Azerbaycan'ı tedirgin eden Rus para babası
Çevirmenin notu: 2020’nin son aylarında yaşanan şiddetli muharebede yeniden Azerbaycan’ın kontrolüne giren ve Rus barış güçlerinin intikaliyle statüko sağlanan Dağlık Karabağ bölgesinde gerilim son aylarda tekrar yükseldi. Bununla beraber, Karabağ’da bulunan ve tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Ermeni yönetimine, yakın zaman önce Rusya vatandaşlığından kendi isteğiyle çıkan Ruben Vardanyan, başbakan olarak atandı. Bazı Azeri gazeteci ve uzmanlar, Vardanyan’ın vatandaşlıktan çıkarak bölgeye gelişinin, Moskova’nın Karabağ’ı ilhak etme planıyla ilgili olduğunu öne sürüyor. Vardanyan, Rusya’nın en zengin oligarkları arasındaydı. Rus askeri istihbarat teşkilatı GRU’nun eski personellerinden Yevgeniy Krutikov, Vardanyan’ın Karabağ’a gelişini ve Bakü’nün kaygılarını değerlendiriyor.
Eski Rus milyarder Azerbaycan’ı tedirgin ediyor
Yevgeniy Krutikov — Vzglyad.ru
24 Aralık 2022
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Dağlık Karabağ hükümetinin Rus milyarder Ruben Vardanyan tarafından yönetilmesinden duyduğu memnuniyetsizliği açıkça dile getirdi. Fakat aslında bu milyarder artık Rusya vatandaşı değil. Vardanyan’ı Rusya vatandaşlığından vazgeçiren ne ve Bakü bu konuda neden bu kadar diken üstünde?
Yakın geçmişte Rusya vatandaşlığından vazgeçen önemli bir Rus iş adamı olan Dağlık Karabağ Devlet Bakanı [başbakan benzeri bir mevki] Ruben Vardanyan, Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’nın Karabağ topraklarını terk etme talebine yanıt verdi. Vardanyan, radyo kanallarından birine verdiği röportjada “Burası benim evim” yanıtını verdi. Vardanyan, Bakü’nün kendisini neden Karabağ’dan ayrılmaya zorladığını anlamadığını belirtti.
Tüm tarafların çatışmadan kaçınmasını için tek fırsat olduğunu söyleyen milyarder, “Burada bir evim var ve buradan neden ayrılmam gerektiğini hakikaten anlamış değilim. Karabağ ve Azerbaycan Cumhuriyeti halklarının birlikte yaşaması için her şeyi yaptım ama olmadı” ifadelerini kullandı.
Bir gün evvel, 23 Aralık’ta Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmeden sonra Azerbaycanlı mevkidaşı Ceyhun Bayramov, protokol basın toplantısında Vardanyan’ı Karabağ’da alenen “yabancı bir unsur” olarak nitelendirdi ve faaliyetlerinin “suç ve cüretkarlık” olduğunu dile getirdi. TASS’ın aktardığına göre bakan, “Ve bu şahıs bölgeyi ne kadar çabuk terk ederse, herkes için o kadar iyi olacak, bundan her şeyden önce yerli halk muzdarip” dedi. Ceyhun Bayramov’a göre Ruben Vardanyan, “yerli halkın yeniden bütünleşmesine engel oluyor”. Bayramov, “Açığa çıkmadan evvel halihazırda bu yönde olumlu temaslar vardı, olumlu projeler vardı ve bugün söz konusu faktörün oldukça zararlı ve istikrarsızlaştırıcı olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.
Sergey Lavrov da buna “Sayın Vardanyan’ın Rusya Federasyonu ile herhangi bir alakası yok ve Rus makamlarının da onunla. Talebi üzerine yakın zaman önce bir devlet başkanlığı kararnamesi imzalandı ve artık Rusya vatandaşı değil. Ve Karabağ’a gitme ve siyasete atılma kararıyla ilgili herhangi bir meselemiz olmadı ve olmayacak” yanıtını verdi.
Vardanyan, birkaç hafta önce Rus vatandaşlığından vazgeçmek üzere bir dilekçe vermişti, ancak Devlet Başkanı Putin bunu perşembe günü, yani Ceyhun Bayramov’un Moskova ziyaretinden ve yukarıda açıklanan diplomatik çekişmeden tam da bir gün önce imzalamıştı.
2021 yılında Rusya’nın en zenginleri listesinde üçüncü sırada yer alan Ruben Vardanyan, birkaç ay önce Karabağ’a gitti ve orada yeni bir siyasi harekete liderlik etmeye başladı. Ancak kısa süre sonra, tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin (DKC) lideri Arayik Harutyunyan, Vardanyan’a hükümetin başına geçmesini teklif etti.
Bu pozisyona kağıt üstünde “devlet bakanı” deniyor ve Ruben Vardanyan’ın DKC hükümetinin başı olarak yetkileri dışişleri bakanı, sağlık bakanı, adalet bakanı, tarım bakanı, eğitim, bilim kültür ve spor bakanı, sosyal kalkınma ve göç bakanı, yerel yönetim ve altyapı bakanı, şehircilik bakanı ile ekonomi ve maliye bakanlıklarının koordinasyonunu içeriyor.
Ayrıca Vardanyan’ın görevleri arasında gümrük teşkilatı, kadastro ve devlet malları yönetimi komitesi, maddi hasar komitesi, devlet gelir komitesi, devlet teftiş yönetim komitesi ve su komitesi başkanlarının faaliyetlerinin izlenmesi yer alıyor. Başka bir deyişle bu, hükümetin savunma bakanlığı ile diğer güvenlik ve kolluk kuvvetleri dışında pratikteki tüm faaliyetleri.
“Ermenilerin yaşananlara kayıtsız kaldığını, [Karabağlıların] kendilerini terk edilmiş hissettiklerini” söyleyen Vardanyan, “Dünyanın dört bir yanından Ermenileri Karabağ’a yardım için dönmeye” çağırdı. Ruben Vardanyan’ın eğitim ve yardım alanındaki faaliyetleriyle sahiden de dünya çapında tanındığını söylemem gerek. Sadece çok sayıda girişimci ve bankacıyı değil, Hollywood yıldızları ve üst düzey bilim insanlarını da yakından tanıyor. Vardanyan’ın şatafatlı lüksü prensip olarak reddetmesi, geleneksel değerlere bağlılığı ve Dilijan okulundan Skolkovo eğitim merkezine uzanan bir yetiştirme ve eğitim dikeyi yaratması nedeniyle “namünasip oligark” olarak görülüyor.
Erivan’da profesör bir ailede doğdu, Moskova Devlet Üniversitesi’nde eğitim aldı, fakat anneannelerinden birinin Karabağ [şimdi bu bölge Azerbaycan ordusunun kontrolü altında] Hadrutlu olduğunu vurguluyor. Babasına göre, ailesi Batı Ermenistan’dan geliyor ve neredeyse tüm fertleri 1915’teki Ermeni soykırımı sırasında öldü. Sadece stres nedeniyle soyadını hatırlayamayan büyükbabası, bir Amerikan sığınağında saklanarak [Protestan misyoner okullarının diplomatik dokunulmazlığı vardı, Türk birlikleri içeri giremezdi ve Ermenileri, özellikle çocukları toplu olarak sakladılar] hayatta kaldı. Sonra, “Babanın adı ne?” sorusuna “Vartan” cevabını verdi ve “Artık Vardanyan’sın” denildi.
Ruben Vardanyan son 20 yıldır Ermenistan’da çeşitli insani yardım projeleri düzenlemeye çalışıyor, Erivan’ın çalkantılı siyasi ortamına hiç dahil olmuyor. Eşi Veronica Zonabend de aynısını yapıyor ve şu anda Dilijan Okulu’nun tüm eğitim faaliyetini denetliyor.
En büyük oğulları David, 2016’da gönüllü olarak Ermeni ordusunda hizmet vermeye gitti ve “nisan savaşına” katıldı; Veronica Zonabend’e göre bu, bir anne olarak onun için “büyük bir şoktu”. Birincisi, David Vardanyan o zamanlar Londra’da okuyordu ve pekala orada kalabilirdi. İkincisi, Moskova oblastından Yahudi bir annesi olan, tüm hayatı boyunca Moskova’da yaşayan genç bir adamı hiç kimse Ermeni vatanseverliğinden yoksun olduğu için suçlamazdı.
Ama mesele ailesi tarafından vatansever olarak yetiştirilmesiydi. Veronica Zonabend hiçbir zaman Ermenice konuşmayı öğrenmedi, fakat [kendi sözleriyle “hükmen Ermeni” kabul ediliyor. Alelade bir “kuzeyli gelin”, — geleneksel Ermeni aileleriyle ilgili, Ermeni olmayan gelinlere ilk başta şüpheyle bakıldığı ve çeşitli denemelerin yapıldığı tüm komedilerin alışıldık konusu — Ermeni vatanseverliğinin tecessümü haline geldi.
Bakü’de Ruben Vardanyan’ın Dağlık Karabağ Devlet Bakanı olarak atanması ve buna paralel olarak Rus vatandaşlığından feragat etmesine dair pek çok komplo teorisi dolanıyor. En yaygın olanı: Moskova böylelikle Dağlık Karabağ’ı ilhak etmeye veya en iyi ihtimalle doğrudan Moskova’dan talimat alan geçici [“vekil”] yönetimle geri almaya hazırlanıyor. Bu söylentiler, Rus barış güçlerine ait ilk zırhlı araçların gelmesinden hemen sonra ortaya çıkmıştı. Ruben Vardanyan’ın bu söylentileri yeniden gündeme getirmek ve yoğun bir biçimde, şu anda diplomatik sınırlamalar şeklinde olan operasyonel alana girmek açısından çok uygun bir figür olduğu görüldü.
Aynı zamanda Bakü’nün milyarder Vardanyan’ın finansal fırsatlar bulmasına karşı temkinli olması pek olası değil. Karabağ ve etrafındaki mevcut askeri-politik durumda paranın sözü geçmez. Artık ne kadar yatırım yaparsanız yapın, burada bir önemi yok. Yol kontrolü ve sınır kısıtlamaları da dahil olmak üzere başat siyasi sorunlar çözülene kadar, hiçbir paranın yardımı dokunmaz. [Bu arada Vardanyan, Eric Rothschild ile birebir tanışıyor ve Veronica Zonabend, bizzat Erivan’da Rothschild adına konserler ayarlamıştı].
Azerbaycan, Vardanyan’ın Artsakh/Karabağ’daki Ermeni nüfusunda popülaritesinin hızla artmasından kaygı duyuyor.
Bakü, makul olarak sıcak çatışmaların sona ermesiyle ve Stepanakert ve Erivan üzerindeki sonu gelmeyen baskıyla Ermenilerin siyasi arenada taviz vermeye zorlanacağına inanıyordu. En azından, otomatikman Dağlık Karabağ’da hakimiyetin kaybedilmesi ve Ermeni özerkliğinin folklor toplulukları ve kontrolde tutulan Ermenice bir veya iki gazete gibi dekoratif unsurlara indirgenmesine yol açacak ortak bir yönetimin oluşturulmasına kadar.
Ve sonra ortaya bir “Moskovalı” çıkar ve ilk adımı atar: Şuşa’da 1992’de yıkılan tarihi camiyi restore etmek için birkaç milyon dolar teklif eder. Sonra vatanseverlikten, birlikten söz eden, Erivan’da yaşanmış herhangi bir skandalla alakası olmayan, bir Ermeni olarak ideal bir geçmişe, kusursuz bir aileye ve posture sahip yeni bir yüz ortaya çıkar. Planlarına yönelik tehdidi çabucak fark eden, ancak Moskova’ya baskı yapmak gibi tuhaf bir karar alan Bakü’yü konuşmaya gerek yok, Erivan’da ondan çok az kişinin memnun olduğu aşikar. Yani bunlara gerek yok, boşuna. Vardanyan Ermenistan vatandaşlığı alalı üç gün oldu.
Bakü’nün Vardanyan’ın “suç teşkil eden ve cüretkar” faaliyetlerine yaptığı atıflara gelince, bu faaliyetler intihara bayağı meyilli.
Uzun süre boyunca Rusya’da veya diğer ülkelerde yaşayan yerli halkın romantik veya cüretkar duygularla yaptığı savaşların Sovyet sonrası bölgenin tarihinde, 1989’dan yaklaşık 1993’e kadar Transkafkasya cumhuriyetlerine geri geldiği bir dönem sahiden de vardı. Güney Osetya’nın askeri yönetimine Kuzey Osetya yerlisi Oleg Tezyev başkanlık ediyordu ve Türkiye’den göçmen-muhacirlerin torunları olan Adıgeler toplu halde Abhazya’ya geldi. Aynı şekilde Karabağ’da toplanan Ermeniler de Sibiryalı başaralı girişimcilerden Lübnanlı Taşnaklara kadar çok çeşitli.
Ancak romantik dönem uzun zaman önce sona erdi, şu anda Ermenilerin, motivasyon listesinde olmayan kendi psikolojik gerekçeleri var. Vardanyan bir röportajında Dağlık Karabağ’ın şu an yaşadığı trajedinin Ermeniler açısından psikolojik olarak Ruslar için Ukrayna’daki özel harekatta olandan bile daha zor olduğunu söylemişti.
Ve Bakü, Vardanyan figürünü, hakkındaki meseleyi dışişleri bakanları ve kamuoyu düzeyine taşıyacak kadar korkunç bir tehlike gördüyse, o halde buradaki mesele yüksek olasılıkla “Karabağ’ın Rusya tarafından ilhakına ilişkin” hezeyanlar değil, kendi durumlarından — zaptettikleri Karabağ’ı yavaş ivmeli asimilasyon yöntemleriyle ve ekonomik anlamda “havuç ve sopa” politikasıyla “sindirme” imkanlarından — şüphe etmeleri.