Biden ve Ukrayna: Maydan darbesi, Burisma yolsuzluğu ve kovulan savcı
Ukrayna’da 2014 yılında protestolar sonucu Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç devrildi. Protestoların esas motivasyonu, “yolsuzlukla mücadele” olarak öne çıksa da Maydan’ın organizatörlerinin sokağa çıkanların taleplerinden farklı gayeleri vardı.
Sürecin en bilindik siması ise Pyotr Poroşenko’ydu. Darbeyi takiben 2014’ün mayıs ayında yapılan seçimde devlet başkanı oldu.
Burisma yolsuzluğu ve yargıya müdahale
Yanukoviç döneminde, Ukrayna’nın en büyük doğalgaz şirketlerinden biri olan Burisma’nın sahibi olan, Mykola Zloçevskiy adında bir Çevre Bakanı vardı. Bakanlığı sırasında en karlı üretim ruhsatlarını kendi şirketine vermişti.
Burisma hakkında halihazırda yolsuzluk, kara para aklama ve benzeri suçlamalarla uluslararası düzeyde soruşturmalar yürütülüyordu. 2014'ün mayıs ayının başında Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden, Burisma’nın yönetim kuruluna girdi. Yakın bir tarihte de kokain kullandığı için donanmadan atılmıştı. Daha önce bu sektörde herhangi bir tecrübesi olmayan Biden Jr.’ın burada aldığı maaş aylık 50 bin dolardı.
Biden Jr.’ın dışında eski Polonya Devlet Başkanı Aleksander Kwaśniewski ve dönemin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin 2004 seçimlerindeki kampanya yöneticisi Devon Archer, yine 2014 yılında Burisma’nın yönetim kuruluna atandı. Bununla beraber Biden Jr., John Kerry’nin üvey oğlu Christopher Heinz ile merkezi New York’ta bulunan Rosemont Seneca şirketinin kurucu ortağıydı.
2015'in sonbahar aylarına gelindiğinde, o dönem Batı’da bile adından övgüyle söz edilen Ukrayna Başsavcısı Viktor Şokin, Burisma üzerinde tahkikat başlattı. Ukraynalı bağımsız milletvekili Andrey Derkaç’ın açıkladığı telefon kayıtlarına göre 3 Aralık 2015'te Kerry, Devlet Başkanı Poroşenko ile gerçekleştirdiği görüşmede, Burisma soruşturmasına ilişkin endişelerini dile getirdi ve Poroşenko da Şokin’in soruşturma yürütmesine izin verilmediğini, zira dosyadan yeni kurulan Yolsuzlukla Mücadele Bürosu’nun (NABU) sorumlu olduğunu söyledi.
Poroşenko, Şokin’i Burisma aleyhindeki soruşturmadan çekmişti. Devamında Biden Jr. ve diğerlerinin dolgun maaşlı pozisyonlara Burisma’yı soruşturmadan koruma karşılığında yerleştikleri şüphesi dillendirilmeye başladı.
Biden, 2018'de Dış İlişkiler Konseyi (CFR) think-tank kuruluşunun düzenlediği paneldeşunları söyleyecekti:
“[…] Poroşenko ve [eski Başbakan Arseniy] Yatsenyuk’tan başsavcıya karşı harekete geçeceklerine dair teminatlar aldım ve yerine getirmediler. Basın toplantısına gittiğimizde onlara dedim ki; size milyar doları [kredi] veremem. ‘Senin yetkin yok, başkan değilsin’ dediler. ‘Başkan söz verdi, arayın onu, yaklaşık 6 saate ayrılacağım, o zamana kadar başsavcı kovulmazsa parayı alamazsınız’ dedim. O… çocuğu kovuldu ve yerine güvenilir birini getirdiler.”
Batı medyasında, 2015'in sonbahar aylarından itibaren— tesadüf bu, Burisma soruşturmasını başlattığı sıralarda — Şokin’i yolsuzlukla suçlayan cüretkar başlıklaratılmaya başladı.
Eski vekil Aleksanr Onişçenko’ya göre ise Poroşenko, parlamentonun Şokin'in görevden alınmasını onaylaması için 2 milyon dolar tutarında rüşvet ödedi.
Biden, savcının görevden alınmasından sonra daha fazla taleple gelmeye başladı; yeni başsavcının sorun çıkarmayacağından emin olmak istiyordu.
Hukuk diploması olmayan başsavcı
18 Mart 2016’da Biden ile Poroşenko arasında gerçekleşen telefon görüşmesi şöyle:
“Biden: Yeni bir hükümet ve yeni bir başsavcı olursa, 1 milyar dolarlık kredi anlaşmasını kamuoyu huzurunda imzalamaya hazır olacağım. Yeni bir başsavcı istediğinizi düşünüyorum.
Poroşenko: Bu son derece güçlü bir motivasyon oldu. Muhtemel adaylardan biri, partimin lideri olan Lutsenko. Tanınmış bir isim. Siyasi bir figür istemiyorsanız, onu çeker ve başka bir teklifte bulunurum; henüz ona teklif sunacağımı kimse bilmiyor.”
Bahsi geçen isim, Biden’ın “güvenilir biri” diye söz ettiği, hukuk diploması bile olmayanYuriy Lutsenko. Lutsenko, elektrik mühendisliği mezunu ve siyasi kariyerine başlamadan önce mühendislik yapıyordu. Bu yüzden başsavcı olarak atanması da kanuna aykırıydı.
2010 yılında Lutsenko, İçişleri Bakanı olarak görev yaptığı sırada zimmete para geçirme ve görevi kötüye kullanma suçlarından 4 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Bakanlığı sırasında kendi şoförünü istihbarat subayı yapmış ve illegal bahis işlerinde yer almıştı.
13 Mayıs 2016'da yapılan görüşmede ise şunlar konuşuldu:
“Biden: Yeni başsavcı için tebrikler. Bunun zor olduğunu, yapılması gereken çok şey olduğunu ve IMF için birçok kanunun değiştirileceğini biliyorum, ancak yeni başsavcıyı tebrik ederim. Şimdi Şokin’in bıraktığı hasarı hızlı bir şekilde onarması önemli. Ben sözünü tutan bir adamım ve şimdi yeni başsavcı geldiğine göre kredi anlaşmasını imzalamaya hazırım.
Poroşenko: Öncelikle, destek sözleriniz için çok teşekkür ederim, gerçekten zor bir işti. […] Başsavcıyı atamakla kalmadık, kanunu da bir gün içinde değiştirdik.”
Görüşmede Poroşenko, ayrıca Biden’a güvendiği birini müfettiş olarak göndermesini teklif etti. Sonrasında görev için eski ABD Adalet Bakan Yardımcısı Bogdan Vitvitskiy gönderildi.
Burisma soruşturması daha sonra NABU’ya devredilerek kısmen askıya alındı. Bu yöntem sonrasında kullanılmaya devam etti; pisliği örtbas edilecek birileri oldukça soruşturma dosyaları derhal NABU’ya devredildi.
Biden, 2016’da Ukrayna’yı tamamen ele geçirmişti. Devlete ait petrol, doğalgaz ve silah şirketleri ve ayrıca yargı; ülkenin en önemli kurumları emrine amadeydi.
Ekim 2020’de Derkaç, basının karşısına çıkarak Burisma'nın milyonlarca doları nasıl akladığını ve ardından bunları Rosemont Seneca’nın hesabına nasıl aktardığını gösteren banka hesap hareketlerini ifşa etti:
“Ukraynalı müfettişlere ve kayıtlara göre, Joe Biden 900 bin dolardan fazla aldı. Oğlu Hunter ve ortakları, danışmanlık çalışmaları için Burisma’dan 16 buçuk milyon dolardan fazla para aldı. [...] Banka hesap özetine göre Burisma, Mayıs 2014'ten Ekim 2015'e kadar Rosemont’a toplam 4 milyon 871 bin dolar, Rosemont ise Biden’ın hesaplarına 871 bin dolar aktardı. Ve bunun sadece bir buçuk yıl içinde olduğunu vurguluyorum. Biden, 4 yılda ne kadar para aldı?”
Bu konular 2020 başkanlık seçimlerinde “Rus dezenformasyonu” olarak nitelendirilerek inkar edildi. Intercept yazarı Glenn Greenwald, konu hakkındaki yazısının editör masasından dönmesi üzerine istifa etti. Facebook ve Twitter, Derkaç’ın materyallerini haberleştiren New York Post gazetesine sansür uyguladı.
Demokratların Rusya soruşturması ne kadar yalanlar üzerine kuruluysa, Biden’ın Ukrayna’daki yolsuzlukları da o kadar geçerli kanıtlara dayanıyor.
24.06.2021’de Yakın Doğu Haber’de yayımlandı.