Rubledeki değer kaybı ve Rus ekonomisinin akıbetine dair fikirler
"Dünyanın en insanlık dışı piyasası olan Rus piyasasında serbestlik güvence altında. Ve birileri de hala rublenin değer kaybetmesine şaşırıyor."
Çevirmenin notu: Ruble değer kaybediyor. Yaşananlardaki kilit faktörün ne olduğuna ve çözümün ne olması gerektiğine dair tartışmalara bakmak faydalı olabilir. Aşağıda tercümesi verilen makale, Nakanune.ru portalında Aleksandr Nazarov’un imzasıyla yayımlandı. Kriz olgularını tetikleyenlerin ülkedeki Rusya Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığından müteşekkil mali blok olduğunun tartışacak bir tarafı yok; yatırımların azalması, gelirlerin ve alım gücünün düşmesi, sermaye kaçışı ve mutlak bir belirsizlik durumunun yaratılması onların eseri. Rublenin devalüasyonu sonuç.
Rusya Bilimler Akademisi üyesi ve Avrasya Ekonomi Birliği’nin (AEB) makroekonomik politikalardan sorumlu yetkilisi Sergey Glazyev, bu satırlar yazılırken Tsargrad kanalında Yuriy Pronko’ya verdiği mülakatta şunları söylüyordu:
“Ruble döviz kuru bir yıl önce devlet başkanının döviz gelirlerinin zorunlu satışını yeniden yürürlüğe koyması nedeniyle güçlenmişti. Sonuçta döviz kuru, ihracattan pazara gelen para birimi pahasına oluşuyor. Fakat ihracatçıların kazandığı dövizin tamamı piyasaya gitmiyor, önemli bir kısmını yurt dışında tutuyorlar, hatta offshore’a götürüyorlar. Böylece, geçen yıl sermaye ihracatı açısından rekor bir yıl oldu. 240 milyar dolarlık sermaye tahliyesi, ticaret fazlasını tamamen tüketti. Yani, Merkez Bankası piyasada döviz satmak yerine, devlet başkanının kararnamesini yavaş yavaş reddetmeye başladı. İlk başta döviz gelirlerinin yüzde 80’inin satılması gerektiğini söyleyen kararname, daha sonra adım adım bu normu çekti ve ihracatçılara dövizi ülkeye hiç getiremeyeceklerini, yurt dışındaki hesaplarda tutabileceklerini açıkça belirtti. Herkes bunların risk faktörü olduğunun farkında. Merkez Bankası bu risklerden sorumlu ama ihracatçılara ‘tüm dövizi ülkeye getirin, burada daha güvende olurlar ve makroekonomik istikrar için bunu yapmak zorundasınız’ demek yerine, tam tersine, getirmemeleri için fırsat sunuyorlar. Dolayısıyla, mevcut devalüasyon, Merkez Bankası’nın ihracatçılara döviz gelirlerinin zorunlu satışını durdurma politikasının doğrudan bir sonucu.”
Esasında iç ekonomideki sermaye akışları, paranın Rusya’dan offshore yoluyla bile değil, ayan beyan kaçırıldığının göstergesi. Mevcut mevzuat çerçevesinde, yani yasal zeminde ülkeyi yağmalamak serbest.
Zaten Rusya, son 30 yılda Rusya’dan 1 trilyon dolarlık — ki rekordur — sermaye tahliyesi oldu. IMF’in yaptığı hesaplamaya göre Rusya, yurt içi ekonomik büyümenin sermaye çıkışına engel olamadığı ilk örneği teşkil ediyordu. Bu da rafa kalkacak gibi görünüyor.
Hak ettiğimiz şey iktisadi seferberlik
Aleksandr Nazarov
14 Temmuz 2023
Siluanov bir şeyler hazırlıyor ama bu pek çok kişinin beklediği türden değil
Maliye Bakanı Anton Siluanov, bakanlığının ve hükümetin önümüzdeki üç yıl için “kaynakları harekete geçirmeye” hazırlandığını söyledi. Yani, önümüzdeki yıl için her şey kontrol altında, her şey normal, ancak bunun da ötesinde “ufak bir açık” öngörülüyor. Eskiler, yüzde 5 ila 10’un ölümcül bir krize ve en azından sosyal harcamalarda kesintilere yol açtığı 90’lı yıllardaki “kimseyi rahatsız etmeyen” “ufak açığı” hatırlıyordur. Eğer açık bir yıldan diğerine sorunsuz bir şekilde geçerse, bunun sonunu ve haddini görmeyeceğiz, sorun kronikleşecek. Ve sonra ruble kuru düştü, zira kimse ülkeye petrodolar akmazsa er ya da geç dolar ve avronun tükeneceğini öngöremezdi. Gerçi bazıları tükendi ama diğerleri sermayelerini yurt dışına akıtmaya devam ediyorlar. Ve ülke için son derece elzem olan endüstriyel ve teknolojik atılım için kaynakları yoğunlaştırmak yerine bu “boru ekonomisinin” uzun süre dayanması talimatlandırılıyor. Evet, Siluanov’un girişimleri bir seferberlik ekonomisine hiç benzemiyor, peki “kaynak seferberliği” zamanlarında bizi ne bekliyor? Nakanune.ru, bu sorunun yanıtını aradı.
Merkez Bankası’nın üç aylık istatistiklerine göre, Nisan-Haziran döneminde ödemeler dengesinin cari hesabındaki dolar ve avro girişi geçen yıla kıyasla 14 kat ya da yüzde 93 oranında azaldı. Goldman Sachs analistlerine göre Rus ekonomisi petrol gelirlerinde 25 milyar dolar kaybederken, ithalat maliyetleri de aynı miktarda arttı. Böylece döviz açığı ortaya çıktı: ödemeler dengesi 1,4 milyar dolar açık verdi. Alfa Bank’ın baş ekonomisti Natalya Orlova’nın da belirttiği üzere ruble kurundaki keskin düşüşün sebeplerinden biri de bu oldu.
Finanz Telegram kanalı, bunun Rusya için Kremlin’in yaptırımların üstesinden gelmeyi umduğu altyapı projelerini finanse etme kabiliyetinde bir azalma anlamına geldiğini belirtiyor: “Merkez Bankası tarafından kaydedilen sonuç —üç ayda 5,4 milyar dolar— petrol fiyatlarının sıfıra düştüğü ve petrol üreticilerinin üretimi kısmak zorunda kaldığı 2020 pandemisinden bu yana en kötüsüydü.”
Bu çerçevede, içinde bulunduğumuz yılın bütçesi hakkında konuşan Anton Siluanov, “tüm temel çözümler açısından herhangi bir sorun olmadığını” ve ek olarak “kaynak bulunacağını” dile getirdi. Maliye Bakanı, “Bu yılla ilgili olarak, genel anlamda planladığımız hedeflere ulaşacağız, dolayısıyla tüm yükümlülüklerimizi yerine getirme konusunda spesifik bir risk söz konusu değil. Önümüzdeki üç yıllık döneme gelince, şu anda hükümetteki meslektaşlarımızla birlikte kaynakları harekete geçirme konusunda birlikte çalışıyoruz,” dedi.
Ocak-Mayıs 2023 dönemindeki açık, tüm yıl için planlanan 2,9 trilyon rubleye karşılık 3,4 trilyon ruble oldu. 2023’ün ilk altı ayındaki petrol ve doğalgaz bütçe gelirleri, 2022’nin aynı dönemindeki 6,4 trilyon rubleye karşılık 3,4 trilyon ruble olmuştur. Seferberlikte ne kullanılacak? Vergiler mi, sosyal programlarda kesintiler mi, ilaç ve eğitimde kesinti mi? 30 yıldır iyimserlik yolunda ilerleniyor. Yoksa kesilecek başka bir şey mi var? Nakanune.ru’ya konuşan iktisatçı Nikita Kriçevskiy, seferberliğin tamamen seçici olacağını ve öncelikle uzun süredir zorlanan petrol ve gaz sektörünü etkileyeceğini ve halihazırda etkilediğini ifade ediyor.
Kriçevskiy, “Petrol ve gaz sektöründeki vergi yükünün payı yüzde 50 ve mali yükü, yani vergileri, katkı paylarını, harçları ve benzerlerini alırsanız, yüzde 53. Bu çok büyük bir rakam. Öte yandan süper başarılı bir bankacılık sektörü var. Bankalar ile petrol ve gazın mali yükünü karşılaştırırsak, bankalar gelirlerinin yaklaşık yüzde 10’una sahipken, petrol ve gaz yüzde 53’üne sahip. Aynı zamanda, şahsen benim için net olmayan sebeplerden ötürü bankaların fazla gelirlerini almak konusunda herhangi bir karar alınmadı veya planlanmadı. Tabii sebep Putin’e yakın değillerse. Petrol ve gaz zaten bu yıl iki kez vergi matrahı artışına tabi tutuldu. Şimdi bunun üçüncü kez yapılması planlanıyor," diyor.
Bankaların yanı sıra metalürjistler, kömür madencileri —ki petrol ve gazın aksine bunların hepsi özel şirketler— sera koşullarında var oldular ve olmaya devam ediyorlar. Uzman şunu soruyor: “Ve aynı zamanda 145 metrelik okyanusa açılan yatları Vladivostok limanına giriyor. Yetkililerden hiç kimse bunu umursamıyor. Yani bu insanlar uzun zaman önce parayı hiç ettiler. Ama açığı biz kapatacağız. Siz ve ben, zira başta benzin olmak üzere petrol ürünlerinin fiyatlarındaki artış bizim omuzlarımıza yüklenecek. Zira başka seçenekleri kalmayacak. Yeni sahaların geliştirilmesi konusunda yatırım ve teknoloji yatırımı yapmak zorunda kalacaklar, başka türlü nasıl olacak ki? Ve bankacılık sektörü her türlü hava koşulunda yaşayacak.”
Milyarderlerin yatları limanlara yanaşırken, milyarlar Rusya’dan yurt dışına çıkmaya devam ediyor. Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina bu rakama katılmayarak, 2022 yılında Rusya’dan 251 milyar doların üzerinde para çıktığını, bir önceki rekorun ise 152 milyar doların ülkeyi terk ettiği 2014 yılında kaydedildiğini ifade etti. 2022 yılında Rusya’dan sermaye çıkışının yalnızca 1 milyar dolar gibi ufak bir rakam olduğunu belirten Nabiullina, Rusya’dan sermaye çıkışının 2022 yılında 227 milyar dolara ulaşan finans hesabı dengesiyle karıştırılmaması uyarısını yaptı. Yani yine yanlış sayıyoruz yoldaşlar.
Ama bu “mevcut denge” olduğu için endişelenmeyebilir miyiz? 2023 yılında da bu eğilim devam etti ve kişisel tasarrufların yurt dışına çıkışı hakikaten de korkutucu bir hal aldı. Rus vatandaşlarının yurt dışı mevduatlarının toplam hacmi şu anda 5,8 trilyon ruble ve Merkez Bankası tarafından hesaplandığı üzere yıl içinde yüzde 131 oranında arttı. Ve bu yıl henüz bitmedi. Dünyanın en insanlık dışı piyasası olan Rus piyasasında serbestlik güvence altında. Ve birileri de hala rublenin değer kaybetmesine şaşırıyor. Ancak düşüş sermaye ihracını yasaklayan mutlak bir tabu olsa bile önlenebilirdi.
İktisatçı Aleksandr Buzgalin, rublenin pik noktaya gelmesini şöyle yorumluyor: “Her şey belliydi, eğer dolar ve avro cinsinden ihracatı ve geliri azaltırsak, bunlarda bir kıtlık olacak. Buna göre, döviz kuru düzenlenmeden bırakılırsa, çok güçlü bir şekilde büyüyecektir. Ne yazık ki düzenleme getirilmedi. Ben şahsen düzenleme getirilmesini bekliyordum, bu yüzden geri kalan rubleyle dolar almadım. Hükümet bunu yapmadı ve buna bağlı olarak ruble değer kaybediyor. Hatta bu süre zarfında iki kez değer kaybetti. Piyasa ekonomisinin, büyük dış ticaretin olduğu ve döviz kurunun devlet tarafından düzenlendiği Çin’de olduğu gibi net bir döviz kurunun uygulanmasıyla başlayan olasılıklar koridoru epeyce geniş. Özellikle Hindistan ve Çin ile ihracat-ithalat işlemlerinde değişiklikler olabilir, rupi ve yuan terk edilerek dolara geri dönülebilir.”
İşte, 2022’nin reklam sloganı olan rupi karşılığı petrol geçmişte kalabilir ve siyasi zemindeki tüm çatışmalara rağmen hasım bir para birimine geri mi döneceğiz?
Uzman, “Sermaye ihracına gelince, bu tuhaf bir durum, bazıları varlıklarını kurtarmak için borçlarını ödemeye çalışıyor, bazıları da gerekli kaynakları, yüksek teknolojiyi ve sadece gerekli teknolojik malzemeleri çarpık yollarla getirmek için sermaye çekmeye çalışıyor. Bazıları ise değer kaybeden ruble kaynaklarını ellerinden geldiğince kurtarmaya çalışıyor,” diyor.
Telegram kanalı Mobilizatsiyonnaya ekonomika, tüm bunların “Rubleyi Zayıflatma Partisi”nin maskaralıkları olduğunu, Merkez Bankası Başkanı Nabiullina’nın rublenin düşmesinden dış ticareti sorumlu tutmasının sebepsiz olmadığını yazıyor: “Maliye Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığından şikâyet ederek iddiaları geri püskürtüyor. Fakat adını saydığı bakanlar gibi Elvira Sahipzadovna da ‘Rubleyi Zayıflatma Partisi’nin üyesi. Bir kez daha tekrarlayalım. Bakanlar Kurulu (Maliye Bakanlığı) bir yandan ülkeye döviz girişini sınırlayarak piyasada döviz açığı yaratıyor. Döviz gelirlerinin Rus ihracatçılara zorunlu satışının iptali, Rubleyi Zayıflatma Partisi’nin kilit kararı. Öte yandan Merkez Bankası (Nabiullina) Rusya’dan sermaye çıkışı için elverişli bir rejim sürdürüyor.”
Aleksandr Buzgalin, Nakanune.ru’ya verdiği mülakatta, temelde hiçbir değişiklik yapılmazsa, sadece mali kaynakların değil, kaynak açığının da büyüyeceğini söyledi. Zira bu yapı 30 yıl içinde gelişti ve derin, niteliksel değişikliklere, uluslararası, çevresel ve diğer tüm değişikliklere karşılık vermek için tamamen uygun değil.
Uzman, “Bu ekonomi ancak ek finansman pahasına tepki verebilir, yani açık, ertelenen stoku tüketerek, ne yazık ki iç kalkınma mekanizmaları yok. Her şey olduğu gibi kalırsa, açık derinleşecektir. Daha önce verdikleri tepkilere bakılırsa, gelir vergilerinde, artan oranlı gelir vergisinde ve hammaddeden başlayan ekonominin daha zengin aktörleri pahasına kaynakları artıran diğer kaynaklarda artış olmayacak. Sosyal harcamalarda kesintiler, ücretlerde ve asgari ücrette hayali artışlar olacak, ki bu da aslında enflasyonu neredeyse hiç artırmıyor, eğer artırıyorsa da en yoksul insanlar için enflasyon her zaman ortalama enflasyon oranından 1,5 kat daha yüksek,” değerlendirmesini yaptı.