Jonathan Cook yazdı: İsrail'in resmi etnik temizlik programı
"Bizim projeye verdiğimiz 'yerleşimci' sıfatı yanlış bir nitelendirme. Bu esasında İsrail'in etnik temizlik programı"
Çevirmenin notu: Son saatlerde, yıllardır abluka altında bulunan Gazze Şeridi’ndeki Mamedani Hastanesini hedef alan saldırısında yüzlerce Filistinli hayatını kaybetti. Emektar gazeteci Jonathan Cook, geçen haftadan bu yana Hamas’ın eylemleri üzerinden İsrail taraftarlığı örgütleyen medya maymunlarına cevap veriyor.
Medyanın İsrail ve Gazze hakkında söylemeyi unuttuğu şeyler
15 Ekim 2023
Gazze’de yaşananlarla alakalı eksik olan bağlam, İsrail’in Siyonist hareket olarak bilindiği, devletleşmesinden bile önce Filistin halkını etnik olarak anayurtlarından temizlemek için gece gündüz çalıştığıdır.
İsrail Filistinlileri yalnızca bir Batı sömürge projesi olarak kurulduğu 1948’de ve 1967’de yine bölgesel bir savaşın örtüsü altında temizlememiş, aynı zamanda bu tarihler arasında ve sonrasında her gün Filistinlileri etnik olarak temizlemeye çalışmıştı. Amaç onları tarihsel topraklarından uzaklaştırmak ve ya İsrail’in yeni, genişlemiş sınırlarının ötesine sürmek ya da bu sınırların içinde —sınırların dışına sürülene kadar bir bekleme önlemi olarak— küçük gettolarda toplamaktı.
Bizim projeye verdiğimiz “yerleşimci” sıfatı yanlış bir nitelendirme. Bu esasında İsrail’in etnik temizlik programı. İsrail’in İbranicede bunun için özel bir kelimesi bile var: “Yahudileştirme” ya da toprağı Yahudi yapma. Bu resmi devlet politikası.
Gazze, İsrail’in etnik temizlik programıyla oluşturulan Filistin bölgelerinin en büyüğü ve en kalabalık olanıydı. Sakinlerin dışarıya taşmasını engellemek için İsrail, 1990’ların başında onları hapsetmek üzere bir çit bariyer inşa etti. Daha sonra hapishanenin içinden polislik yapmak çok zorlaşınca 2005 yılında dış çevre bariyerine geri çekildi.
Yeni teknoloji, İsrail’in 2007’de Gazze’yi karadan, denizden ve havadan uzaktan ablukaya almasına ve gıda ile ilaç ve inşaat için çimento gibi hayati maddelerin girişini sınırlamasına olanak sağladı. Otomatik silahlı kuleler çitlere yaklaşan herkesi vurdu. Donanma denizde devriye gezerek kıyıdan bir ya da iki kilometreden fazla uzaklaşan tekneleri durdurdu. Ve insansız hava araçları bölgeyi gökyüzünden 24 saat boyunca izledi.
Gazze halkı, uluslararası öfkeye yol açacak şekilde çitlerin üzerinden birkaç roket fırlatmaları dışında, tecrit edildi ve büyük ölçüde unutuldu. Çok fazla roket attıklarında İsrail acımasızca bombaladı ve zaman zaman kara harekâtı başlattı. Roket tehdidi, Demir Kubbe adı verilen ve ABD tarafından finanse edilen bir roket önleme sistemi tarafından giderek daha fazla etkisiz hale getirildi.
Filistinliler hapishanelerinden kaçmanın yollarını bulmak için daha yaratıcı olmaya çalıştılar. Tüneller inşa ettiler. Fakat İsrail çitlere yakın olanları tespit etmenin yollarını buldu ve onları yok etti.
Filistinliler [2018’de] çitlerde kitlesel protestolar yaparak dikkat çekmeye çalıştı. İsrailli keskin nişancılara onları bacaklarından vurma emri verildi ve binlerce kişi sakat kaldı [Sınırda 50 Filistinli soğukkanlılıkla öldürülmüştü].
“Caydırıcılık” işe yaramış gibi görünüyordu. İsrail bir kez daha arkasına yaslanıp Filistinlilerin Gazze’de çürümesini sağlayabilirdi. “Sükûnet” yeniden tesis edilmişti.
Ta ki geçtiğimiz hafta sonu Hamas’ın kısa bir süre için patlak verip ortalığı kasıp kavurmasına ve hem sivilleri hem de askerleri öldürmesine kadar.
Dolayısıyla İsrail’in artık yeni bir politikaya ihtiyacı var. Görünüşe göre etnik temizlik programı Gazze’ye yeniden uygulanıyor. Enklavın kuzeyindeki nüfusun yarısı, onlarla baş edebilecek kaynakların olmadığı güneye sürülüyor. Olsa bile İsrail Gazze’deki herkesin gıda, su ve elektriğini kesmiş durumda.
Bölge hızla bir düdüklü tencereye dönüşüyor. Bu baskı, Filistinlilerin “insani” gerekçelerle Sina’ya girmesine izin vermesi için Mısır üzerinde kurulmak isteniyor.
Basın size ne söylerse söylesin, “çatışma” —yani İsrail’in etnik temizlik programı— Hamas sahneye çıkmadan çok önce başlamıştı. Aslında Hamas, İsrail’in vahşi sömürgeleştirme projesine öngörülebilir bir yanıt olarak çok geç ortaya çıkmıştı.
Ve bir hafta önce herhangi bir dönüm noktasına ulaşılmadı. Tüm bunlar 100 yıldan uzun bir süredir ağır çekimde gerçekleşiyor.
Yalan haberlere aldırmayın. İsrail kendini savunmuyor. Filistinlileri etnik olarak temizlemeye devam etme hakkını kullanıyor.