Batı'nın Belarus ambargosunun gıda kriziyle ne ilgisi var?
Avrupa Birliği (AB), ABD, Kanada ve Birleşik Krallık, 3 Aralık’ta Belarus’un birincil gelir kaynağı olan gübre üreticisi Belaruskali şirketine yaptırım uygulayarak şirketin ülkelerindeki tüm faaliyetlerini askıya aldı.
Belarus, bitki gübrelemesinde kullanılan potasyum tuzlarının en büyük üreticilerinden ve ihracatçılarından biri.
Batı, Belarus menşeili potasyum tuzlarının ithalatını yasaklayıp ihtiyaçlarını dünya pazarındaki diğer tedarikçilerden karşılamayı niyet ediyor.
Burada en kritik halkayı AB ülkeleri oluşturuyor; Brüksel’in Belarus potasyum tuzlarının AB üzerinden geçişini de yasaklaması nedeniyle dünyanın diğer bölgeleri kaçınılmaz olarak gübre sıkıntısı çekecek.
Bununla beraber dün Litvanya parlamentosu Seimas’ta da konuyla alakalı bir yasa tasarısı sunulmuştu.
Kovid salgınıyla alakalı olarak dünya çapında gıda kıtlığı mevcut, dünya pazarındaki gıda fiyatlarının uzun bir süredir depar attığını söylemeye gerek bile yok.
Belarus’taki üretim, küresel potasyumlu gübre pazarının yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor.
Bu, telafi edilemeyecek kadar büyük bir oran; bu da kaçınılmaz olarak dünya çapında bir kıtlığa ve gübre fiyatlarında ve bunun neticesinde gıda fiyatlarında artışa yol açacak.
Bunun yeni seneden sonra ıstırabını çekmeye başlayacak ülkeler arasında, halihazırda açlıkla boğuşan ya da tehdit altında olan, başta Afrika olmak üzere, yoksul ülkeler var.
Geçen seneden beri Minsk’i hedef alan neoliberal müdahalenin geldiği nokta bu, müdahalenin ve ambargonun başarısı, açlıktan kaburga kemikleri çıkmış cesetler üzerinde yükselecek.
Rus Smotrium kanalında, bu yılın haziran ayında, yaptırımların gündeme geldiği sırada çıkan bir haberden kesit:
“Uluslararası Gübre Sanayicileri Birliği [IFA], dünya pazarındaki potasyum tuzu kıtlığının 2050 yılına kadar devam edeceğini öngörüyor.
‘Bütün gübre üreticileri bu yıl tam kapasite çalışıyor, ancak mevcut arz küresel potasyum tuzu talebini karşılayamıyor. Bunun, bazı bölgelerde 6 aydan kısa bir sürede neredeyse 2 katına çıkan fiyatlarla sirayet ettiğini görebiliyoruz.’
Uzmanlar, ‘Ülkelerin büyük çoğunluğunun kendi potasyum rezervlerine sahip olmaması ve potasyum arzı darboğazları, dünyanın en hassas bölgelerinde potasyum tuzu kullanımının azalmasına ve hatta kesilmesine yol açacaktır’ diyor.
Düzenli gübre arzı ile küresel gıda güvenliği arasındaki ilişki açık.”