NATO Kazakistan'da
"Moskova hiçbir şey olmuyormuş gibi davranırken NATO kelimenin tam anlamıyla sınırlarımıza çörekleniyor."
Çevirmenin notu: Geçen yıllarda Nazarbayev familyasının tasfiyesiyle sonuçlanan ağır bir siyasi krizin içinden geçen Kazakistan, kendine yarı-bağımsız bir yörünge tayin etmeye başlıyor. Ocak 2022’de yaşanan ve ülkenin en büyük sanayi kenti Almatı’nın yağmalanmasıyla sonuçlanan protestolar, aktörlerine bakılacak olursa dışarıdan yardım almış ve son derece organizeydi, nitekim yaşananlar 2011 yılı Suriye’sini de fena halde andırıyordu. Kazakistan, şimdi Ukrayna savaşının ardından Rusya ve Çin’den kopma ve ABD garnizonu olma belirtileri gösteriyor gibi.
NATO Kazakistan’da: Amerikan garnizonları Omsk, Çelyabinsk ve Orenburg’u hedef alma gayesinde
Sergey Aksyonov
25 Ekim 2023
24 Ekim akşamı Rus ve Kazakistan medyasında yer alan haberlere göre Kazakistan’da NATO Barış Gücü Operasyonları Merkezi faaliyete geçti. Merkez Kazak subayların yanı sıra polis ve sivil personeli de eğitecek.
Büyükelçi Rosenblum, “Kazakistan’ın Barış Gücü Operasyonları Merkezi’nde yeni bir konferans salonunun açılış törenine katılmaktan onur duydum. Bu bina, Kazakistan’ın uluslararası barış gücü birliklerini eğitme kapasitesini artırmaya yönelik ABD destekli projeler arasında,” dedi.
Bu rota değişikliğinin Moskova’yı memnun edecek hali yoktu. Dmitriy Peskov, sabah saatlerinde yaptığı açıklamada “Daha detaylı bilgi toplamamız gerekiyor. Barış gücü misyonlarının kendine has özellikleri olur. Kazakistan ordusu dünyanın farklı yerlerinde görev yapıyor. Elbette Astana’daki dostlarımızdan ek bilgi almayı bekliyoruz,” ifadelerini kullandı.
Kazakistan Savunma Bakanlığı, NATO ile ilgili bilgileri yalanlamakta acele ederek Almatı’nın 2006 yılından beri faaliyet gösteren Savunma Bakanlığı Barış Gücü Operasyonları Merkezi’nin sadece yeni bir konferans salonunun açılışına ev sahipliği yaptığını belirtti. Merkezin temel amacının BM standartlarına uygun olarak barış gücü operasyonlarına katılacak personeli eğitmek olduğu belirtildi.
Akorda (Kazakistan Cumhurbaşkanlığı İdaresi’nin merkezi) kimi kandırmaya çalışıyor? Barış Gücü Merkezi, Aralık 2006’da Kazakistan Savunma Bakanlığı Yabancı Diller Enstitüsü bünyesinde “Barış için Ortaklık” eğitim merkezi olarak kuruldu. Bu, NATO ile ikili işbirliği programının adı. Merkez 2022 yılında Kazakistan Savunma Bakanlığı Uluslararası İşbirliği Dairesine bağlandı.
Kazakistan ayrıca doğrudan bir NATO Savunma Eğitimini Geliştirme Programına (DEEP) sahip. Bu program 2007 yılından beri Kazakistan Ulusal Savunma Üniversitesi ile birlikte yürütülüyor. Bu durum Rusya’nın müttefikleri arasında alışılmadık bir durum değil. Örneğin Sırbistan düzenli olarak NATO ile programlara katılıyor. Ve son dönemde Ermenistan da.
Çeşitli NATO programları, hatta masum ve insani olanlar bile, her şeyden önce Kuzey Atlantik İttifakı’nın şu veya bu ülkede siyasi konsolidasyonu amacına hizmet eder. Yöntemler arasında, farklı seviyelerdeki liderler arasında “kendi” arayışı, askeri personelin ev sahibi ülkede eğitimi ve yabancı stajlar, altyapı oluşturulması vb. yer alıyor.
Ancak bu uzun yıllar süren çalışma tamamlandıktan sonra, NATO askerinin postalı hedef ülkenin topraklarında kalır. Ukrayna’da böyle oldu ve Kazakistan’da da böyle olacak. Ağustos ayında ABD Savunma Bakanlığı’na bağlı Tehdit Azaltma Ajansı Kazakistan’da bir nükleer güvenlik yeterlilik kursu verdi. Buna ülkenin askeri gelişimi deniyor. İllüzyonlara gerek yok.
Amerikan üslerinin Kazak topraklarında belirmesine çok kısa bir süre kalmış olabilir. Özellikle de dünyada gözlemlenen tektonik jeopolitik değişimler göz önüne alındığında.
Biden’ın BM Genel Kurulu marjında aralarında Kazakistan’ın da bulunduğu beş Orta Asya ülkesiyle bir zirve düzenlemesi boşuna değil. Rusya Federasyonu ve Çin’e karşı olan ABD bölgeye müdahil olmak zorunda.
Amerikan üsleri nereye konuşlandırılabilir? Açıkçası, ana düşmanların güzergahına. Güneydoğuda, Almatı yakınlarında, dağların, sıcağın, elmaların olduğu ve ana düşman olan Çin’den uzak olmayan bir yere. Doğru, Çin Halk Kurtuluş Ordusu böyle bir köprübaşını tek bir atışla etkisiz hale getirebilir ama savaştaysa. Güneydeki bir diğer tehlikeli istikamet ise Afganistan. Yani üs Taraz (Cambul) yakınlarında olabilir.
Kazakistan’ın merkezine bir köprübaşı yerleştirmek pek uygun olmaz. “Çatışma” başlarsa lojistiği yürütmek zor olacaktır; Kazakistan’daki mesafeler çok uzun. Ancak avantajları da var —göreceli olarak zarar görmezlik ve herhangi bir yönde konuşlanma ihtimali— güney veya kuzey. Görünen o ki ABD’yi en çok ilgilendiren Kazakistan’ın kuzey komşusu.
Gelecekte, batıda Saratov ve Samara’dan Kazakistan topraklarına, Orenburg, Kurgan, Çelyabinsk, Omsk civarına ve Altay Dağları sınırındaki bölgelere kadar tüm Rusya sınırı boyunca ABD askeri üslerinin belirmesini bekleyebiliriz. Bir, iki ya da daha fazla Amerikan askeri garnizonu dünyanın en uzun sınırı boyunca konuşlanabilir.
30 yıllık bağımsızlık döneminde Astana’nın Oralmanları (Moğolistan'‘dan gelen etnik Kazaklar) iskân politikası ve genel olarak Kazakistan’ın ulus inşası, Kazakistan’ın kuzey kentlerinde —Guriyev, Uralsk, Aktobe, Kustanayi, Semipalatinsk ve Ust-Kamenogorsk— Rusların azınlık haline gelmesine neden oldu. Sadece Petropavlovsk hala ayakta ve o da ufak bir farkla.
Savaş muhabiri Aleksandr Kots, acı bir ironiyle, “Bir dahaki sefere İslamcılar Kazakistan’da kentleri yakıp yıkmaya ve bölgesel merkezlerde iktidarı ele geçirmeye başladığında, KGAÖ’ye gelen yardım talebine rahatça şu cevabı verebilirsiniz: NATO Barışı Gücü Operasyonları Merkezi’ni arayın. Yine de bunun yardımcı olması pek mümkün değil. En fazla Kuzey Kazakistan’ı koruma altına alabiliriz,” demiş.
Dolayısıyla ABD’nin genişlemesinin bahanesi göründüğü kadarıyla Rusya sorunu. Washington, Putin’in Kazakistan’ın kuzeyinde bir Stratejik Savunma Kuvvetleri kurmasını önlemek için zamanında bir bariyer koymak gerektiğini söyleyecektir. Astana da bunu kabul edebilir. Rusya’nın bunu yapacak güce sahip olmaması da önemli değil. Kremlin’in “Rusları korumak” istemesi daha da şaibeli. Ukrayna örneği, bu açıdan epey canlı.
Şu anda Kazakistan’da meydana gelen hadiseler göz önüne alındığında, Vladimir Putin’in Kazak mevkidaşı Kasım Cömert Tokayev’i tebrik etmesi garip görünüyor. Rusya Devlet Başkanı, “BDT, Avrasya Ekonomi Birliği, KGAÖ ve ŞİÖ bünyesinde yapıcı işbirliğinin geliştirilmesi halklarımızın temel çıkarlarına uygundur ve Avrasya kıtasında güvenlik ve istikrarın sağlanmasıyla uyumludur,” dedi.
Moskova hiçbir şey olmuyormuş gibi davranırken NATO kelimenin tam anlamıyla sınırlarımıza çörekleniyor. Bundan önce de Ukrayna’ya karşı yıllarca aynı şekilde davrandılar, ta ki sonunda durumu başlatana kadar. Bunun bir yan ürünü olarak Finlandiya NATO’ya katıldı ve St. Petersburg’a kadar uzanacak askeri üsler inşa etmeye hazırlanıyor. İsveç de yakında katılacak. Görünen o ki Rus dış politikasında bir şeyleri değiştirmenin zamanı geldi.