Kuzey Akım türbini neden Almanya'da rehin kaldı?
Alman hükümeti ve medyası, Kuzey Akım doğalgaz boru hattının arızalanan türbininin Kanada’da bakımı yapıldıktan sonra Moskova tarafından kabul edilmediğini iddia ediyor.
Geçen hafta Yeşiller Eş Başkanı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck, tüm evrakların hazır olduğunu söyledi, Şansölye Olaf Scholz ise türbinin önünde basına poz verdi:
“Her şey tamam… Sadece birinin ‘Lütfen geri gönderin’ demesi gerek”.
Gazprom, 4 Ağustos’ta Telegram kanalında yayımladığı açıklamada, şirketin türbini neden kabul edemediğini detaylandırdı:
“Yürürlükteki Rusya karşıtı yaptırımlar, Siemens’e ait gaz türbinlerinin Kuzey Akım boru hattı üzerinden Avrupalı tüketicilere gaz tedarik eden Portovaya kompresör istasyonuna nakliyesinin ve onarımının başarıyla tamamlanmasını engelliyor.
Şu anda Portovaya kompresör istasyonunda altı ana gaz sıkıştırma ünitesinden sadece biri [artı aynı kapasitede bir yedek ünite] çalışır durumda. Kompresör istasyonunun günlük kapasitesi günde maksimum 33 milyon metreküp.
Üreticinin türbin bakım planına göre, revizyon periyodundan [25 bin saat] sonra zorunlu bir fabrika revizyonu gerekli.
Industrial Turbine Company (UK) Limited [Siemens Energy Group’a bağlı] Kanada’daki fabrikada motorların onarımı için sözleşme imzaladı. Sözleşme şartlarına göre 073 no’lu türbinin elden geçirilmesi için son tarih, bu yılın mayıs ayında sona erdi. Revizyondan hemen sonra türbin Gazprom’a teslim edilmesi gerekiyor.
Fakat Kanada’nn yaptırımları nedeniyle ve Gazprom’un rızası dışında ünite, Rusya’ya değil, sözleşme şartlarına riayet etmeyen Almanya’ya teslim edildi. Kanada makamları, türbinin mevcut sözleşmeye taraf olmayan ve durumla hiçbir alakası olmayan Siemens Energy Canada Limited’e gönderilmesine yönelik belgeler yayımladı. Türbinin Rusya’ya nakledilmesi durumunda Kanada makamlarının bunu verilen iznin şartlarının ihlali ya da atlatılması olarak görme riski mevcut. Bu da lisansın iptal edilmesi ve Portovaya kompresör istasyonundaki diğer türbinlerin artık Kanada’da elden geçirelememesi neticesini doğurabilir.
Kanada’dan Almanya’ya yapılacak nakliyat da AB yaptrımlarıyla alakalı riskler doğuruyor. Özellikle 833/2014 sayılı AB tüzüğü [değiştirilmiş ve eklemeler yapılmış haliyle] hükümleri, gaz türbinlerinin, teknolojinin ve diğer öğelerin, listeye alınan mal veya teknolojinin AB’de üretilip üretilmediğine bakılmaksızın doğrudan veya dolaylı olarak Rusya’daki kişi veya kuruluşlara tedariki, devri, satışı veya ihracatını veya bunların Rusya’da kullanılmasının yasaklanmasını öngörüyor.
Ayrıca Industrial Turbine Company (UK) Ltd’nin sözleşmeye taraf olması nedeniyle türbin, ceza sınırlamaları da dahil olmak üzere Birleşik Krallık mevzuatının hükümlerine tabi.
AB ve Birleşik Krallık, yaptırımlarının nasıl uygulanacağına resmi olarak açıklık getirmediği için Porovaya istasyonundaki türbinlerin bakım ve nakliyesinin ihracat kısıtlamalarına tabi olup olmayacağı net değil.
Yenilenecek olan 072, 074 ve 121 no’lu motorlar için de benzer riskler mevcut.
Kanada, AB ve Birleşik Krallık’ın yaptırım rejimleri ve Siemens’in geçerli sözleşme yükümlülüklerine riayet etmemesi, 073 no’lu motorun Portovaya istasyonuna teslim edilmesini imkansız kılıyor”.
Yaptırımların doğurduğu riskler
Dolayısıyla türbinin teslimi yasal nedenlerle mümkün değil, zira Berlin sözleşmelerde öngörülmeyen teslimat yollarına başvurmuş ve sözleşmelerin tarafı olmayan şirketler, yasal sorunlar doğurabilecek süreçlere dahil olmuş.
Fakat burada en önemli problem AB, Britanya ve Kanada’nın uyguladığı yaptırımlar; Gazprom, türbini yaptırımların ihlal edilmeyeceğine dair garanti almadan kabul ederse şirket personeli, yaptırım ihlalinden kovuşturmaya tabi tutulacak. Ayrıca yaptırımların atlatılması şirketin operasyonunun olduğu ülkelerdeki varlıklarının kamulaştırılmasıyla da sonuçlanabilir.
Şu an Gazprom, türbinin bulunduğu ve yaptırımlarla doğalgaz ve petrol sondaj cihazlarının tedarikini AB’den türbin için muafiyet talep ediyor.
Diğer yandan şirket, Britanya’dan türbinlerin bakımından Siemens’in ülkedeki iştiraki sorumlu olduğu için türbin teslimatının Londra’nın yaptırımlarını fiilen ihlal etmeyeceğine dair de taaahhüt istiyor.
Ayrıca teslimatın Londra’nın yaptırımlarını fiili olarak ihlal etmesi durumunda diğer türbinlerin bakım sürecinin de askıya alınması söz konusu.
Sorunun çözümü
Kanada hükümetinin türbinin Rusya’ya tesliminin yaptırımları ihlal etmeyeceğini resmi olarak beyan etmesi ilk adım.
Kanada, türbini Almanya’ya teslim etmiş olsa da Gazprom’a devredilmesi Ottawa’nın uyguladığı yaptırımların ihlali anlamına gelecek, bu durum diğer türbinlerin de bakımının askıya alınmasına sebep olacak ve Gazprom, yaptırım ihlaline ilişkin hukuki süreçlerle uğraşmak zorunda kalacak.
Mevcut durumda uzun vadeli plan yapmak veya türbinlerin işleyişi Gazprom’un işi değil. Şirketin buradaki sorumluluğu, tedarik sözleşmelerini uzun vadede yerine getirmekten ötesi de değil.
Gazprom’un Avrupa ülkelerindeki varlıklarının bir kısmının dondurularak devlet hazinelerine aktarıldığını anımsatmak da gerekebilir.
Şirket, burada sadece mülkünün daha fazlasının çalınması için bahaneler yaratılıp yaratılmayacağından emin olmak istiyor.
Ya da daha iyi bir çözüm
Bu arada Almanya’nın gaz tedarikini sağlama almak için Kuzey Akım-2 hattını faaliyete geçirmek gibi bir alternatifi daha var. Ki geçen yılın sonbahar aylarında sona eren inşasının gerekçesi de üstte belirtilen problemlerle ilgiliydi.
Bu hattın türbinleri Rusya’da üretiliyor ve bakımları da burada yapılacak. Halihazırda Gazprom, yaptırımlar nedeniyle mücbir sebep hali ilan edebilir, zira doğalgaz tedarikindeki azalma kendi kusru değildi.
Aynı sorun Kuzey Akım-2’de yaşansaydı Gazprom, akışın azalması halinde sözleşme ihlali nedeniyle para cezası ödemek zorunda kalacaktı.
Ancak Berlin, ABD’nin talimatıyla faaliyete geçirmediği Kuzey Akım-2’yi faaliyete geçirme fikrini ağzına bile almak istemiyor.
Olur da fikirleri değişirse, Kuzey Akım’ı söküp parçalarını müzeye koymalarında da hiçbir sakınca yok, zira ikinci hat yerini pekala doldurabilir.