Pentagon sızıntısındaki sahtekârlık
7 Nisan’da New York Times, ABD’nin Ukrayna’daki savaşla alakalı gizli belgelerinin internete sızdığını ve bu doküman içinde Kiev yönetiminin Rus kuvvetlerine dönük “beklenen” taarruzuna dair bilgilerin de yer aldığını bildirdi.
Daha sonra çeşitli ülkeleri de bağlayan istihbaratların bulunduğu yeni belgeler geldi.
Belgelerin Ukrayna kısmında yeni bir şey yoktu; nitekim son dokuz yıllık süreçte Amerikan ve diğer NATO müttefiklerinin Ukrayna Silahlı Kuvvetlerini ve milislerini sahada aktif olarak eğitip donattığı bilinen bir şeydi. [Şuradaki içerik faydalı olabilir.]
Belgelerde Amerikan istihbarat teşkilatlarının Kiev’i Rusya’nın füze saldırılarının zamanı ve hatta bu saldırıların belirli hedefleri konusunda gerçek zamanlı olarak uyardığı bilgisi yer bulmuş. Bu da biliniyordu.
Washington Post’a göre belgelerden birinde Amerikan istihbaratı, Rusya Savunma Bakanlığı’nın şubat ayında — günü belirsiz — iki yerde Ukrayna mevzilerini vuracağını Kiev’e bildirmiş.
NYT, kaynaklarına dayanarak belgelerin gerçek olduğunu bildirdi, Pentagon da 7 Nisan’da bunların doğru olduğunu vurgulayıp soruşturma başlattığını açıkladı. ABD Adalet Bakanlığı da kendi soruşturmasını yürütüyor.
Reuters ajansı ise sızıntının muhtemelen ABD yönetimi içinden geldiğini, zira diğer müttefiklerin hiçbirinin bu kadar geniş bir yelpazede belgelere sahip olamayacağını öne sürdü.
Emekli FSB Generali Aleksandr Mihaylov, Svobodnaya Pressa’ya verdiği demeçte şu yorumu yapmış:
“Açığa çıkan bilgiler Ukraynalı ve diğer siyasetçiler için hesaplanmış olabilir. Eğer bu bir sızıntıysa, teçhizat ve silah temini konusunda şantaj unsuru içeriyor. Ama bu basit bir sızıntı mı? Belki de gerçektirler. Çeşitli kaynaklardan gelen veriler analiz edilerek doğrulanabilir. İnternetteki bilgilere sadece parça parça inanmak gerekir, zira ortaya çıkan bilgilerin içerdiği fikirler Ukrayna yönetiminin fikirleriyle örtüşüyor.”
Miyahlov’un gözlemi epey mantıklı görünüyor. Ukrayna’nın obüs mühimmatını peynir ekmek gibi tükettiğini ve son aylarda ciddi bir mühimmat sıkıntısıyla karşı karşıya olduğu bilinmekte. Aynı şekilde ağır silah ve hava savunma sistemleri de yetmiyor. Ve Batı tarafı, silah yardımlarında geçen yılki kadar gönlü bol değil, olamaz da. Burada teknik sorunlar, yani karmaşık silah sistemlerinin üretiminin zaman alması ve Batılı ülkelerin stoklarının boşalması gibi aksaklıklar mevcut.
Yani belgelerde Kiev’in orta menzilli hava savunma sistemlerinde kullandığı uçaksavar güdümlü füze stoklarının 23 Mayıs’a kadar — yani net olarak 23 Mayıs’a kadar — tükeneceği bilgisinin yer alması amaçlı bir hadise.
Sızıntılar ve Washington Post metni 23 Mayıs gibi çok kesin bir tarih veriyor. Bu bariz bir hile ve bu gibi net bir öngörü pek mümkün değil.
Pentagon sızıntısı halihazırda bildiklerimizi pekiştiriyor: ABD-NATO kazanmak için bu işin içinde
Anatol Lieven — Responsible Statecraft
10 Nisan 2023
Ancak sahadaki Amerikan ve Avrupalı askerlerle alakalı ifşaatlar yeni, tehlikeli ve şu ana kadar açığa çıkmamış bir kırılma noktası olabilir.
Pentagon’dan ve ABD’nin öbür güvenlik kurumlarından sızdırılan Ukrayna’daki savaşa ilişkin belgeler, dikkatini veren herkesin halihazırda bildiği bir şeyi teyit ediyor: ABD ve NATO’nun Ukrayna’nın silahlandırılması, askerlerinin eğitilmesi ve Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine detaylı istihbarat sağlanmasına devasa ve kritik bir ölçüde dahil olduğu.
Bu yardım olmadan Ukrayna, belki savunmada kalabilir ama Rusya’ya kaptırdığı toprakları geri almak için planladığı taarruzu aklının ucundan bile geçiremez. Sızdırılan belgelere göre Pentagon, bu taarruz için en uygun zamanı, bahar yağmurlarının yarattığı çamur kuruduktan sonra mayıs ortası olarak değerlendirmiş [ve geçen ay Ukrayna’ya yaptığım seyahatimde de tanıklık edebildiğim gibi çamurlar orada hareket etmek için hakikaten de ciddi bir engel].
Yine de sızıntı, bir istisna dışında gerçek gibi görünen bazı ilginç detaylar sunuyor. Görünüşe göre rakamlarla oynanarak ABD’nin Ukraynalıların kayıplarını daha yüksek ve Rusların kayıplarını daha düşük gösterecek şekilde değiştirilmiş. Ancak bu nispeten önemsiz bir husus, zira belgelerin kendileri zayiat değerlendirmelerinin düşük güvenilirlikte olduğunu — benim de Ukrayna’nın kayıplarına dair epey kaba bir tahmin oluşturmaya çalışırken içine düştüğüm durum gibi — belirtiyor.
Belgelerin gerçek olduğu Pentagon kaynakları tarafında doğrulandı ve Adalet Bakanlığı, sızıntıdan kimin sorumlu olduğuna dair soruşturma başlattı. Açığa çıkan detaylar arasında yaklaşan taarruz için hazırlanmakta olan on iki “muharebeler için uygun” Ukrayna tugayından dokuzunun tamamen NATO tarafından eğitildiği ve donatıldığı yer alıyor. Bu birliklerin eğitimi sadece Batı’da değil, Ukrayna’da görev yapan 71 ABD askeri personeli ve 97 NATO özel harekât subayı tarafından da veriliyor.
Bu rakamlar çok küçük, muharip birlikler değil ve sızıntı yalnızca çoğu gözlemcinin uzun zamandır varsaydığı şeyi doğruluyor. Bununla beraber varlıkları açıkça öldürülme ya da yakalanma riskini beraberinde getiriyor, böylece Rusya’ya propaganda zaferi veriyor ve ABD’nin misillemesine ve tehlikeli bir tırmanma döngüsüne ivme kazandırıyor.
Amerikan Kongresinin, kamuoyunun ve NATO müttefiklerinin Ukrayna’da herhangi bir ABD ve NATO askerinin bulunup bulunmadığı konusunda hiç bilgilendirilmediğini de belirtmek gerek. Fransız hükümeti belgelerde yer alan Fransız özel kuvvet askerlerinin orada olduğu iddiasını yalanladı. Sızdırılan belgelerin bu kısmı, Batılı hükümetlerin soruşturmasını gerektiren ciddi legalite ve demokratik hesap verebilirlik sorunlarını gündeme getiriyor.
Rusya’nın Ukrayna’nın ltyapısına yönelik bombardımanına karşı Kiev’in hava savunmasının büyük başarısı [bunu Zaporijya’da deneyimlemiş biri olarak bilgiyi ben de doğrulayabilirim] Ukraynalıların Sovyet döneminden kalma S-300 uçaksavar füzelerinin çok büyük bir kısmına mal oldu. Pentagon belgelerine göre Ukrayna’nın elindeki bu füzeler bu ay tükenebilir.
Bu durum ABD için bir ikilem yaratıyor; ya çok hızlı bir şekilde Ukrayna’ya çok daha fazla Patriot füze savunma sistemi tedarik etmek zorunda kalacak — böylelikle kendi sınırlı rezervlerini önemli ölçüde tüketecek — ya da Ukrayna altyapısının daha fazla tahrip edildiğine şahit olma riskini alacak. Ukrayna’daki kendi gözlemlerime ve görüşmelerime göre Rusya’nın bombardımanının etkinliği de füzelerinin isabetsizliği ve görünüşe göre sınırlı sayıdaki ağır kara muharebe silahlı nedeniyle kayda değer ölçüde sınırlı.
Belgeler, özellikle sinyal istihbaratı alanında ABD’nin Rusya’ya karşı casusluk faaliyetlerinin kapsamı ve başarısı hakkında bir şeyler ortaya koyuyor. Belgeler aynı zamanda ABD’nin Güney Kore ve Birleşik Krallık gibi yakın müttefiklerine karşı da casusluk yaptığına işaret ediyor. ABD’nin bir zamanlar Angela Merkel ve diğer Avrupalı liderlerin özel görüşmelerini dinlemesinin ortaya çıkması düşünülürse bu durum yine şaşırtıcı değil.
Bununla beraber Rusya’nın ABD ve Avrupa’da yürüttüğü casusluk faaliyetine dair haberlerin savaştan önceki yıllarda Batı’da Rusya’ya karşı korku ve düşmanlığı körüklemek için defalarca kullanıldığını ve bunun Rus işgalini önleyebilecek diplomatik uzlaşı arayışlarını daha da zorlaştırdığını hatırlamakta yarar var. Sızdırılan belgeler bize bu konuda tencere dibin kara, seninki benden kara misali güçlü bir unsur olduğunu hatırlatıyor.