Kanada Başbakan Yardımcısı Freeland'in Nazi dedesi ve Krakow'daki Yahudi katliamları
Kanada’da liberal Justin Trudeau kabinesinin eski Dışişleri Bakanı ve şimdiki Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Chrystia Freeland, geçen günlerde kamyoncu protestolarına katılanların Acil Durumlar Yasası kapsamında mahkeme kararına gerek kalmadan banka hesaplarının bloke edileceğini ve araç sigortalarının iptal edileceğini tebliğ etti.
1990’lı yılların ortalarında Financial Times gazetesinin Moskova bürosunun başındaydı, epey dolu bir gazetecilik kariyeri var. Birkaç kitabı var; biri “Sale of the Century” adında, kendi şahit olduğu ölçüde Sovyet sonrası yağma sürecini anlatıyor ve konuyu ne kadar yanlış bir şekilde değerlendirilebilecekse o kadar yanlış değerlendirmiş. Zira Hodorkovskiy, Bezerovskiy ve diğer tüm yağmacılardan “kızıl baronlar” diye bahsetmiş.
Fakat başka bir konu var, takip edebildiğim kadarıyla 5-6 yıldır konuşuluyor. Ailesi Kuzey Amerika’ya Ukrayna’dan göçen Freeland’in dedesi, eski bir Nazi casusu olan Mihail Çomyak.
Freeland, ailesinin Sovyetler ile Nazi Almanyasının saldırmazlık anlaşmalarının ardından 1939’da evlerinden kaçan “Rus zulmü kurbanları” olduklarını iddia ediyor. Annesinin, ailesi Kanada Alberta’da kendine güvenli bir sığınak bulmadan önce mülteci kampında doğduğunu öne sürüyor. Ve bunların tamamı yalan.
Bundan tam 5 yıl önce Polonya hükümetinin gizliliğini kaldırdığı arşiv kayıtları, Freeland’in dedesi Mihail [ya da Mihaylo] Çomyak’ın savaşın başından sonuna kadar Nazi işbirlikçisi olduğunu söylüyor. Kayıtlara göre o zamanlar Nazi yönetimi, Çomyak’a Krakow’da güvenliği sağlam bir karakol, para, ev ve araba verdi.
Buradaki işi, Nazi yönetimine bağlı bir gazetenin yazı işleri müdürlüğü ve basım-dağıtımını üstlenmekti. Basımevi ve diğer varlıkları, Belzec toplama kampında ölüme gönderilen bir Yahudiye aitti.
Alman ordusunun savaşı kazanma aşamasında Çomyak, Wehrmacht’ın binlerce Amerikan askerini öldürmedeki başarısı için bu gazetede bir kutlama mesajı yayımladı.
Nazi ordusu, Sovyet taarruzuyla geri çekilmek zorunda kalınca Çomyak, Viyana’ya götürüldü ve burada Nazi propagandasını sürdürdü. Aynı zamanda Almanlara, Ukraynalı ortakları hakkında bilgi verdi. Bunlar arasında, Kiev’deki mevcut rejimin ulusal kahramana dönüştürdüğü Galiçyalı Nazi işbirlikçisi, Ukrayna Milliyetçileri Örgütü’nün kurucularından Stepan Bandera da vardı.
Mart 1945’te Viyana, Sovyet kuvvetlerince kurtarılmadan hemen evvel Çomyak, Nazi ordusu tarafından tahliye edilerek Münih yakınlarındaki Bad Wörishofen’e götürüldü.
Freeland, annesinin mülteci kampında doğduğunu iddia ediyor ama ailesi, 2 Eylül 1946’da aslında Bavyera’nın kalburüstü bir kaplıca beldesinde yaşıyordu. Burası Amerikan ordusunun kontrolündeydi; Bad Wörishofen’de bir asker hastanesi işlettiler ve Çomyak’ı bir spa otelinde ağırladılar.
Amerikan ordusu kayıtları, Amerikalıların Çomyak’ın sabıkası hakkında ne öğrendiğini ve Wehrmacht’tan ayrıldıktan sonra Amerikan askeri istihbaratı tarafından nasıl devşirildiğini henüz açıklamadı. Ottawa yönetimi, ailenin ülkeye sığınmasına izin verene kadar Çomyak, 2 yıl burada kaldı.
Varşova’nın Freeland’in ailesini soruşturmasının gerekçesi, Çomyak’ın savaş döneminde yalnızca Galiçyalı Yahudilerin değil, aynı zamanda Krakow’da yaşayan Lehlerin katledilmesinde parmağı olmasıyla ilgiliydi.
2017’nin temmuz ayında, o sırada Dış Ticaret Bakanı olarak görev yapan Freeland, Polonya’nın güneyindeki Auschwitz-Birkenau toplama kampını ziyaret eden Başbakan Justin Trudeau’nun beraberindeki heyetteydi. Freeland, basında çıkan fotoğraflarda görünmüyor.
Biraz detay daha
Freeland'in annesi Halyna’nın ebeveynleri olan Mihaylo Çomyak ve eşi Aleksandra, 1939’dan 1945’e kadar hayatlarını, Auschwitz’e sadece 68 kilometre uzaktaki Krakow’da geçirdiler. Freeland’in Kanada medyasına sunduğu otobiyografik ayrıntılara göre, ailesi savaşın kurbanı olmuş.
Halyna Çomyak Freeland’in, Kanada’nın Alberta eyaletinde bağlı Edmonton kentinde çıkan yerel bir gazetede çıkan ölüm ilanında, 2 Eylül 1946’da Bad Wörishofen kentinde doğduğu bilgisi yer alıyor.
Alberta eyalet hükümet kütüphanesi, Michael Çomyak hakkındaki kayıtların ellerinde olduğunu; Lviv Üniversitesi’nden hukuk ve siyaset bilimi alanında yüksek lisans derecesi ile mezun olduğunu, 1928’de gazeteci olarak Ukrayna’nın Dilo gazetesinde [Nazi işbirlikçisi Ukrayna Milliyetçileri Örgütü’nün yayın organı] çalışmaya başladığını, 1934’ten 1939’a kadar gazetenin yazı işleri kadrosunda görev yaptığını ve Nazi işgali sırasında önce Krakow’da, sonra Viyana’da çıkarılan Krakivski Visti’nin yazı işleri müdürlüğünü yaptığını belirtiyor.
Freeland’in açıklamadığı hikayede çok daha fazlasını bulmak mümkün. Çomyak, Yahudi bir editörün görevden alınmasından sonra gazetenin yazı işleri müdür oldu. Gazete, Ocak 1940’ta kuruldu ve 8 Ekim 1944’e kadar Krakow’da haftada üç kez çıktı. 16 Ekim 1944’ten 29 Mart 1945’e kadar Viyana’da yayımlandı.
Bu tarihler önemli; zira Nazi ordusunun Krakow’a ve ardından kentin dışına ve Viyana’ya hareket ettiği tarihlerle çakışıyorlar. Gazete bizzat Wehrmacht tarafından kuruldu ve Alman istihbaratının himayesinde yayın faaliyeti yürüttü.
Çomyak’ı bulan, Emil Gassner adında bir subaydı ve bölgedeki basından sorumluydu. Gassner, Krakow’dan Viyana’ya taşındığında Çomyak’ı da yanına aldı.
Gazete, o zamanlar Galiçya’daki Alman yönetiminin resmi bir yayın organıydı. Matbaa, ofisler ve diğer varlıklar, Almanlarca Yahudi bir yayıncı olan Moşe Kanfer’den gasp edilmişti. Kanfer bölgenin yerlisiydi; iyi eğitimli ve tanınan birisiydi.
Naziler gelince Krakow’dan Lviv’e kaçmak zorunda kalan Kanfer, burada Almanlar tarafından Belzec kampına götürüldü. 1942’de burada öldürüldü.
Harvard Ukrayna Araştırma Enstitüsü’nün verdiği bilgiye göre Krakivski Visti, “İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi işgali altındaki bölgede Ukrayna dilinde çıkan en önemli gazeteydi” ve “çetin Alman gerçekliğinde neyin nasıl yazılabileceğini sezme yeteneğine sahipti ve Alman yetkililer arasında bir miktar güven kazandı”.
Nazilerin Atlantik’te Amerikan donanmasından 13 bin askeri öldürdüğü hadise hakkında Çomyak, Krakivski Visti’de şunu yazmış: “Bu son Alman saldırısı, ittifakın solar pleksusuna karşı ezici bir darbeydi”.
Çomyak, Freeland’in iddia ettiği gibi 1949’da Ukrayna’dan kaçmadı. Krakow’da 5 yılını geçirdi; Kızıl Ordu kenti kurtarmak için doğudan ilerlerken, Nazi ordusu yenilgiyle çekildi. Gassner, medya operasyonunun merkezini Viyana’ya taşımak zorunda kaldı.
Çomyak, aynı nedenden dolayı 1945’in mart ayında Krakivski Visti’nin Viyana bürosunu kapattı. Wehrmacht çekilirken Çomyak hep yanlarındaydı ve sonuncu durağı Bad Wörishofen oldu. Burası, Bavyeralı zenginlerin ve günübirlik yerli turistlerin bulunduğu bir kaplıca beldesiydi.
Aslında Freeland’in ailesi ABD askeri istihbaratına ait bir kaplıca otelinde yaşadı, annesi Halyna da bir Amerikan askeri hastanesinde doğdu.
Çomyak’ın Gassner ve Wehrmacht’a yaptığı hizmetleri sunarak ABD askeri istihbaratına ne zaman başvurduğu — henüz — bilinmemekte. Ancak Amerikalıların ondan istediği şeyin gazetecilik olmadığı kesin. Karşılığında Amerikalılar, Çomyak ve ailesine yaşayacak lüks bir barınma yeri sağladı ve ceplerine para koydu. Çomyak, 1948’in ekim ayında Kanada’ya göç etti; zaten kız kardeşi buradaydı.
Freeland, hayatını dedesinin isteyeceği şekilde sürdürüyor, mezarında rahat uyuyordur. Financial Times günlerinde de Nürnberg mahkemelerinde yargılanarak hüküm giyen Nazi işbirlikçisi Bandera’dan “kahraman” olarak bahsediyordu:
“11. yüzyıl Rus prensi Bilge Yaroslav, Nazilere ve Sovyetlere karşı gerilla savaşına öncülük eden ve Rusya’nın talimatı üzerine zehirlenen batı Ukraynalı partizan lideri Stepan Bandera’yı son dakikada geride bırakarak kazanan seçildi. Bandera’nın Sovyetler tarafından bir hain olarak tasvir edilişi hâlâ geçerliliğini korumakta”.