ABD, Vagner'e karşı savaşına Sırbistan'dan başladı
Çevirmenin notu: Daha önce Burkina Faso ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki varlığı nedeniyle Fransa’nın hedefinde olan, Batı basınında “Putin’in aşçıbaşısı” olarak anılan Yevgeniy Prigojin’in kurduğu “Blackwater”vari paralı asker şirketi Vagner, Ukrayna’nın çeşitli cephelerinde Rus kuvvetlerinin edindiği başarılarda kayda değer rol oynaması nedeniyle ABD ve müttefiklerinin menziline girdi. Bir paralı asker organizasyonunun ne kadar temiz olduğu bilinmez ama geçen sefer Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandr Vučić’in ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Derek Chollet’ten “fırça yemesine” sebep oldular. Rus askeri istihbarat teşkilatı GRU’nun eski görevlilerinden Yevgeniy Krutikov, müsteşar Chollet’in Belgrad ziyaretini ve Vagner’in ne olduğu ya da ne olmadığını anlatıyor.
ABD, “Vagner” ile mücadelesine Sırbistan’dan başladı
Yevgeniy Krutikov — Vzglyad
16 Ocak 2023
ABD Dışişleri Bakanlığı, özel güvenlik şirketi “Vagner”in faaliyetlerini “sona erdirmeye” çalıştıklarını duyurdu. İşe, “Vagner”den bir şekilde bahsedilmesinin Cumhurbaşkanı Vučić’de duygusal bir patlamaya neden olduğu Sırbistan ile başlanması planlanıyor. Bu şirket hakkındaki bahis neden aniden Balkanların “sıcak gündemi” haline geldi? Ve özel harekat bölgesine Sırp gönüllüler beklenmeli mi?
ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Derek Chollet, Sırbistan’a yaptığı ziyarette “Bu organizasyonun hem Sırbistan’da hem de dünyanın diğer ülkelerinde asker topladığını biliyoruz ve bundan kaygı duyuyoruz. Bu nedenle faaliyetlerini sona erdirmek için Belgrad hükümeti ve dünyanın geri kalanıyla birlikte çalışıyoruz” dedi.
Daha önce Amerikan Politico gazetesi, ABD’nin “Vagner”in Sırbistan ve Orta Afrika Cumhuriyeti de dahil olmak üzere çeşitli ülkelerdeki faaliyetleri hakkında veri toplamayı yoğunlaştıracağını iddia etmişti.
Chollet’nin Belgrad ziyareti önceden planlanmıştı ve Sırbistan’a yönelik, Rusya’ya yaptırım uygulaması konusunda yeni bir baskı dalgasıyla alakalandırıldı. “Vagner” konusu son anda gündeme gelmiş ve hakkında müzakere konusu edilmek üzere mutabakata varılmamıştı, bu da Cumhurbaşkanı Aleksandr Vučić’i öfkelendirdi. Zaten duygusal bir insan ama Chollet ile görüştükten sonra Sırp televizyon kanalı “Prva”ya verdiği röportajda “Vagner”le ilgili soruya verdiği tepki sıra dışıydı.
Sırbistan Cumhurbaşkanı, öfkeli biçimde “‘Vagner’le ilgilenmek benim işim mi? Kimsenin peşine düşmeyeceğim, Sırbistan’da ne onların ne de NATO’nun işi var. Ruslar Kosova’yı terk ettikleri için NATO ile işbirliği yapmaya zorlanıyoruz ve Ruslarla işbirliği yapıyoruz zira biz dostuz; Ruslar bize BM Güvenlik Konseyi’nde destek oluyorlar” diye konuştu.
Rusya’nın Sırbistan’ın Kosova’da yeni bir savaştan kaçınmasına yardım edip edemeyeceği sorusuna yanıt veren Vučić, Moskova’nın böyle bir fırsatı olmadığı için “herhangi bir şey yapmayacağını” söyleyerek Sırbistan’ın toprak bütünlüğünü desteklediği için Rusya’ya bir kez daha teşekkür etti.
Vučić’i hararetlendiren soru, aralık ayında Belgrad’da açılan “Orli” [Sırpçası “Orlovi”] dostluk ve işbirliği kültür ve bilim merkeziyle de ilgiliydi. Burası, enformasyon kaynağı “Zvi OrloVi” ile de bağlantılı ve bu merkeze, geçen yıl İbar Kolasin’e yaptığı geziler nedeniyle Kosova makamları tarafından bölgelerine girmesi yasaklanan Aleksandr Lisov başkanlık ediyor.
Lisov uzun süredir Sırbistan’da yaşıyor, “Vagner”de önemli bir rolü var, fakat Orli merkezinin paralı askerlerle resmi olarak herhangi bir ilişkisi yok. Lisov, Belgrad’daki amaç ve hedeflerini, özel harekatın başlamasından sonra Sırbistan’a giden ve şimdi orada Rusya karşıtı propaganda yürüten “Rusya’dan gelme liberallerle mücadele” olarak görüyor.
Bundan biraz evvel, ekim ayının sonunda St. Petersburg’da, Zolnaya Caddesindeki henüz yapımı tamamlanmamış çok katlı iş merkezinde, bekleneceği gibi ilgili işlemler için ofislik etmenin yanı sıra enformasyon ve propaganda faaliyetleri yürütmek üzere tasarlanmış “Vagner Merkezi” açıldı.
Sunum gibi bir şey yapıldı ve merkezi ziyaret eden ilk yabancı konuklar Sırplar; “Halk Devriyesi” [liberal yorumcular bunu radikal milliyetçi olarak görüyor] STK’sının başkanı Demyan Knezevic ve Kosova savaşı gazisi ve Yarin sınır kapısındaki barikatlar da dahil olmak üzere İbar Kolasin’deki Sırp direnişinin ana organizatörlerinden biri olan Kosovalı aktivist Zoran Lekic oldu.
Lekic’in, özel harekatın başından bu yana Sırbistan’da görece düzenli olarak gerçekleştirilen Rusya taraftarı mitinglerin öncü tertipçilerinden biri olduğu düşünülüyor. Lekic, Belgrad’da altında gösterilerin yapıldığı Rus bayrağını Petersburg’a getirmişti.
Knezevic ve Lekic’e eşlik eden de Aleksandr Lisov’du. Halihazırda Rus-Sırp merkezi “Orli”nin başkanı statüsünde, gazetecilere St. Petersburg ziyaretinin nedenlerini anlattı:
“‘Vagner’ Merkezindeki fotoğrafımı gördükten sonra bana ‘Saşa, oraya biz de gitmek istiyoruz’ dediler. Zira ‘Vagner’ efsanevi ve tarihi bir marka. Buradakiler de heveslendi ve görmek istediler. Ve onlara ‘Vagner’ Merkezinde ikamet ettiğimi gururla söyledim. Bana buraya gelmemi Tanrı’nın emrettiğini söylediler. Bugün bizi ağırlıyorsunuz! Sırplar minnettar.”
Lisov’un Merkez’de ikamet ettiğine dair ifadesi yanlış anlaşıldı. “Orlov”un artık Zolnaya Caddesi’ndeki bir binada ofisi olacağını kastediyordu, ötesi değil. Fakat Amerikalılar bunu, Sırpça RT yayınının başlamasıyla birlikte “Vagner’in Belgrad’da ofisi olduğu” şeklinde yansıtarak bunu, Vučić’e baskı yapmak için yeni bir argüman olarak kullandılar. Detayları anlamak Amerikalıların geleneklerinde yoktur, tabii ki Vučić’e “Orlov”un varlığına işaret etmeleri onu tehdit etmeleri için yeterliydi.
Bununla beraber Sırpların “Vagner”de “işe alınması”, aynı anda birkaç nedenden dolayı mümkün değil. İlki tamamıyla hukuki:
Sırbistan’da yabancı topraklarda silahlı çatışmalara katılmayı yedi yıl hapisle cezalandıran bir yasa mevcut.
Bu yasa, 2014’ten sonra AB’nin baskısıyla, belirli sayıda Sırp’ın aslen Donbass’ta savaşmak için ülkeden ayrıldığı dönemde kabul edildi. Liderlerinden biri, anavatanında “ulusal güvenliğe tehdit” ilan edilen [Sırbistan’a girişi yasaklanan] Bojan Deka Beric’di. Elbette tüm bunları formalite olarak düşünebilirsiniz, fakat Deka davası göstermelik “paralı askerlik” davalarının tek örneği değil.
İkinci neden, Sırbistan’da da yapacak işleri olması. Gerilimin tırmandığı Kosova, diğer her şey denkleştiğinde Donbass’a gidebilecek insan kaynağını otomatikman kendi üzerine çekiyor. Oraya gidenler politik insanlardı ama şimdi siyasi sebeplerle suçlu ilan edilme riskini almadan kendi anayurtlarını müdafaa etmek zorundalar.
Aslında Sırbistan’dan değil, Bosna’daki Sırp Cumhuriyeti’nden gelecek gönüllülere güvenilebilir. Bosnalı Sırplar Kosova’yı kendi işleri olarak görmüyorlar ve bazı yerlerde, 1992-1994 savaşı esnasında gelen desteğin yetersiz olduğunu düşündükleri için Belgrad’a dargın olanlar var. Ayrıca “paralı askerlik” suçundan yargılayanlar da dahil Belgrad yasaları onları bağlamıyor.
Ve daha geçen gün, Bosna Hersek’in göç idaresi ve istihbarat teşkilatları, Saraybosna’da olduğunu iddia ettiği Aleksandr Lisov, Zoran Lekic ve Saraybosna’da “Vagner”e çalıştığı kaydedilen üç Sırp’ı — Aleksandr Milovanovic, Zoran Pavic ve Dragan Mirkovic — hiçbir sebep göstermeden “ulusal güvenliğine tehdit” ilan etti. Saraybosna makamları, son üçünün Donbass’daki çatışmalara katıldığını iddia ediyorlar. Aynı zamanda, Rusya Federasyonu vatandaşı Lisov da dahil olmak üzere tüm bu şahısların Bosna’ya gelmeye çalıştıklarına dair hiçbir kanıt yok; Bosna Hersek’e girişleri önleyici tedbir olarak yasaklandı.
Doğru, Saraybosna’ya girmek için sadece Bosna vizesi yeterli ve Sırp Cumhuriyeti’ne Sırbistan topraklarından girmeye gerek yok.
Amerikalıların, “Vagner”in şeytanlaştırılmasını Belgrad’a baskı kurmak için yeni bir argüman olarak kullandıkları aşikar. Ancak genel manada “Vagner”de yabancıları istihdam etme fikri, gerçek bir trendden ziyade propaganda hilesi.
Hikaye Afrika’da da çok farklı değil. “Vagner” orada ABD için değil, Fransa için “iblis” ama prensip aynı. Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali ve Burkina Faso vatandaşlarını işe almak çok manasız bir iş, zira onların muharebe kabiliyetleri, özel harekatın gerekliliklerini ve çatışmaların yoğunluğunu kaldırmaz.
“Vagner”, Orta ve Batı Afrika’da esas olarak yerli halk için eğitim merkezi olarak faaliyet yürütüyor. “Vagnerciler”, Tropik [CAR] ve Sahel [Batı Afrika] koşullarında dahi teröristlerle bizzat kendileri savaşmak zorunda kaldılar ve yerel birlikler, yalnızca belli başlı Rusça kelimelerle zaruri ve sıkı bir eğitime tabi tutuldu. Ve bu arada sonuç oldukça başarılıydı. Fakat bunları Soledar etrafında kullanmak saçma.
Belki tamamen maddi gerekçelerle isteyenler olacak ama temel fiziksel testi geçemeyecekler. Ukrayna’daki kış koşullarında ve Stalingrad düzeyindeki muharebe teması yoğunluğunda bir Mali veya Orta Afrika Cumhuriyeti yerlisini hayal etmek zor. Asker bile sayılmazlar, sadece yük olurlar. Ve Gbaya kabilesinin veya başka bir kabilenin bu tür birkaç düzine donmuş mensubu hedefe katkıda bulunmayacak. Slav tarla mutfağına alışkın olmadıkları için daha ilk gün zehirlenecekler.
Neticede etkisi negatif bir propaganda ama telaşa kapılmayın. Güvenlik gibi altından kalkabildikleri işleri kendi ülkelerinde daha iyi yerine getirmelerine imkan tanıyın yeter.
Belgrad’daki siyasi durum ve Kosova sınırındaki gerilim nedeniyle Sırbistan’daki hikaye, elbette Afrika’nınkinden çok daha karmaşık. Fakat Washington’dan gelen diplomatik baskı genel manada alışılagelmişin ötesine geçemiyor. “Vagner”in tüm teşebbüsleri özel kabul ediliyor ve Rus devlet kurumlarının “Orli” merkezinin açılmasıyla hiçbir alakası yok ama enformasyon savaşı bağlamında artık bunların bir önemi de yok. ABD Dışişleri Bakanlığı temsilcisi Chollet, Vučić’e baskı yapmaya çalıştı, makul bir karşılık aldı ve ikisi de ağzının payını aldı.
Rusya’da, Cumhurbaşkanı Vučić’in “onun için zor”, “manevra yapması gerekiyor”, vs. gibi sözlerini ayrıntılı analize tabi tutmak alışılmış bir şey değil, ancak yine de duygusal çökkünlükleri dikkate değer. Sırp liderin kullandığı dil de genelde kafanalarda [tavernalarda] kullanılan, halkın dili.
Örneğin, Slatina havaalanını kahramanca tutan ve orada mutlak bir kuşatma altında olan Rus birliğinin Kosova’dan çekilmesine yönelik tepkileri ele alalım. Bu netice, Sırbistan kamuoyu tarafından Kosova’daki Sırp nüfusunu tek gerçek koruyucudan mahrum bırakmak olarak algılandı, ancak bu Slatina garnizonu nesnel olarak Sırpları etkili bir şekilde koruyamadığı için tam doğru değil.
Tarihi çekilme, en saf haliyle bir “bayrak gösterisi”ydi. Fakat kafanalarda bunu hatırlayanlar var. Rus gönüllülerin ve danışmanların Bosna ve Kosova’daki savaşlara katıldığını herkes bir güzel unuttu ama paraşütçülerin Slatina’dan çekilişini hatırlıyorlar. Dolayısıyla Vučić’in duygusallığı, halkı tanımasından ileri geliyor.
“Orli” merkezi [“Vagner” ile ne tür bir ilişkisi olursa olsun] Sırp makamlarının tek başına baş edemeyeceği, tümüyle münasip ve lazım bir enformasyon savaşı işlevi görecek. Belgrad, kendi topraklarında birkaç düzine Batı taraftarı ve liberal televizyon ve radyo kanalının faaliyet göstermesine izin verdi, ancak uzun süre Rusya taraftarı bir kanal kurulmasına engel oldu.
Yaklaşık on yıl gibi “uzun” bir süre. Öyleyse bırakın çalışmaya devam etsinler. Ve ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan gelecek bir sonraki elçinin ne diyeceği de önemli değil.