Petrole tavan fiyat: Etki ve tepki
Çevirmenin notu: Devletin koyduğu fiyat limitlerinin pek işe yaramadığı iyi bilinir. Kimse bir malı değerinin altında satmaz. Şimdi Avrupa, petrol talebinin dörtte birini karşılayacak başka tedarikçiler bulmak zorunda ki bu da ha deyince olmuyor; pratikte bu, Avrupa’da petrol kıtlığının gelmekte olduğu anlamına geliyor. AB’nin yeni tedarikçiler bulması mümkün ama bu kısa vadede olmayacak. Bu adımla birlikte piyasalarda petrolün fiyatı da yükseliyor/yükselecek ve her halükarda AB’de petrol kıtlığı yaşanacak. Ancak AB ve G7’nin Rus petrolüne tavan fiyat uygulama kararı, Rus petrol tedarikçilerini de darboğaza sokacak. Valday Tartışma Kulübü ve Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RIAC) program direktörü Doç. İvan Timofeev, “tavan fiyat” kararının ardından Rusya’nın karşılaşacağı zorlukları ve yaptırımları atlatma konusundaki alternatifleri değerlendiriyor.
Petrole tavan fiyat: Etki ve tepki
İvan Timofeev — Valday Kulübü
30 Kasım 2022
Rus petrolüne tavan fiyat getirilmesi birkaç aydır tartışılıyor. Fikir, eylül ayının başlarında G7 ülkelerinin maliye bakanları tarafından yapılan bir açıklamada beyan edildi. Özü, sözleşme fiyatının önceden belirlenmiş fiyat seviyesini aşması durumunda Rus petrol ve petrol ürünlerinin deniz yoluyla taşınmasını yasaklamaktı. Taşımacılıkla birlikte ilgili hizmetler de — sigorta, finansman, aracılık hizmetleri vb. — buna dahil. G7 üyeleriyle birlikte Avustralya ve AB üye ülkelerini de içeren bir “tavan fiyat koalisyonu” oluşturuldu.
Washington, Londra ve Brüksel, yeni kısıtlamalar için halihazırda yasal mekanizmalar geliştirdi. 5 Aralık’ta petrol fiyatı kısıtlamalarının yürürlüğe girmesi gerekiyor ve şubat ayında da petrol ürünlerine uygulanması bekleniyor. Yaptırımları getirenler, yeni yaptırımları atlatmaya dönük girişimler bekliyor ve muhtemel boşlukları evvelden kapatmaya çalışıyorlar. Batılı ülkeler arasında ne tür geçici çözümler bekleniyor ve diğer ülkelere tavan fiyat uygulayabilme şansları ne?
Petrole tavan fiyat, nispeten yeni ve standart dışı bir ekonomik yaptırım çeşidi. Modern yaptırımların en yaygın ve evrensel enstrümanı, ihracat ve ithalat üzerindeki kısıtlama ve blokaj yaptırımlarıdır. İkincisi, engellenen şahıslar listelerinde yer alan şahıs veya kuruluşlarla yapılan tüm finansal işlemlerin yasaklanmasını gerektirir. Rus petrol endüstrisi halihazırda çok çeşitli ihracat ve ithalat kısıtlamalarıyla karşı karşıya kaldı. ABD, AB, Britanya ve diğer bazı ülkeler, Rusya’dan petrol ve petrol ürünü tedarikine yasaklar getirdi ya da yavaş yavaş getiriyor. Yerli enerji sektörü için ekipman tedarikini büyük ölçüde engellediler. Özel askeri harekatın başlamasından önce bile, bir dizi büyük Rus petrol şirketi, uzun vadeli borç verme yasağı ve bireysel projeler doğrultusunda teslimat yasağı şeklinde sektörel kısıtlamalara tabi tutuldu. Ve kısıtlayıcı yaptırımlar uygulamanın daha zor olduğu ortaya çıktı. Bir dizi üst düzey yönetici ve Rus petrol varlıklarının ana hissedarları, blokaj uygulanan şahıslar listesine dahil edildi. Ancak Batı, şirketleri engellemeye cesaret edemedi; Rusya, dünya pazarı açısından çok büyük bir petrol tedarikçisi. Rus tedarikçilerin finansal işlemlerinin bloke edilmesi piyasada paniğe ve fiyatlarda astronomik artışlara yol açacaktır. İkincil zaiyat, Batı’nın Rus petrol şirketlerine blokaj uygulamasına engel olan tek şey.
Daha yumuşak bir tedbir olarak tavan fiyat önerildi. ABD ve ortakları, Batılı şirketlerin önemli miktarda nakliye ve sigortayı kontrol ettiğine bahse giriyor. Ayrıca ABD dolarının küresel finans piyasalarındaki hakimiyetine de bahse giriyorlar. Rus üreticiler, petrolü ya tavan fiyat dahilinde satmak zorunda kalacakları ya da teslimat yapamayacakları bir duruma doğru sürükleniyor. Ayrıca bu tür yükler sigortalanmayacak ve “tavan fiyat koalisyonu” bankalarının dahil olduğu finansal işlemler imkansız hale gelecek. Moskova, “koalisyonun” kararlarını uygulayan ve sürdüren ülkelere yapılan tedarikleri durdurmakla tehdit etti. Ancak “koalisyonun” kendisi zaten Rus petrolünden büyük ölçüde vazgeçti. Hindistan, Çin ve diğer dost ülkeler katılmayabilir, ancak Batılı nakliye şirketleri oraya Rus petrolü teslim etmeyecek.
Yaptırımları başlatanlar, yeni tedbirleri atlatmak için bir dizi planın denenmesini bekliyor. İlki, fiyat eşiğinin resmi olarak gözetilmesi, ancak ulaştırma veya diğer ilgili hizmetlerin fiyatıyla yapılan manipülasyonlar. ABD Hazinesi; nakliyatçıları, sigortacıları, bankerleri ve diğer piyasa katılımcılarını, ticari olarak makul olmayan oranların tavan fiyat rejiminin ihlal edildiğinin bir işareti olarak değerlendirileceği konusunda önceden uyarıyor. “Ticari olarak makul olmayan” kavramı açıklanmıyor, ancak sinyalin kendisi sabit. Diğer bir olası atlatma alternatifi, hem tedarikçi tarafında gerçekleşebilen hem de tedarikçi ile nakliyatçı arasındaki gizli anlaşmanın sonucu olarak ortaya çıkabilen belgelerin tahrif edilmesi. Bu durumda nakliyatçıların yapılan işlemin tüm belgelerini beş yıl boyunca saklamaları tavsiye edilir ve sigorta ve diğer hizmet sağlayıcıların, taşınan petrolün tavan fiyatın altında olduğuna dair sözleşmelerinde bir madde olması gerekir. Bu tür arşivlerin varlığı tek başına ihlali kesin kılmaz. Ancak şüphe durumunda düzenleyicinin işlem geçmişini hızlı bir şekilde kontrol etmesine olanak tanır. Şirketler, kasıtsız ihlallerden nispeten hafif sıyrıklarla kurtulabilir, ancak kasti bir hile, cezai kovuşturma riski taşır. Başka bir yöntem de Rus petrolünü farklı bir menşeye sahip bir petrolle karıştırmak. Şimdiye dek ABD Hazinesi, bu tür işlemlerde dikkatli olunmasını talep etse de oranlar konusunda net kriterler tanımlanmadı. AB, bu oranları belirlerken Avrupa Komisyonu’nun ithalat kısıtlamalarına tabi karışımlara ilişkin açıklamalarını dikkate alabilir.
ABD’nin hukuki yaptırım tecrübesi, yaptırım rejiminin ihlal edileceğine işaret ediyor ve Amerikan kurumları bunları tespit etmek için mekanizmalar geliştirdi. AB ve Britanya daha az tecrübeye sahip ama bu, yaptırımı ihlal edenlerin aktif olarak kovuşturulmasını dışlamaz. Bununla beraber belirtilen atlatma yöntemleri, Rusya için sorunu sistematik olarak çözmeyecek olan “fare yaygarası” gibi görünüyor. Moskova’da çok daha iddialı adımlar geliştirilebilir.
En bariz tedbir, Rusya’nın kendi tanker filosunu oluşturması. Muteber tahminlerde bulunmak zor olsa da bu tür adımların haberleri uluslararası medyada yer aldı. ABD’nin, AB’nin ve diğer öncülerin elinde buna karşı koymanın bir yolu var. Blokaj uygulanan gemiler listesine Rus petrol tankerlerini kolaylıkla ekleyebilirler. Bu durumda yabancı limanlardaki hizmetler önemli ölçüde engellenecektir. Dost ülkelerde bile ikincil Amerikan yaptırımlarından ve para cezalarından korkuluyor. 2019’da İran petrolü taşındığı iddiasıyla Çinli COSCO nakliye tankeri ve diğer bazı şirketlere karşı ikincil ABD yaptırımlarının kullanılması bir uyarı işlevi görebilir. Avrupa Birliği, ayrıca tavan fiyatın üzerinde Rus petrolü taşıyan gemileri cezalandırmak için bir mekanizma hazırladı. İhlalde bulunan gemiler, AB’nin yetki alanında mali, sigorta ve diğer hizmetlerden mahrum bırakılacak. 833/2014 sayılı AB Konsey Tüzüğü’nün 3. maddesinin 7. paragrafında menşe ülkesine bakılmaksızın tüm gemilerden bahsettiğimizi gösteriyor.
Benzer sorunlar, toplu petrol sevkiyatları için Rusya’da bir sigorta şirketi kurulduğunda veya dost ülkelerden şu veya bu şirket işin içine girdiğinde de ortaya çıkabilir. Bu hususta ABD ve müttefiklerinin elinde ikincil yaptırım enstrümanı da mevcut. Aynı şey finansal işlemler için de geçerli. İşlemlere dahil olan ülkelerin para birimlerindeki işlemler bloke edilecek. Burada yine ulusal para birimleri cinsinden ödeme sorunu ön plana çıkıyor. Asıl soru, dost ülkelerdeki bankaların tavan fiyatın üzerindeki işlemlerde aynı ikincil yaptırım riskiyle karşı karşıya olup olmadığı. Özellikle bu tür tavan fiyat yaptırımlarına yönelik yasal mekanizmalar henüz açıklanmadı. Ancak her an ortaya çıkabilirler veya başta ABD olmak üzere buna ön ayak olan ülkeler, halihazırda var olan normların tavan fiyata uygulanmasına ilişkin bir açıklama sağlayabilirler. Son zamanlarda Mir ödeme sistemini yaptırım uygulanan şahısların çıkarları doğrultusunda kullanmaya getirilecek olası yaptırımlarla bu türden bir açıklama sağlanmıştı.
Sonuç olarak, “tavan fiyat koalisyonunun” iştirakçileri, saflarına daha fazla ülkenin katılmasını istemek zorunda değiller. Ortaya çıkan ihlallerde ikincil yaptırımlar veya zorlayıcı tedbirlerle tehdit etmek ya da Batılı sigorta şirketleri ve bankalardan öngörülen normlara aykırı olarak geçen sigorta hizmetlerini veya finansal işlemleri bloke etmek yeterli.
ABD ve yaptırım uygulayan ülkeler, Rus petrol sektörü üzerinde baskı oluştururken İran’a karşı kısıtlamalarda kazandıkları engin tecrübelerine başvuracaklar. Bir dönem Washington, İran petrolünün ithalatı ve bu ithalatla ilgili hizmetler üzerindeki yasağını “küreselleştirmeyi” başarmıştı. İran, kayıplar yaşasa da yaptırımlar altında ayakta kalmaya devam ediyor. Hiç şüphe yok ki Rusya, petrolünü dış pazarlara tedarik etmenin verimli yollarını da elinde tutacak. Fakat İran örneğinde olduğu gibi yaptırımlar, Rusya’nın petrol ihracatının maliyetini yükseltecek.