Gürcü tuzağı
Rusya’nın askeri harekatının başlamasından bu yana Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in NATO’ya yaptığı askeri yardım çağrılarının hiçbiri karşılık bulmadı.
NATO, Rusya ile çatışma durumunda Ukrayna’ya askeri destek sağlamayacağını uzun zamandır açık açık söylüyordu. Daha 10 gün kadar önce Polonya’yı da yanına alıp Ukrayna’yla üçlü ittifak kurduğunu duyuran Birleşik Krallık bile Zelenskiy’in talebine yanıt vermedi.
Ukrayna’nın uçuşa yasak bölge talebini reddeden bizzat Birleşik Krallık Savunma Bakanı Ben Wallace oldu.
Rusya Devlet Başkanı Putin’in Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinin bağımsızlığını tanımasından sonra Kiev’in Donbass’a yönelik saldırıları kesmeyip daha da şiddetlendirmesi, belki de Rus ordusunun harekatından daha beklenmedik bir şeydi.
Zelenskiy, dönemin Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin 2008’de düştüğü tuzağa düştü. ABD’den destek geleceğini umarak Kafkasya’da savaş başlatan Saakaşvili, Washington’un böyle bir niyeti olmadığını gördüğünde Rus ordusuyla baş başa kalmıştı. Görünüşe göre Zelenskiy de NATO desteğini hesaba katarak aynı hataya düştü.
Ukrayna, ABD ve NATO’nun Rusya’ya karşı yıldan yıla ustalıkla ördüğü bir ileri karakol. Ve 8 yıldır devam eden vekalet savaşının bu aşamaya gelmesinden gayet mutlular. Zira Rusya’ya karşı zarar almadan daha fazla yaptırım uygulamak için iyi bir bahaneye kavuştular.
Savaşın Rusya’ya epey pahalıya mal olduğu inkar edilemez. Ve mevcut durum, Batı’nın uzun zamandır yolunu gözlediği şeydi. Burada Zelenskiy’e de kullanışlı aptal rolü düştü.
Askeri yardım taleplerine yanıt gelmemesiyle birlikte Zelenskiy, şimdi Rusya’ya Ukrayna’nın tarafsız devlet statüsü de dahil olmak üzere müzakereler teklif ediyor. Zelenskiy’in, eğer sağ kalmayı başarırsa, bunu uygulayıp uygulayamayacağı şüpheli, çünkü NATO ve AB’ye tam üyelik hedefi Pyotr Poroşenko döneminde anayasa maddesi haline geldi.
Zelenskiy’in çok sayıda milliyetçi vekilin olduğu Yüksek Rada’da bu türden bir anayasa değişikliği için çoğunluktan destek alması çok uzak ihtimal.
Fakat Rusya, Zelenskiy’e cevaben Minsk’e müzakere heyeti göndermeye hazır olduğunu bildirdi. Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko da Ukraynalı müzakere heyetine güvence verdi. Rusya’nın, müzakerelerin başlayabilmesi için aradığı tek koşul Ukrayna ordusunun silah bırakması.
Diğer yandan Zelenskiy, henüz bu talebe yanıt vermedi ya da verip vermeyeceği de meçhul. Hadi diyelim bu koşulu kabul etti, Maydan’dan sonra fazlaca güçlenen, savaş alanlarındaki esas kuvvetler haline gelen ve tepeden tırnağa silahlanmış olan neo-Nazilerin Zelenskiy’i bu teslimiyet karşısında affetmesi de hiç mümkün değil.
Zelenskiy, durumun farkında olacak ki — Financial Times ve Axios’un kaynaklarına göre — dün, AB liderleriyle yaptığı görüntülü görüşmede “Bu beni son görüşünüz olabilir” dedi.
Bu, bir ülkenin, daha doğrusu yönetimin, iktidarı elinde tutmak için kendi nüfusunun belli kesimlerinin radikalleşmesine bel bağlaması durumunda neleri kaybedebileceğinin iyi bir örneği. Zelenskiy, Maydan’dan sonraki diğer tüm idareciler gibi, bir tür rehin.
Bu siyasetin her daim çıkmaza yol açacağı bellidir; bir nüfusu fazlaca duygu yüklü propaganda ve düşman imajı yaratarak radikalleştirmek kolaydır ama işin sonu hep kötüdür. Canavarın nihayetinde Victor Frankenstein’ın yakasına yapışması gibi, Maydan’dan sonra her istediği verilen Azak, Praviy Sektor veya C14 gruplarının da Zelenskiy’in yakasına yapışmasını beklemek abes olmaz. 2019 seçimlerinden önce Azak Taburu, o zamana kadar ayaklarına dünyaları seren ama seçim yaklaştığında sokak çetelerinin hamisi İçişleri Bakanı Arsen Avakov’u görevden alacağı sinyalini veren Poroşenko’nun mitinglerini sabote etmeye başlamıştı ve bunlar öyle yuhalamakla sınırlı olmayan, çok daha büyük hadiselerdi. Elde böyle bir emsal de var. [Konunun detaylarına şuradan erişebilirsiniz.]
Moskova’nın Minsk’te müzakerelere hazır olduğunu açıklamasının ardından, Kiev’den Varşova’da görüşme yapılması gerektiği yanıtı geldi. Kremlin, bu yanıttan sonra Ukrayna tarafına ulaşılamadığını ve artık müzakereler konusunda temasa geçmeyi reddetiklerini duyurdu.
Aynı zamanda, kimin emriyle hareket ettikleri her zaman net olamayabilen neo-Nazilerin, yerleşim yerlerine uçaksavar füzeler götürdüğüne dair videolar düşüyor. Suriye’de silahlı grupların yaptığı da buydu.
Rus ordusu, Ukrayna ordusunun çok az direniş gösterdiğini ve çok sayıda askerin teslim olduğunu söylüyor ve direniş gösteren sadece neo-Nazi gruplar.
Ve şahit olunan vaziyet, Ukrayna’nın Maydan darbesiyle kendi ayağına sıktığı yönündeki yorumun doğruluğunu ispat etmekte.