Çadır mahkemesi, işkence ve takas: Medvedçuk'un akıbeti ne olacak?
12 Nisan’da Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, istihbarat teşkilatı SBU’nun yakaladığı “büyük balığı” takdim etti. SBU, o gün akşam saatlerinde medyaya, 2019 seçimlerinde ülkenin ana muhalefet partisi olan Yaşam İçin Muhalefet Platformu’nun kurucusu ve Siyasi Konsey Başkanı Viktor Medvedçuk’un ordu üniformasıyla fotoğraflarını servis etti.
Zelenskiy, birkaç saat sonra Kremlin’e Medvedçuk’u Mariupol’de Rus ordusuna esir düşen askerlerle takas etmeyi teklif etti. Yayımladığı video mesajda Zelenskiy, Medvedçuk’u “Putin’in oğlu” olarak nitelendirdi.
Eski Ukrayna Devlet Başkanı Leonid Kuçma’nın kıdemli yardımcılarından biri olan Medvedçuk’un Putin ile dostluğu 20 yıla dayanıyor, aynı zamanda çocuklarından birinin de vaftiz babası. Fakat bu özel duruma rağmen Kiev’in teklifi Moskova’dan karşılık bulmadı.
Derdest edildiğinden beri Medvedçuk’un akıbeti konusunda Kiev’de fikir birliği yok. Ukrayna İçişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, gözaltının hemen sonrasında şu açıklamayı yaptı:
“En azından belli açıklamalar yapmasını sağlayın. [...] Olabildiğince çabuk bir şekilde yargılayın, gereken hapis cezasını verin, dövün ve sonra takas edin”.
Niyetlerini daha net bir biçimde açıklayamazlardı; Ukrayna makamları, ülkenin seçilmiş ana muhalefet liderinin çadır mahkemesinde yargılanması ve istenen açıklamayı yapması için işkenceye tabi tutulması gerektiğini söylüyor.
Burası, Brüksel’deki kalantorların mümkün olan en kısa sürede Avrupa Birliği’ne tam üye yapmak istedikleri ülke.
Medvedçuk kim?
Medvedçuk, Ukrayna siyasetinin emektar şahsiyetleri arasında. Maydan’dan evvel Rusya ile Ukrayna arasında ticari/ekonomik bağların gelişmesinde emeği büyüktü.
Medvedçuk’un sözünün geçtiği dönemde Rusya, Ukrayna’nın en önemli ticaret ortağı oldu. Ancak Maydan’dan sonra kurulan hükümetler, tüm bu ilişkileri kopardı. Sonuç olarak dış ticaretinin yarısı kesilen ülkenin ekonomisi yarı yarıya çöktü. Devamında ise Ukrayna, tamamen IMF’in “yardımlarına” bağımlı hale geldi. Birkaç yıl önce Ukraynalı oligark İgor Kolomoyskiy, IMF’in talep ettiği mevzuat değişikliklerine karşı siyasi gücünü kullanmaya başladığı sıralarda epey sopa yedi. Bu konuya başka bir yazıda girmeyi düşünüyorum. IMF’in Amerikan dış siyasetinin başat enstrümanlarından biri olduğunu söylemeye herhalde gerek yok.
Medvedçuk, Maydan darbesini takiben “Yaşam için Muhalefet Platformu” partisinin lideri oldu. Son seçimlerde parti, ülkede en çok oy alan ikinci parti, yani en güçlü muhalefet oldu. Şunu da anımsatmak elzem; Medvedçuk, halihazırda ana muhalefet lideri değil, son anketlere göre partisi, Zelenskiy dönemindeki orantısız yoksullaşmayla birlikte en güçlü parti olarak sıyrıldı.
Medvedçuk’un yükselişi ve Zelenskiy’in bir sonraki seçimleri kaybetme ihtimali, bir yıl önce Medvedçuk’un ağır baskı altına girmesine neden oldu. Suç işlediğinin ispat edilememesi nedeniyle Zelenskiy, Medvedçuk’u mahkeme kararı olmadan yaptırımlara tabi tuttu, mal varlığını dondurdu ve 112 TV başta olmak üzere televizyon kanallarını kapattı. Ardından Medvedçuk hakkında “vatana ihanetten” dava açıldı ve ev hapsi cezası verildi.
Takas
Zelenskiy’in teklifi, Medvedçuk’un Mariupol’de Rus kuvvetlerinin eline düşen savaş esirleriyle takas etme yönünde. Fakat Medvedçuk ile takas edilecekler de Ukrayna ordusu askerleri değil, neo-Nazi Azak Taburu milisleri. Uzun zaman önce Mariupol’ü üs haline getirmişlerdi ve şu anda Azovstal sanayi tesisinde ablukaya alındılar. Azovstal ise, Sovyet döneminden kalma en büyük nükleer sığınağın olduğu konum, bu yüzden çatışmaların uzun erimli olması beklenebilir.
Bazı Rus mecralar Mariupol’de, kenti Rus kuvvvetlerince kuşatılmadan evvel terk edemeyen üst düzey NATO subayları olduğu şeklinde spekülasyonlar üretiyor. Eğer bu doğruysa, subayların Cenevre Sözleşmesi’ne tabi olmamaları nedeniyle akıbetlerinin kötü olacağı muhakkak. Geldikleri ülkelerin yaşayacağı rezillik ise apayrı bir konu.
Cenevre Sözleşmesi, sadece savaşan tarafların düzenli ordusunu bağlar. NATO ülkeleri savaşa taraf olmadıkları için Ukrayna silahlı kuvvetleriyle ortak hareket eden asker ve subaylar sözleşme kapsamında koruma alamaz, savaş esiri sınıfına girmez ve Rus ceza hukuku kapsamında yargılanır. Bu askerlerin, Azak Taburu’nun işlediği suçlarda parmağı olduğunun kanıtlanması ise müebbet hapis cezası almaları anlamına gelebilir.
Bu yüzden Kiev yönetiminin Medvedçuk’u şapkadan çıkarması tesadüf değil. Amaçlarının esir takasıyla birlikte NATO subaylarını Mariupol’den sessiz sedasız çıkarmak olduğuna şüphe yok.
Mariupol’deki NATO subaylarının Ulusal Muhafızlar bünyesindeki Azak Taburu’na eğitim verdiği ise öteden beri bilinen bir gerçek.
Medvedçuk konusunda Moskova’dan gelen sinyaller net değil. Üstte sözünü ettiğim durum, Kremlin’in temkinli tavrını açıklıyor.