iki bomba için de durum bu oldu. Dolayısıyla grup içinde doğru araçları bulma konusunda endişeler vardı ve diğer istihbarat kurumlarına başvurmak zorunda kaldılar, aslında bunu bilerek yazmamıştım.
Peki sonra ne oldu? Patlayıcılar yerleştirildi ve onları uzaktan kontrol etmenin bir yolu bulundu.
Joe Biden, savaşın başlamasından beş ay sonra, haziran ayında patlatmamaya karar verdi. Ancak eylül ayında bunun yapılması talimatını verdi. Operasyona katılan personel, ABD adına “kinetik” işler yürüten şahıslar, başkan ne derse onu yaparlar ve başlangıçta bunun müzakerelerde kullanabilecek işe yarar bir silah olduğunu düşündüler. Ama bir noktada, Ruslar işgale başladıktan sonra ve operasyon tamamlandığında, her şey bu işe karışan insanlar açısından giderek daha iğrenç hale geldi. Bunlar istihbarat teşkilatlarında üst düzey pozisyonlarda çalışan ve iyi eğitimli insanlardı. Projeye karşı çıktılar, bunun çılgınca olduğunu düşündüler.
Saldırıdan kısa bir süre, kendilerine verilen talimatı yerine getirdikten sonra operasyona katılanlar arasında operasyon ve reddedilme konusunda çok fazla öfke vardı. Bu kadar çok şey duymamın nedenlerinden biri de bu. Ve size başka bir şey daha söyleyeceğim. Amerika ve Avrupa’da boru hatları inşa edenler ne yaşandığının farkındaydı.
Geçen yıl haziran ayındaki duruma geri dönelim. Başkan Joe Biden, bunu doğrudan yapmamaya karar verdi ve erteledi.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken, boru hatlarının havaya uçurulmasından birkaç gün sonra düzenlediği basın toplantısında Putin’in önemli bir güç faktöründen mahrum bırakıldığını ifade etti. Blinken, boru hatlarının imha edilmesinin Rusya’nın boru hatlarını silah olarak kullanma imkanını elinden almak için muazzam bir fırsat olduğunu söyledi. Asıl mesele, Rusya’nın Ukrayna savaşında ABD’yi desteklemekten vazgeçmeleri konusunda Batı Avrupa’ya artık baskı yapamayacağıydı. Batı Avrupa’nın artık savaşa dahil olmayacağından kaygı duyuluyordu.
Bana kalırsa bu kararın sebebi, işlerin Batı için iyi gitmemesi ve yaklaşan kıştan korkmalarıydı. Kuzey Akım-2, uluslararası yaptırımlar nedeniyle değil, bizzat Almanya tarafından askıya alındı ve ABD, Almanya’nın soğuk kış nedeniyle yaptırımları kaldırmasından korkuyordu.
Sizce saldırının sebepleri neler? ABD yönetimi boru hattına birden fazla gerekçeyle karşıydı. Bazıları Rusya’yı zayıflatmak ya da Rusya ile Batı Avrupa, özellikle de Almanya arasındaki ilişkileri zayıflatmak için karşı olduğunu söylüyor. Fakat belki ABD ekonomisinin rakibi olan Alman ekonomisini zayıflatmak için de olabilir. Yüksek doğalgaz fiyatları, şirketlerin ABD’ye taşınmasına sebep oldu. ABD yönetiminin gerekçeleri hakkındaki görüşünüz nedir?
Bunun pek üzerinde durduklarını sanmıyorum. Kulağa tuhaf geldiğinin farkındayım ama Dışişleri Bakanı Blinken ve yönetimdeki diğer bazı şahsiyetlerin derinlemesine düşündüklerini zannetmiyorum. Amerikan iş dünyasında daha rekabetçi olmamız gerektiği fikrinden hazzeden insanlar olduğu kesin. Sıvılaştırılmış doğalgazı (LNG) son derece yüksek karlarla satıyoruz, bundan çok para kazanıyoruz.
Eminim bazı insanlar şöyle düşünüyordur: Vay be, bu Amerikan ekonomisine uzun vadeli ivme kazandırır. Fakat Beyaz Saray’da bence her zaman yeniden seçilme takıntısı vardı ve savaşı kazanmak istiyorlardı, zafer kazanmak istiyorlardı, Ukrayna’nın bir şekilde mucize eseri kazanmasını arzuluyorlardı. Alman ekonomisinin zayıf olmasının bizim ekonomimiz için daha iyi olacağını düşünenler olabilir ama bu delilik. Bence kendimizi işe yaramayacak bir şeyin içine soktuk, savaş bu yönetim açısından iyi sonlanmayacak.
Sizce bu savaş nasıl sona erer?
Benim ne düşündüğümün bir önemi yok. Bildiğim tek şey, bu savaşın arzu ettiğimiz şekilde sona ermesinin hiçbir yolu olmadığı ve geleceğe bakarken ne yapacağımızı kestiremiyorum. Başkan’ın böyle bir şey yapmaya istekli olması beni korkutuyor. Ve bu görevi yürütenler, Başkan’ın Alman halkına ne yaptığının farkında olduğuna, iyi gitmeyen bir savaş için onları cezalandırdığına inanıyorlardı. Ve bu uzun vadede Başkan’ın itibarına zarar vermekle kalmayacak, siyasi olarak da oldukça zarar verici olacak. ABD mimlenecek.
Beyaz Saray, kaybeden taraf olabileceğinden, Almanya ve Batı Avrupa’nın artık istediğimiz silahları tedarik etmeyeceğinden ve Alman Şansölyesinin boru hattını yeniden çalıştırabileceğinden endişe duyuyordu; bu Washington için büyük bir endişeydi. Ben olsan Şansölye Scholz’a pek çok soru yöneltirdim. Şubat ayında Başkan’la beraberken neler öğrendiğini sorardım. Operasyon çok gizliydi ve Başkan’ın imkanlarımızı kimseye anlatmaması gerekiyordu ama o sohbet etmeyi sever, bazen söylememesi gereken şeyleri söyler.
Makaleniz Alman medyasında oldukça temkinli ve eleştirel bir şekilde haberleştirildi. Bazıları itibarınızı hedef aldı ya da sadece anonim bir kaynağınız olduğunu ve bunun güvenilir olmadığını ifade ettiler.
Kaynağım hakkında ne anlatabilirim? İsmi meçhul kaynaklara dayanan pek çok haber yazdım. Birinin ismini verseydim ya kovulur ya da daha da kötüsü hapse atılırlardı. Kanunlar çok katı. Hiç kimseyi ifşa etmedim ve yazarken, elbette bu makalede yaptığım gibi, bunun bir kaynak olduğunu söylüyorum, nokta. Yıllar boyunca, yazdığım haberler her daim kabul gördü.
Bilgileri nasıl doğruladınız?
New Yorker’da olduğu gibi bu haber için de aynı düzeyde tecrübeli doğruluk kontrolü uzmanlarıyla çalıştım. Elbette benimle paylaşılan muğlak bilgileri kontrol etmenin pek çok yolu var. Şahsıma yönelik saldırılar da asıl meseleyi ıskalıyor. Mesele şu ki Biden, Almanların bu kış donmasına göz yummaya karar verdi. ABD Başkanı, Almanya’nın Ukrayna’yı desteklemekten vazgeçmesindense donmasını yeğliyor ve bu da bana göre Beyaz Saray için çok çirkin bir şey.
Mesele şu ki, bu sadece Rusya’ya değil, aynı zamanda başta Almanya olmak üzere Batılı müttefiklere karşı da bir savaş eylemi olarak görülebilir.
Ben olsam daha basit bir şekilde ifade ederdim. Operasyona katılanlar Başkan’ın kısa vadeli siyasi hedefler uğruna Almanya’yı soğuğa terk etmeyi arzu ettiğini gördüler ve bu onları dehşete düşürdü. Burada ABD’ye son derece sadık olan Amerikalılardan söz ediyorum. CIA’de, makalemde de belirttiğim üzere anayasa adına değil iktidar adına çalışırsınız.
CIA’in siyasi avantajı, planlarını Kongre’de geçiremeyen Başkan’ın Beyaz Saray Gül Bahçesi’nde CIA Direktörü ile yan yana yürüyerek Atlantik’in öbür yakasında — ya da dünyanın neresinde olursa olsun — pek çok insanı etkileyebilecek gizli bir şey planlayabilmesi. Bu CIA’in her daim benzersiz satış teklifi oldu, ki benim de bununla derdim var. Ancak Biden’ın kazanamayacağı bir savaşı desteklemek için Avrupa’yı soğuğa maruz bırakmaya karar vermesi bu ekibi dehşete düşürdü. Bu bana göre alçakça.
Makalenizde, diğer gizli operasyonlarda gerekli olduğu üzere, saldırı planının Kongre’ye bildirilmediğini söylemiştiniz.
Konu ordu içinde de pek çok yere bildirilmedi. Bilgilendirilmesi gereken ama bilgilendirilmeyenler başka yerlerde de vardı. Operasyon çok gizliydi.
Mesleğinizde cesaretin sizin için önemi ne?
Gerçeği söylemenin neresi cesurluk? Bizim işimiz korkmamak. Ve bazen işler çirkinleşir. Hayatımda öyle zamanlar oldu ki, bilirsiniz, bu konuda konuşmuyorum. Ama tehditler benim gibilere değil, benim gibilerin çocuklarına yapılıyor. Korkunç şeyler oldu. Ama bunun için endişelenmiyorsunuz, endişelenemezsiniz. Sadece yapmanız gerekeni yapmanız gerekir.