Sakatlanan atı vurmak: Newsweek, "CIA'in Ukrayna'daki kör noktasını" yazdı
"CIA, Ukrayna devletinin tabiatını ve orada var olan pervasız örgütleri anlamakta başarısız oluyor."
Çevirmenin notu: Amerikan propaganda araçlarının söylemeyi ve söylememeyi tercih ettiği detaylar detaylı bakılmayı hak ediyor. New York Times, mart ayındaki haberinde, geçen yılın eylül ayı sonundaki Kuzey Akım sabotajı hakkında “isimsiz istihbarat kaynaklarına” dayanarak “çok gizli bilgiler” ifşa ettiğini iddia etmişti.
Kuzey Akım 1 ve 2 boru hatlarını hedef alan saldırının faili belli; bu jeopolitik çıkarların ayan beyan olmasından, hatların saldırıya uğradığı noktaların yakınında Bornholm adası civarındaki NATO manevralarından da anlaşılabilir. Nitekim Seymour Hersh’in makalesi bu konunun daha çok dikkate mazhar olmasını sağladı, her ne kadar o da başka birileri adına konuşuyor olsa da.
NYT, NATO’nun düzenli manevra ve tatbikatlar düzenlediği Baltık Denizi’nin orta yerinde, deniz yüzeyinin 210 metre altında bulunan, milyar dolarlık yatırımla mahşere kadar dayanabilecek düzeyde sağlam yapılmış boru hatlarını, doğru düzgün donanması bile olmayan Ukrayna’nın patlattığını söylemişti. Her ne kadar Kiev’den doğrudan söz edilmese de buradaki fail, gazeteye göre en azından “Ukrayna hükümetiyle ilişkisi olan vekil güçler”di. Onca zaman sonra NYT, Kiev’dekilerin ABD’ye karşı her zaman şeffaf olmadığını da fark etti; haberde, ABD’nin Ukrayna’nın Kırım köprüsüne yönelik saldırılarına da açıkça karşı çıktığı not düşüldü.
Aşağıda tercümesi verilen Newsweek makalesi de benzer bir amaçla hazır edilmiş görünüyor. Kiev’in Rusya sınırlarındaki doğrudan saldırılarının ve sabotajlarının, CIA’in kontrolü dışında olduğu, hatta teşkilatın Ukraynalı kurumlarla eşgüdümünün zayıf olduğunu ve Kiev’dekilerin niyetlerini anlamakta başarısız olduğu iddia ediliyor.
Rand Corporation’ın bu yıl ocak ayında yayımladığı “Rusya’yı genişletmek: Avantajlı bir zeminde rekabet” başlıklı raporunda yer alan, ABD yönetiminin Ukrayna macerasına son vermesi gerektiği yönündeki tavsiyesi akılda tutulsa fena olmaz. Rand’a göre Rus ekonomisi yaptırımlar nedeniyle çökmez ve Moskova, uluslararası alanda tecrit edilemezse ABD’nin Ukrayna’dan kazanacağı pek bir şey kalmayacak ve Ukrayna’yı desteklemenin maliyeti, ABD’yi evdeki bulgurdan edecek. Raporda ifade edilen en önemli sorunlardan biri, “ABD’nin politikasında bir gecede yapacağı dramatik bir değişikliğin hem ülke içinde hem de müttefikler nezdinde siyasi olarak imkânsız olduğu ve her halükârda akıllıca olmayacağı.” Tüm bu ağız değiştirmeler, “bir gecede değişmesi imkânsız” olan şeyi, kazanda kurbağa ısıtırcasına yavaş yavaş hayata geçirdiklerine işaret.
CIA’in Ukrayna savaşındaki kör noktası: Putin ve Zelenskiy gerçekte ne düşünüyor?
William A. Arkin, Newsweek
5 Temmuz 2023
Ukrayna savaşının en büyük sırlarından biri CIA’in ne kadar çok şey bilmediği. Teşkilat, Vladimir Zelenskiy’in düşünceleri ve niyetleri konusunda Vladimir Putin’inki kadar emin değil. Rus lider, başarısız kalkışmanın ardından en büyük meydan okumasıyla karşı karşıya kalırken, teşkilat iki tarafın da ne yapacağını anlamakta zorlanıyor zira Başkan Joe Biden, Putin’in çatışmayı tırmandırıp tüm Avrupa’yı yeni bir Dünya Savaşı’na sürüklememesi için ABD’nin (ve Kiev’in) Rusya’nın kendisini ya da Rus devletinin ayakta kalmasını tehdit edebilecek herhangi bir eylemde bulunmayacağında karar kıldı. Bunun karşılığında Kremlin’in savaşı Ukrayna’nın ötesine taşımamasını ya da nükleer silah kullanımına başvurmamasını bekliyor.
Amerika’nın bu tutumu tehdit altında zira Vagner Grubu şefi Yevgeniy Prigojin’in isyan edecek raddeye gelmesi Moskova’nın seçeneklerinin tükenip tükenmediği sorusunu gündeme getiriyor.
Newsweek’e konuşan üst düzey bir askeri istihbarat yetkilisi, “Putin’in sırtı gerçekten duvara dayanmış durumda,” diyerek, CIA’in Rusya’nın Ukrayna’da ne kadar sıkıştığını tam olarak anladığını ama Putin’in bu konuda ne yapabileceği konusunda son derece bilgisiz olduğu uyarısında bulundu. Yetkili, Rus nükleer silahlarının Belarus’a konuşlandırılabileceğinin konuşulduğu ve Prigojin’in Moskova’nın bastırdığı, savaşın korkunç maliyetlerini kamuoyuna ifşa ettiği bir dönemde, bunun bilhassa hassas bir vaziyet olduğunu söylüyor. Samimi konuşabilmek için isminin açıklanmasını istemeyen yetkili, “Şu anda en önemli konu savaş alanı dışında neler olduğu. Her iki taraf da eylemlerini sınırlama sözü veriyor ama bu sözleri uygulamak ABD’ye düşüyor. Tüm bunlar istihbaratımızın kalitesine bağlı,” dedi.
Newsweek’e konuşan Biden yönetiminden üst düzey bir istihbarat yetkilisi, “Ukrayna’da olup bitenlerin temelinde gizli kuralları olan gizli bir savaş var,” diyor. Ukrayna politikasının planlanmasında doğrudan yer alan yetkili, son derece gizli konuları tartışmak için isminin açıklanmasını istemedi. Yetkili (ve Newsweek’e konuşan diğer pek çok ulusal güvenlik yetkilisi) Washington ve Moskova’nın bu gizli kuralları hazırlama konusunda onlarca yıllık deneyime sahip olduğunu ve bunun da CIA’in —birincil casus, müzakereci, istihbarat tedarikçisi, lojistikçi, hassas NATO ilişkileri ağının düzenleyicisi ve belki de en önemlisi, savaşın kontrolden çıkmamasını sağlamaya çalışan kurum olarak— büyük bir rol oynamasını gerektirdiğini söylüyor.
Üst düzey istihbarat yetkilisi, “Biden yönetiminin Amerikalıları tehlikeden uzak tutma ve Rusya’ya gerilimi tırmandırmasına gerek olmadığı konusunda güvence verme önceliğini hafife almayın,” diyerek retorik bir şekilde, “CIA Ukrayna’da sahada mı?” diye soruyor: “Evet, ama aynı zamanda kötü niyetli de değil.”
Newsweek, özellikle ABD yardımının kapsamı ve Başkan Biden’ın “sahada postal bulundurmama” sözünü tutup tutmadığı konusunda Kongre’de artan sorular ışığında, CIA’in Ukrayna’daki faaliyetlerinin ölçeğini ve kapsamını derinlemesine inceledi. Ne CIA ne de Beyaz Saray teyit için spesifik yanıtlar verdi, ancak Newsweek’ten Ukrayna ya da Polonya’daki CIA operasyonlarının spesifik yerlerini açıklamamasını, CIA’in gizli çabalarına dahil olan diğer ülkelerin isimlerini vermemesini ve ABD’nin gizli lojistik çabalarını destekleyen hava servisinin adını vermemesini istediler. CIA, kayıtlara geçecek bir yorum için tekrarlanan talepleri reddetti. Ne Ukrayna ne de Rusya hükümetleri yorum taleplerine yanıt verdi.
Newsweek üç ay süren araştırması boyunca ondan fazla istihbarat uzmanı ve yetkilisiyle konuştu. Newsweek karşıt görüşleri de araştırdı. Gazetenin görüştüğü tüm güvenilir uzman ve yetkililer, CIA’in Kiev ve Moskova ile ilişkilerde, dağlar kadar bilgi ve malzemenin taşınmasında ve bazıları Rusya’nın hedefinden uzak durmaya çalışırken sessizce yardım eden bir dizi başka ülkeyle ilişkilerde üzerine düşeni gizlice yapmakta başarılı olduğu konusunda hemfikirdi. Ve CIA’in ana görevi olan Rusya ve Ukrayna liderlerinin zihinlerinde neler olup bittiğini öğrenme konusunda teşkilatın mücadele etmek zorunda kaldığına itiraz etmediler.
İstihbarat uzmanları bu savaşın, ABD’nin Ukrayna’nın yanında yer almasına rağmen iki ülkenin müttefik olmaması açısından benzersiz olduğunu söylüyor. ABD, Rusya’ya karşı Ukrayna’ya yardım ediyor olsa da bu ülkeyle resmen savaş halinde değil. Bu nedenle Washington’un Ukrayna’ya yardım etmek için yaptıklarının çoğu gizli tutuluyor ve normalde Amerikan ordusunun alanına giren pek çok şey teşkilat tarafından yürütülüyor. Ukrayna’nın kendi içindeki çalışmalar da dahil olmak üzere yapılan her şey Biden tarafından belirlenen sınırlara uymak zorunda.
Newsweek’e konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen ikinci bir üst düzey istihbarat yetkilisi, “Bu zorlu bir denge; CIA’in savaşta son derece aktif olması ama aynı zamanda Biden yönetiminin temel taahhüdü olan sahada Amerikan postalı olmamasıyla çelişmemesi,” diyor.
CIA’in Ukrayna’daki savaşta oynadığı büyük rol, eski Başkan Donald Trump ile casus şefleri arasındaki kötü ilişkinin ardından moralleri yükseltti. İkinci yetkili, teşkilatta bazılarının tekrar kazandığı önem hakkında daha açık konuşmak istese de bunun gerçekleşmesinin pek mümkün olmadığını söylüyor. İstihbarat yetkilisi, “Kurumsal CIA, rolü hakkında haddinden fazla kabadayılık yapmanın Putin’i kışkırtabileceğinden endişe ediyor,” diyor.
CIA’in de Rusya’ya doğrudan saldırı ve fiili savaşta herhangi bir rol öneren her şeyden uzak durmaya hevesli olmasının bir nedeni de bu; Kiev’in Kuzey Akım boru hattı ve Kerç Boğazı köprüsüne yönelik sabotajlardan sınır ötesindeki insansız hava aracı ve özel harekât saldırılarına kadar defalarca yaptığı bir şey. Bu saldırılar Zelenskiy’in Ukrayna’nın savaşın kapsamını genişletecek eylemlerde bulunmayacağına dair verdiği sözlere aykırı görünüyor.
Newsweek’e konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen emekli bir üst düzey askeri istihbarat yetkilisi, “CIA’in savaş alanında Rus generallerin öldürülmesi ya da Moskva amiral gemisinin batırılması gibi Ukrayna dışındaki önemli saldırılar gibi savaşın merkezinde yer aldığı görüşü Kiev’de pek kabul görmüyor. Kiev’in bizi dinlemesini istiyorsak, savaşı bizim değil Ukraynalıların kazandığını kendimize hatırlatmalıyız,” ifadelerini kullandı.
Washington, geçtiğimiz eylül ayındaki Kuzey Akım saldırısıyla ilgili olarak Zelenskiy hükümetine hoşnutsuzluğunu sessizce ifade etti ama bu sabotaj eylemini, Kremlin’e yönelik son insansız hava araçlı saldırı da dahil olmak üzere başka saldırılar izledi. Bunlar CIA’in başat istihbarat sorumluluklarından biri olan, Ukraynalıların hem onları etkilemek hem de Moskova ile yaptıkları gizli anlaşmaya bağlı kalmak için ne planladıklarını yeterince öğrenme konusunda soru işaretleri yarattı.
Sorun giderme
CIA savaş başlamadan önce dahi savaşın merkezindeydi. Biden, yönetiminin başında direktör William Burns’ü küresel sorun tetikçisi olarak görevlendirdi; yabancı liderlerle normal kanalların dışında iletişim kurabilen gizli bir operatör, açık ve gizli arasındaki önemli jeopolitik alanı işgal edebilecek biri ve kesin olarak askeri olan ile kesin olarak sivil olan arasında var olan arenada çalışmayı organize edebilecek bir yetkili.
Eski Rusya Büyükelçisi olan Burns, özellikle Ukrayna konusunda etkili oldu. CIA Rusya’nın yığınağını izliyordu ve Kasım 2021’de, işgalden üç ay önce, Biden Burns’ü Kremlin’i herhangi bir saldırının sonuçları konusunda uyarması için Moskova’ya gönderdi. Rusya Devlet Başkanı, 800 mil uzaklıktaki Karadeniz kıyısındaki Soçi’de inzivaya çekilerek Biden’ın temsilcisini geri çevirse de Burns ile Kremlin’in güvenli telefonu üzerinden konuşmayı kabul etti.
Görüşme hakkında bilgi sahibi olan ikinci üst düzey istihbarat yetkilisi, “Bazı ironik yönleri olsa da görüşme son derece başarılıydı,” diyor. Rusya işgal başlatmış olsa da, iki ülke yolun denenmiş ve doğru kurallarını kabul edebildi. Biden yönetimi, ABD’nin doğrudan savaşmayacağını ya da rejim değişikliği peşinde koşmayacağını taahhüt etti. Rusya, saldırısını Ukrayna ile sınırlayacak ve gizli operasyonlar için belirtilmemiş ama iyi anlaşılmış kurallara uygun hareket edecekti.
Üst düzey bir askeri istihbarat yetkilisi, “Kâğıt üzerinde olmasa bile, özellikle de bir imha savaşına girilmediğinde, bu yöntemin gizli kuralları vardır. Buna günlük casusluk sınırları içinde kalmak, belirli sınırları aşmamak ve birbirlerinin liderlerine ya da diplomatlarına saldırmamak da dahil,” dedi. Yetkili, “Genel anlamda Ruslar bu küresel kırmızı çizgilere, bu çizgiler görünmez olsa bile, saygı duydular,” ifadelerini kullandı.
Rus kuvvetleri Ukrayna’ya girdikten sonra ABD hızla vites değiştirmek zorunda kaldı. Amerikan istihbarat camiasının geri kalanı gibi CIA de Rusya’nın askeri kapasitesini ve Ukrayna’nın direncini yanlış okumuştu; zira Rusya Kiev’i alamamış ve kuzeyden çekilmişti.
Geçtiğimiz temmuz ayına gelindiğinde her iki taraf da uzun bir savaşa hazırlanıyordu. Savaşın seyri değiştikçe Washington’un odağı da Rusya’nın yeni hamlelerini “caydırmak” için Avrupa’ya kamuoyu önünde yapılan sembolik asker sevkiyatlarından, Ukrayna’nın savaşma kabiliyetini sürdürebilmesi için silah tedarik etmeye kaydı. Zelenskiy’in kamuoyuna yönelik ustaca lobi faaliyetleri karşısında ABD, yavaş ve isteksiz bir şekilde daha iyi ve daha uzun menzilli silahlar, teoride Rus topraklarını tehdit edebilecek ve böylece korkulan tırmanışla flört edebilecek silahlar sağlamayı kabul etti.
Üst düzey bir askeri istihbarat yetkilisi şöyle diyor: “Zelenskiy istediğini elde etme konusunda kesinlikle herkesi geride bıraktı ama Kiev de bazı görünmez çizgilere uymayı kabul etmek zorunda kaldı.” Büyük ölçüde CIA tarafından yürütülen gizli diplomaside Kiev, bu silahları Rusya’ya saldırmak için kullanmayacağını taahhüt etti. Zelenskiy, Ukrayna’nın Rusya’ya saldırmayacağını açıkça belirtti.
Perde arkasında onlarca ülkenin de Biden yönetiminin sınırlarını kabul etmeye ikna edilmesi gerekiyordu. Aralarında Britanya ve Polonya’nın da bulunduğu bu ülkelerden bazıları Beyaz Saray’ın kabul edebileceğinden daha fazla risk almaya hazır. Ukrayna’nın bazı komşuları da dahil olmak üzere diğerleri ise Amerika ve Ukrayna’nın çatışma konusundaki hevesini tam olarak paylaşmıyor, Rusya karşıtı çabalarında ortak bir kamuoyu desteğine sahip değil ve Putin’i kızdırmak istemiyorlar.
Bu yeraltı dünyasını yönetmek CIA’e düşmüştü ve bunu da kamu politikacıları ve diplomatlar yerine yabancı istihbarat meslektaşları ve gizli polis aracılığıyla yapıyordu. Teşkilat kendi operasyon üslerini ve hazırlık alanlarını kurdu. CIA, Putin’in yanı sıra Zelenskiy ve yönetimini daha iyi anlamak için Ukrayna’nın komşularından yardım istedi. Teşkilat personeli, bazıları kamuoyuna açıklanmayan yeni silah ve sistemlerin operasyonlarına yardımcı olmak üzere gizli görevlerle Ukrayna’ya girip çıktı. Fakat CIA operasyonları her zaman Rus birlikleriyle doğrudan karşı karşıya gelmekten kaçınarak yürütüldü.
Bir başka üst düzey askeri istihbarat yetkilisi, “CIA, Ukrayna’da sıkı kurallar altında ve aynı anda ülkede bulunabilecek personel sayısı sınırlamasıyla faaliyet gösteriyor. Karanlık özel operatörlerin gizli görevler yürütmeleri kısıtlandı ve yürüttüklerinde de bu çok dar bir kapsamda,” ifadelerini kullandı. (Karanlık özel operasyonlar gizli yürütülen operasyonları ifade ediyor).
Aslında, CIA personeli rutin olarak Amerikan askeri personelinin gidemediği yerlere gidebilir ve bunları yapabilir. Buna Ukrayna’nın sınırları da dahil. Öte yandan, Beyaz Saray tarafından onaylanması gereken katı kurallar dışında ordunun Ukrayna’ya girmesi kısıtlandı. Bu da Pentagon’u Kiev’deki az sayıda büyükelçilik personeliyle sınırlıyor. Newsweek, Ukrayna’daki CIA personelinin tam sayısını tespit edemedi, fakat kaynaklar zamanı belirtmeksizin 100’den az olduğunu öne sürüyor.
Şubat 2022’de ABD ordusunun tüm mensupları, perde arkasında görev yapan özel harekât kuvvetleri de dahil olmak üzere Ukrayna’dan alenen çekildikten sonra Beyaz Saray, ABD’nin müdahalesinde farklı kurumların oynayabileceği rolleri belirledi. Başkan Biden, ulusal güvenlik direktiflerini ve Rusya’ya karşı bazı gizli operasyonlara yetki veren bir “başkanlık kararını” imzaladı. Pentagon ve CIA arasında, tıpkı 11 Eylül’den hemen sonra Afganistan’da olduğu gibi “yol şeritleri” oluşturuldu. Burns ve Savunma Bakanı Lloyd Austin yakın işbirliği içinde çalışıyor; CIA’e göre iki kurumun ilişkileri hiç bu kadar iyi olmamıştı.
Şimdi, işgalden bir yıldan fazla bir süre sonra, ABD biri açık diğeri gizli olmak üzere iki devasa ağı sürdürüyor. Gemiler Belçika, Hollanda, Almanya ve Polonya’daki limanlara yük taşıyor ve bu malzemeler kamyon, tren ve hava yoluyla Ukrayna’ya taşınıyor. Gizli olarak ise bir ticari uçak filosu (“gri filo”) Orta ve Doğu Avrupa’da dolaşarak silah taşıyor ve CIA operasyonlarını tahkim ediyor. CIA, Newsweek’ten bu ağın faaliyet gösterdiği belirli üsleri ya da uçakları işleten yüklenici firmanın ismini vermemesini istedi. Üst düzey yönetim yetkilisi, ağın büyük bölümünün başarıyla gizli tutulduğunu ve Rus istihbaratının CIA’in çabalarının detaylarını bildiğini varsaymanın yanlış olduğunu söyledi. Yetkili, Washington’un, tedarik rotasının bilinmesi halinde Rusya’nın merkezlere ve rotalara saldıracağına inandığını ifade etti.
Bunların hiçbiri, Rusya’nın kendi casusluğunu engelleme konusunda büyük bir karşı istihbarat çabası olmadan sürdürülemez, bu da teşkilat için çocuk oyuncağı. İstihbarat uzmanları, Rus istihbaratının Ukrayna’da son derece aktif olduğunu ve ABD’nin Ukrayna ile paylaştığı neredeyse her şeyin Rus istihbaratına da ulaştığını söylüyor. Diğer Doğu Avrupa ülkeleri de aynı şekilde Rus casusları ve sempatizanlarıyla dolu, özellikle de cephe ülkelerinde.
Ukrayna savaşında göre alan bir askeri karşı istihbarat yetkilisi, “Zamanımızın büyük bir bölümü Rusya’nın yabancı hükümetlere ve istihbarat teşkilatlarına sızmasını engellemekle geçiyor. Ukrayna hükümeti ve ordusu içindeki ve tedarik zincirindeki çeşitli diğer noktalardaki Rus casuslarını tespit etmekte başarılı olduk. Ancak Rusya’nın Doğu Avrupa ülkelerine, hatta NATO üyesi olanlarda bile nüfuzu derin ve Rusya’nın nüfuz operasyonları doğrudan endişe kaynağı,” dedi.
Milyarlarca dolar değerinde silah Doğu Avrupa’ya akmaya başladığında, CIA’in üzerinde çalıştığı bir diğer konu da büyük bir sorun haline gelen yolsuzlukla mücadele görevi oldu. Bu sadece silahların nereye gittiğinin hesaplanmasını değil, aynı zamanda Ukrayna’ya bu kadar çok malzemenin taşınmasında rol oynayan hırsızlık ve rüşvetin önlenmesini de içeriyor.
Polonya bağlantısı
Rus tanklarının sınırı geçerek Kiev’e doğru yola çıkmasının üzerinden bir ay geçmeden CIA Direktörü Burns, Varşova’ya giderek Polonya’nın istihbarat kurumlarının yöneticilerini ziyaret etti ve CIA’in Ukrayna’nın komşusunu gizli merkezi olarak kullanmasını sağlayacak son anlaşmaları hazırladı.
Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana Polonya ve ABD, CIA aracılığıyla özellikle sıcak ilişkiler kurdu. Polonya 2002-2003 yılları arasında Stare Kiejkuty köyünde “gizli” bir CIA işkencehanesine ev sahipliği yaptı. Rusya’nın 2014’te Donbass ve Kırım’ı işgal etmesinin ardından CIA’in faaliyetleri Polonya’yı Avrupa’daki en büyük üçüncü istasyonu haline getirecek şekilde genişledi.
Polonya, önce savaştan kaçan yüz binlerce mülteciyi idare ederek, ardından da Ukrayna’ya geri akan silahların lojistik merkezi olarak NATO’nun müdahalesinin resmen merkezi haline geldi. Ülke, aynı zamanda açık askeri müdahalenin de merkezi haline geldi. Polonya’da V. Kolordu (5. Kolordu) için bir ileri karargâh kuruldu. ABD’nin kullanacağı ilave malzeme ve mühimmat Polonya’da depolanıyor. NATO’nun doğu kanadında ilk kez yer alan daimî bir ordu garnizonu faaliyete geçirildi ve bugün Polonya’da yaklaşık 10 bin Amerikan askeri bulunuyor.
Fakat Polonya’nın asıl değeri CIA’in gizli savaşındaki rolü. Burns, geçtiğimiz nisan ayında Varşova’ya dönerek İçişleri Bakanı ve “özel servisler” koordinatörü Polonyalı mevkidaşı Mariusz Kaminski ile tekrar bir araya geldi ve iki ülke arasındaki işbirliğinin kapsamını, özellikle de istihbarat toplama konusunu görüştü. CIA vaka görevlileri Polonya’dan, aralarında Ukraynalı ve Rus casusların da bulunduğu çok sayıda casusla bağlantı kurabiliyor. Özel Faaliyetler Merkezi’nin CIA gizli birimi personeli güvenliği sağlıyor ve Ukraynalı ortaklarıyla ve neredeyse tamamı Polonya üslerinden faaliyet gösteren 20 ülkenin özel harekât kuvvetleriyle etkileşime giriyor. CIA siber operatörleri Polonyalı ortaklarıyla yakın işbirliği içinde çalışıyor.
ABD ile Polonya arasındaki ilişkilerde yakınlık özellikle geçtiğimiz kasım ayında 24 saat içinde meyvesini verdi. Burns, Ankara’daki Türk istihbarat merkezinde Rus mevkidaşı Sergei Narışkin ile görüşüyordu. Üst düzey bir ABD’li hükümet yetkilisine göre orada “stratejik istikrarı” vurguladı ve ABD’nin nükleer tehditlere ya da tırmanmaya müsamaha göstermeyeceğine dair yeni bir arka kanal uyarısı yaptı. Türkiye’den Ukrayna’ya geçerek Zelenskiy’e görüşmeler hakkında bilgi verdi.
O yoldayken, Ukrayna sınırına 20 milden daha az mesafedeki Polonya’nın Przewodow kasabasına düşen bir füze, diplomatik ve medyatik bir çılgınlığa yol açmıştı. Rusya’nın bir NATO ülkesine saldırması, NATO tüzüğünün 5. maddesini, yani birine yapılan saldırının hepsine yapılmış sayılacağı ilkesini tetikleyecekti. Fakat ABD istihbaratı, her füze fırlatılışını takip eden termal izleri takip ederek, füzenin Rusya’dan değil Ukrayna’dan geldiğini hemen anladı (Füzenin Ukrayna’ya ait bir karadan havaya füze olduğu ortaya çıktı). Burns, Washington’dan bu istihbaratı aldı ve derhal Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’ya iletti.
Bir kriz önlenmişti. Ancak yeni bir kriz patlak veriyordu. ABD’nin Ukrayna’ya yardım etmek için öne sürdüğü temel koşulun aksine, Rusya sınırları içindeki saldırılar devam ediyor ve hatta artıyordu. Rusya içinde, bazıları Moskova ve civarında meydana gelen gizemli bir suikast ve sabotaj eylemleri furyası vardı. CIA, saldırıların bir kısmının iç kaynaklı olduğu ve yeni ortaya çıkan Rus muhalefeti tarafından üstlenildiği sonucuna vardı. Ama diğerleri —analistler Zelenskiy’in yönlendirmesinin ya da katılımının boyutundan emin olmasalar da— Ukrayna’nın işiydi.
“Karma zalimdir”
Savaşın başlarında Kiev, Rus kuvvetleri kendi topraklarından hava ve füze saldırıları düzenlerken askerî açıdan dezavantajlı duruma düşmesine rağmen, Biden yönetiminin Rusya’ya saldırma konusundaki sınırlamalarını kabul etmek için Washington ile kendi “anlaşmasızlığını” yaptı. Bunun karşılığında ABD, Zelenskiy daha da bastırdıkça daha fazla miktarda ve ateş gücünde silah ve istihbarat sözü verdi.
Bu anlaşmasızlık uzunca bir süre devam etti. Zaman zaman sınır ötesi topçu saldırıları ve Rusya’ya düşen bazı yorgun mermiler oldu; her durumda Ukrayna herhangi bir dahli olduğunu reddetti.
Ardından 26 Eylül’de Kuzey Akım doğalgaz boru hatlarına yönelik saldırı geldi. Bu hatlar Rusya’da olmasa da çoğunluk hissesi Rus devlet gaz şirketi Gazprom’a aitti. CIA’in şüphelerine rağmen Ukrayna yine olayla ilgisi olduğu iddiasını reddetti. Zelenskiy’in üst düzey yardımcısı, “Baltık Denizi’ndeki aksilikle hiçbir ilgimiz yok ve sabotaj grupları hakkında hiçbir bilgimiz yok,” dedi ve aksi yöndeki spekülasyonları “komik komplo teorileri” olarak nitelendirdi.
Ardından 8 Ekim’de Kerç Boğazı köprüsüne yönelik bombalı araç saldırısı geldi. Ukrayna, Rusya ile Moskova’nın 2014 yılında dünyanın büyük bir kısmı tarafından gayri meşru olarak kınanan bir hareketle ilhak ettiği Kırım Yarımadası’nı birbirine bağlayan 12 millik köprüye saldırmakla tehdit etmişti. Saldırıyı kimin gerçekleştirdiği belli olmasa da Putin, Ukraynalı “istihbarat teşkilatlarını” suçladı. Güvenlik Konseyi ile bir araya gelen Putin, “Topraklarımızda terör eylemleri gerçekleştirme teşebbüsleri devam ederse, Rusya’nın yanıtları sert olacak ve Rusya Federasyonu için yaratılan tehdit düzeyine karşılık gelecektir,” dedi. Ve sahiden de Rusya, Ukrayna kentlerindeki hedeflere yönelik çok sayıda saldırıyla karşılık verdi.
Beyaz Saray, Rusya’nın misilleme saldırısıyla ilgili olarak “Bu saldırılar, ne kadar sürerse sürsün Ukrayna halkının yanında olma kararlılığımızı daha da pekiştiriyor,” dedi. Perde arkasında ise CIA saldırının kaynağını tespit etmeye çalışıyordu.
Askeri istihbarat yetkilisi, “CIA, Kırım köprüsüne yapılan saldırıyla Zelenskiy’in kendi ordusu üzerinde tam bir kontrole sahip olmadığını ya da bazı eylemlerden haberdar olmak istemediğini öğrendi,” ifadelerini kullandı.
Kerç köprüsü saldırısını, Kiev’den yaklaşık 700 mil uzaklıktaki Engels Rus bombardıman üssüne yapılan daha uzun menzilli bir saldırı izledi. Üst düzey bir ABD yetkilisine göre CIA, söz konusu saldırıların hiçbirinden önceden haberdar değildi, fakat teşkilatın gizemli bir üçüncü taraf aracılığıyla diğerlerini Rusya’yı vurmaya yönlendirdiğine dair söylentiler dolaşmaya başladı. Teşkilat, kayıtlara geçen güçlü ve alışılmadık bir yalanlama yaptı. CIA Sözcüsü Tammy Thorp, “CIA’in bir şekilde Rusya’daki sabotajcı şebekeleri desteklediği iddiası kategorik olarak yanlıştır,” dedi.
Bu yılın ocak ayında Burns, Zelenskiy ve Ukraynalı mevkidaşlarıyla görüşmek üzere Kiev’e geri döndü ve gizli savaşı ve stratejik istikrarı koruma ihtiyacını ele aldı. İkinci üst düzey istihbarat yetkilisi, “Kiev potansiyel bir zaferin tadına varmaya başlamıştı ve bu nedenle risk almaya daha istekliydi. Ancak yıl sonuna doğru Rus sabotaj grupları da ortaya çıkmıştı,” ifadelerini kullandı. Ocak ayındaki görüşmelerin çok az etkisi oldu. Sabotaj saldırılarına gelince, üst düzey Amerikalı hükümet yetkilisi, Newsweek’e CIA’in Ukrayna’daki operasyonlar hakkında önceden bilgisi olmadığını söylüyor.
Tüm bunlar 3 Mayıs’ta Moskova’daki Kremlin duvarları içinde gerçekleşen insansız hava araçlı saldırısıyla doruğa ulaştı. Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolay Patruşev, “Rusya’da gerçekleştirilen terör saldırıları sosyo-politik durumu istikrarsızlaştırmak ve Rusya’nın anayasal temellerini ve egemenliğini zayıflatmak amacıyla tasarlanmıştır,” diyerek ABD ve Britanya’yı suçladı. Ukraynalı yetkililer dolaylı olarak suçu üstlendiler. Zelenskiy’in danışmanı Mihail Podolyak, “Karma zalimdir,” diyerek yangına körükle gitti.
Polonya hükümetinden üst düzey bir yetkili, Newsweek’e yaptığı açıklamada Kiev’i savaşı sınırlı tutmak için yaptığı anlaşmaya uymaya ikna etmenin imkânsız olabileceğini dile getirdi. Açık konuşmak için adının açıklanmasını istemeyen Polonyalı yetkili, “Naçizane fikrime göre CIA, Ukrayna devletinin tabiatını ve orada var olan pervasız örgütleri anlamakta başarısız oluyor,” ifadelerini kullandı.
Buna karşılık ABD'nin üst düzey bir savunma istihbarat yetkilisi, teşkilatın pek çok rolü arasında gözetmesi gereken hassas dengeyi vurgulayarak şunları söyledi: “CIA’in başarısız olduğunu söylemekte tereddüt ediyorum.” Fakat yetkili, sabotaj saldırıları ve sınır ötesi çatışmaların yepyeni bir karmaşa yarattığını ve Ukrayna’nın sabotajlarının devam etmesinin “feci sonuçlar doğurabileceğini” söyledi.