Meduza portalı Rusya’da neden “yabancı acente” ilan edildi?
Rusya’da epeyce popüler olan Kremlin muhalifi haber portalı Meduza, geçen haftalarda ülkede “yabancı acente” ilan edildi ve Batı, bunun Rusya’da sansüre doğru atılmış bir adım olduğunu söylüyor.
Tamamıyla bağımsız olduğu belirtilen Meduza’nın kurucusu Galina Timçenko’nun ilişkilerine bakmak burada önem arz ediyor.
Meduza’nın bugünkü kuruluş öyküsü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) göre hukuka uygun olarak yargılanan ve yolsuzluktan hüküm giyen soyguncu milyarder Mihail Hodorkovskiy ile mali destek görüşmesine rağmen iş birliği konusunda herhangi bir “anlaşmaya varılamadığı” iddiasına dayanıyor.
Daha önce Der Spiegel’in Timçenko ile yaptığı röportajdan bir kesit şöyle:
“Der Spiegel: Eski oligark ve Putin’in rakibi Mihail Hodorkovskiy, projenize katılmayı düşünüyordu, onunla müzakere ettiniz ama anlaşma başarısız oldu. Neden?
Timçenko: Biz mali bağımsızlık istiyorduk, böylece üstümüzde bir sahip olmayacaktı. Görüşmeler için ön koşulum şuydu: Bundan sonra yöneteceğim mecranın herhangi bir sahibi olmamalı; sahiplik gazetecilerin bizzat kendilerine ya da temsilcileri olarak bana kalmalı. Ancak bu daha sonra, Hodorkovskiy’in editör ekibini etkileme olasılığı da dahil olmak üzere mecranın yüzde 100'üne sahip olmayı istemesiyle neticelendi. Maalesef bu bana uymadı.”
Daha sonra Meduza, 2016 yılında kuruluşu hakkında ayrıntılı bir yazı yayınladı; içerikte Hodorkovskiy’in Meduza’yı bir dönem finanse ettiğini okuyorsunuz ve henüz web sitesinden kaldırılmış değil.
Yazıda şöyle bir detay dikkat çekiyor: “Timçenko’ya göre Hodorkovskiy, 6 aylık müzakereler için 250 bin dolarlık tazminat teklif etti. [Hodorkovkiy, kendisi ve (Boris) Zimin’in anlaşamadıkları ortaklarına 250 bin dolar verdiğini not ediyor.]”
Öte yandan Meduza’nın tarihçesini yayımladığı 11 Ağustos 2016'da, aynı gün Vedomosti’de yer alan, “Meduza ve (Aleksey) Navalnıy, Hodorkovskiy’den para aldı” başlıklı bir haberde şu bilgiye yer veriliyor: “Meduza, başlangıç itibarıyla eski Yukos patronu Mihail Hodorkovskiy’den 250 bin dolar aldı. Bu bilginin kaynağı Letonya’daki bir gazetede yayımlanan haber.”
Paranın kaynağı
Timçenko, Meduza’nın kurulduğu 2014 yılında Forbes’un Rusça edisyonuna bir röportaj verdi ve bazı yatırımcılar bulduğunu belirtti. Yatırımcıların kim olduğunu ise detaylandırmadı.
Meduza, ekim ayında kurulduktan sonra 2014 yılında 160 bin euro, 2015 yılında ise toplamda 1.13 milyon euro zarar etmiş ve yatırımcılar para akışını hala kesmemişti. Yani gayet cömert yatırımcılar bulmuştu.
Portal, Hodorkovskiy için — ya da Timçenko’nun ismini zikretmediği cömert yatırımcılar için — pahalı bir propaganda aracı. Zarara gelince, Hodorkovskiy, bu birkaç milyonu posta ücretinden ödeyebilir, çünkü servetinin en az 500 milyon euro olduğu tahmin ediliyor. Forbes’e göre, üç ortakla birlikte kurduğu Quadrum Atlantic SPC fonu, 2016 yılında 2.3 milyar dolarlık varlığa sahipti.
Bununla birlikte Hodorkovskiy, halihazırda Rusya’daki çok sayıda muhalif isim ve mecrayı da destekliyor ve bunlar arasında blog yazarı Aleksey Navalnıy da yer alıyor.
“Yabancı acenteler” yasası nedir?
Batı medyası tarafından fazlaca eleştirilen yabancı acenteler yasası Moskova’nın icadı değil.
Bu yasa, “Yabancı Acenteler Kayıt Yasası” (FARA) adı altında ABD’de 1938 yılından beri yürürlükte. Yasa, ülke siyasetine dönük dış müdahalelerin engellenmesiyle gerekçelendiriliyor. Ayrıca yasa, yurt dışı kaynaklı finansmanla siyasete karışanlara para ve hapis cezaları öngörüyor.
Öncesinde Rus öğrenci Maria Butina, bu yasa kapsamında casuslukla suçlanarak ABD’de 18 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Butina’ya yönelik suçlama, ABD silah lobisiyle irtibat kurmasıyla ilgiliydi.
Sözgelimi yasa, Rusya’da ilk etapta medyayı ve şahısları kapsamıyordu. Ancak ABD’nin Russia Today (RT) kanalını FARA kapsamında “yabancı acente” ilan ederek kanalın çalışmalarını ülke sınırları içinde büyük ölçüde kısıtlamasıyla yasada değişikliğe gidildi ve buna karşılık Hür Avrupa Radyosu (RFE/RL) Moskova tarafından “yabancı acente” olarak sınıflandırıldı.
Bu durum artık Meduza için de geçerli. Bu arada Meduza’nın merkezi Rusya sınırları içinde değil, Letonya’nın başkenti Riga’da bulunuyor. Meduza’nın yatırımcısının Hodorkovskiy olduğuna dair güçlü deliller bulunuyor ve bu her ne kadar yalanlansa da portalın finansmanının şeffaf bir şekilde yapılmadığı görülüyor. Yatırımcıların isimleri belli değil ve tamamı yurt dışında.
Hodorkovskiy’e dair
Hodorkovskiy’in geçmişine dair Wsws.org’da Peter Schwarz imzasıyla yayımlanan şu yazıyı, tekrara düşüyor olunsa da hatırlatmakta yarar var:
“Milyarder Hodorkovskiy’in servetinin kökü Komsomol’a dayanıyor. Gorbaçov, belli başlı Konsomol mensuplarının ticaret deneyimi kazanmalarının önünü açmıştı.
Komsomol bünyesindeki Gençlerin Bilimsel ve Teknik Yaratıcılık Merkezi (NTTM) Başkanı olarak Hodorkovskiy, bilgisayar, kot pantolon ve pahalıya okuttuğu ucuz konyak ithal etmeye başladı. Bunlarla birlikte oyuncak bebek ihracatı yaptı.
1989'da NTTM’yi finanse etmek için kurulan ilk özel bankalardan birinin başına geçti. 1990'a gelindiğinde banka NTTM’yi satın alarak adını Menatep Yatırım olarak değiştirdi.
1991'in sonlarında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Yeltsin’le yakın ilişkisinden faydalanmaya başladı. 1993'e gelindiğinde başbakanlık danışma konseyi üyesi, enerji bakan yardımcılığı ve Rus hükümetinin sanayi politikaları konseyi üyesi oldu.
O sırada 30 yaşında olan Hodorkovskiy’in amentüsü ortaya çıktı:
‘Variyetten heyecan duyduğumuzu gizleme niyetinde değiliz. Gayemiz ve görevimiz belli: Milyarder olmak istiyoruz. Lenin’in söyledikleri doğrultusunda yaşamaktan usandık ve yorulduk. Mabutumuz sermayedir.’
Kendisini bir bankacı olarak zenginleştiren şirketlerin satılmasında yer aldı. En büyük vurgun 1995'de geldi. Menatep Bank’ın alt kuruluşu Rosprom, bir müzayedede, petrol şirketi Yukos’un çoğunluk hissesini sadece 309 milyon dolara, yani piyasa değerinin çok altında satın aldı.
Müzayede, halihazırda Yukos’un birlikte çalıştığı Menatep tarafından düzenlenmişti. Bu belli ölçülerde içeriden bilgi ticaretiydi. Kısa bir süre içinde, Yukos’un değeri yüz kat artarak 30 milyar dolara çıktı.
1996'ya gelindiğinde Hodorkovskiy, Yukos’un başındaydı. Yeltsin’in yeniden seçilmesine önemli ölçüde mali destek sağladı. Hodorkovskiy’in yükselişinin kaynağı sadece bağlantılar, içeriden bilgi alışverişi ve yolsuzluk değildi. Diğer oligarklar gibi o da daha sert yöntemler kullandı. 2006 yılında, Yukos güvenlik şefi bir dizi cinayetten 24 yıl hapse mahkum edildi.
Putin, televizyon konuşmasında ‘patronunun talimatıyla’ hareket ettiğine ikna olduğunu açıkladı. Yine de Hodorkovksiy’in cinayetlerle bağlantısı mahkemede asla kanıtlanamadı. Hodorkovskiy’in öldürdüğünün ispatlanamadığı kurbanlardan biri Nefteyugansk belediye başkanıydı.
1998'de yolsuzluk iddiaları nedeniyle Yukos, vergi ödemeyi bıraktı ve doğrudan hastanelere ve benzeri kurumlara para transfer etti. Belediye başkanı buna karşı çıkınca kısa bir süre sonra öldürüldü.
1990'ların sonunda multi-milyarder Hodorkovskiy kendisini şeffaflığı, Batılı muhasebe uygulamalarını, dürüstlüğü, açıklığı ve hesap verebilirliği savunan bir iş insanına dönüştürdü.
Serveti hızla artmaya devam etti. Yukos dördüncü en büyük petrol ve doğalgaz üreticisi hâline geldi. Hodorkovskiy, 2003'te Forbes’un en zenginler listesinde 26. sıraya yükseldi. Artık öncelikli olarak daha fazla hırsızlık yapmakla değil, diğer hırsızlardan çaldığı serveti daha fazla korumakla meşguldü. Hodorkovskiy, hükümeti eleştirmeye ve sağcı liberal Yabloko’dan Komünist Parti’ye kadar muhalif partileri finanse etmeye başladı ve kendisini Batı’nın adamı olarak sundu.
Aynı zamanda, parlamentoları ve seçim sonuçlarını satın alabileceğiyle övünüyordu. Amerikalı petrol şirketleri Exxon ve Chevron ile Yukos hisselerinin satışıyla ilgili görüştükten ve kameraların önünde Putin ile yaşadığı ihtilaf hakkında konuştuktan sonra savcılık tarafından takibe alındı. 2003 yılında tutuklandı ve 2005 yılında iş ortağı Platon Lebedev ile birlikte yolsuzluk ve vergi kaçakçılığından on yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ceza daha sonra sekiz yıla düşürüldü.
Hodorkovskiy’in başvurduğu AİHM, cezaevi koşullarıyla ilgili çeşitli konularda onu destekledi. Ancak mahkeme, kovuşturmanın siyasi nedenlerle suistimal edildiğine dönük iddiaları reddetti.
2010 yılında Hodorkovskiy ve Lebedev, milyarlarca dolarlık petrol fonlarının zimmete geçirilmesinden dolayı altı yıl daha hapse mahkum edildi. İddia makamı, hükümetin müdahalesi iddiaları üzerine uluslararası toplumdan sert eleştirilerle karşı karşıya kaldı.
Hodorkovskiy, 10 yıllık hapis cezası boyunca eski servetinin çoğunu yitirdi. Yukos lağvedildi ve Rosneft ile birleştirildi. Serveti konusunda sessiz kaldı zira iyi bir sebebi vardı. Yukos, İsviçre’de faaliyet gösterdi ve paranın yatırıldığı vergi cennetlerinde çok sayıda gölge şirket kurdu. İsviçre’de savcılık, Rusya’nın yasal talebine cevaben 5 milyar frank’ı geçici olarak dondurdu.
Para, Menatep hissedarları tarafından İsviçre’deki banka hesaplarına yatırılmıştı. 2011'de Forbes, — avukatının inkarlarına rağmen — Hodorkovskiy’in servetinin hâlâ 2.2 milyar dolar olduğu tahmininde bulundu.
2010 yılında Alman savcılar, İsviçre bankası Julius Bär’ın bir şubesini ararken, beklenmedik bir şekilde Hodorkovskiy’in bir offshore hesabına 17 milyon dolar yatırdığını keşfettiler. Ancak kara para aklama soruşturması çabucak durduruldu.”